"Ne saçmalıyorsun sen?"

"Bugün senin yanında mı otursam ben?" Diye sordum bu kez. Yani bu sınıfta yakın bir arkadaşım yoksa onunla oturmam da tuhaf karşılanmazdı.

"İyi misin sen kızım?" Kaşları iyice çatılmış şüpheyle bana bakıyordu. "Sabah gördüğün şeyi hazmedemeyince taktik falan değiştirmeye mi karar verdin?"

"Ha? "Dedim önce anlamayarak ama sonra boş verdim. Bunları ben değil bu hayatı yaşayan Farah düşünmeliydi.Benim şu an oturacak sıraya ihtiyacım vardı. "Sıran neresi ?"

"Seni şu arkadaşın nerede? Gelip alsın seni başımdan. Sabah sabah!" Sonra arkaya doğru yürüyüp bir kızın yanına oturdu. Yanı dolu olmazsa gidip otururdum. Söyledikleri umrumda değildi. Çünkü nefret ettiği kişi ben değildim.  Beni tanımıyordu bile.

Kimin yeri olduğunu düşünmeden ön taraflarda boş olan bir sıraya geçtim. Başkasının yanına oturmadım çünkü grup şekilde oturuyorlarsa bunu bilmemem tuhaf olurdu.

İlk ders sandığımın aksine rahat geçti. Kimsenin gözü üstümde değildi. Farah için- belki de ona ikizim demeliyimdir- not tuttum. Defterlerinden anladığım kadarıyla düzenli not tutuyordu.

Ben sabırsız biriydim. Yazım güzel değildi çünkü hızlı yazmaya çalışırken şekli bozulurdu. Ama onun için dikkat etmeye çalıştım.

Teneffüs arasında yerimden kalkmadım bile.

İkinci ders başlamak üzereyken sınıfın kapısı açıldı ve gördüğüm fotoğraflardan tanıdığım bir yüz içeri girdi.

Kıvırcık saçlarını alelacele toparken sınıfı hızlıca süzüp bana baktı. Aradığı benmişim gibi anımda yanıma geldi.

"Neden en öne oturdun? Şimdi nasıl rahat rahat uyuyacağım?" Beni azarlar gibi konuşurken bir yandan da saçlarını toplamaya çalışıyordu. Oldukça gür ve uzun saçları olduğu için bunu yaparken biraz zorlanıyordu. Yeni uyanmış bir hali vardı. Sanki yeni uyanmış ve uyandığı gibi okula gelmişti. Açık kahverengi gözlerinin altındaki şişkinlikte bunu kanıtlar nitelikteydi.

Adı neydi acaba?

"Hem sen neredeydin kaç gündür? Sınavı da kaçırdın."

Anlaşılan onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

" Görülmüş şey değil senin sınavı kaçırdığın. Çalışmadın mı yoksa? Tabii benim de sevgilimin babası okulun sahibi olsa ben de çalışmadığım sınava gelmezdim."

Okul Esved'in babasına mi aitti?

"Sınava çalıştım. " Ders programına bakarken bu hayatı yaşayan Farah'ın o gün gireceği sınavın edebiyat sınavı olduğunu görmüştüm. Konulara bakmıştım ama zaten edebiyat genel olarak yapabildiğim bir dersti. Tabii benim için iyi 70-80 arasıydı ama Farah'ın notları hep doksan ve üzeriydi. Yani ben onun için yetersiz kalırdım.

Bir anda bu farkındalıkla yüzüm düştü.

Onlar benim farklı biri olduğumu dahi anlamıyordu. Ama benle İkizim çok farklıydık. Bugün burada oluşumun dördüncü günüydü. Ve üç günü yatarak geçirmiştim. Ama yine de onun ne kadar güzel bir hayatı olduğunu görmüştüm.

ÇOKLU OLASILIK Where stories live. Discover now