483 47 41
                                    

Dünyada saçma bir çok şey vardı. Ama bunların en uçuğunu sorarsanız , gecesine kendi yatağınızda , kendi evinizde uyuduktan sonra sabahına kendinizi başka bir ailenin evinde bulmanız derdim. Ve muhtemelen siz de bana saçmalama böyle bir şey mümkün değil diyip gülerdiniz.

Ben de sizin gibi tepki veriyorum. Gülüyorum. Çünkü bu insanlar beni delirtmekte baya kararlı görünüyor.

" YALANCI! YALANCISINIZ HEPİNİZ. SEN DE YALAN SÖLÜYORSUN. HATTA BELKİ ONLARLA ÇALIŞIYORSUN. " Bana İstanbul'da olduğumu söyleyen kadına da artık güvenmiyordum. Artık o da benim için potansiyel bir suçluydu.

Bir gecede şehir değiştirmiş olamazdım ya! Üstelik bunu uyurken yapmak olanaksızdı.

"AA AA deli mi ne?!" Dedi kadın tepkimden korkup bir iki adım gerileyerek.

Kollarım iki yana açılırken "DELİYİM!" diye bağırdım. "yalancılar sizi. Zaten amacınız da beni delirtmek değil mi? Alın işte delirdim."

Kollarıma dolanıp beni kadından uzaklaştıran sıcak kolların arasından çırpınırken hâlâ bağırıyordum. "Onlar tuttu dimi seni de?Bana yalan söylemeni istetiyorlar. Para verdiler sana."
Emindim buna . Onlar para vermişti. Herkes yalan söylüyordu.

Kadın hayretler içinde kalırken adını dahi bilmediğim ama tek hareketiyle hiç zorlanmadan beni tüm çırpınışlarıma rağmen kollarının arsında tutan çocuk sanki bu durum onu hiç zorlamıyormuş ve günlük bir rutiniymiş gibi sakin bir sesle konuştu. " Affedersiniz." dedi "kendisi biraz yorgunda" Ve hemen ardından ne işaret verdiğini görmesem de bir şey yatığını kadın anlayışlı gözlerle bana bakıp yolun devam ettiğinde anladım. Çünkü bir saniye kadar öncesine kadar kınayan bakışlar yerini acımaklı bakışlara bırakmıştı.

O ne söylemişti?

"Bırak be sen de." deyip kollarımı var gücümle çekip yürüme devam ettim.

"Buna daha ne kadar devam etmeyi düşünüyorsun?"  diye solduğunda o da arkamdan gelmeye devam ediyordu.

Ama neden? Neden peşimi bırakmıyorduki? Gitsindi işte.

"Bana doğruyu söyleyen biri bukanak kadar."

"Sana doğruyu söylüyorum." dediğinde bana nasıl güvenmezsin gibi sitemli olmasını anlamlandıramıyordum. Şu an içinde bulunduğum her bir saniyeyi de olduğu gibi bu tavrını da anlamıyordum. Bugün uyandığım saniyeden itibaren beynim beni terk etmiş gibiydi.

"Peşimden gelmeyi bırak!"

"Bak ne kulandın bilmiyorum." Dediğinde bir hışımla ona doğru dönüp "Bir şey kullandığım falan yok!" diye bağırdığımda teslim olurmuş gibi ellerini yukarı kaldırdı.

“Sadece evime gitmek istiyorum tamam mı? Sadece evime gitmek."

Ve mümkünse ailemi tanıdığım,kendi ailemin huzurla yaşadığı evime gitmek istiyorum.

"Bunu yapabileceğimi söyledim."

Bir yol bulmaya çalışıyordu. Benimle anlaşmak için çabalıyordu. Ama daha çok çabalardı.

ÇOKLU OLASILIK Where stories live. Discover now