*7* Çizgiyi Aşıyorsun, Black

Start from the beginning
                                    

Sirius, elini kaldırıp tavanın içinden geçirdi "Muhteşem bir şey." diye mırıldandı. Gülümsedim ve ellerimi, tavana paralel tutarak suya daldırdım ve tavan yok oldu "Başka ne yapabiliyorsun?"

"Bir sürü şey var." dedim ve ona döndüm "Sen ne yapmamı istiyorsun?"

Sırıttı "Bir denizkızı yaratsana." dedi. Onayladım ve sol elimi, suya paralel tuttum, parmaklarımı oynatmaya başladım. Su parmaklarıma değiyordu. Sonra sağ elimi yaklaştırdım ve görünmez bir ipi yakalamışcasına elimi kapatıp geriye çektim. İşte, önümüzde sudan bir denizkızı duruyordu. Sirius'a öpücük gönderdi ve suyun içine dalıp yok oldu.

Yine aynı hareketi yaptım ama bu sefer amacım denizkızı değil, bir yılan yapmaktı. Birkaç saniye sonra sudan bir yılan karşımızda belirdi. Sirius'a tıslayınca ona Çataldili'nde uslu durmasını söyledim.

"Söyle bakalım, ne yapmasını istersin?" diye sordum Sirius'a.

"Kaybolmasını." dedi.

"Hadi ama, yılanlar kötü değildir." dedim.

"Pekala, o zaman bir dans etsin." dedi gülerek. İç geçirdim ve yılana dans etmesini söyledim. Kuyruğu üzerinde doğrulup garip bir şekilde sallanmaya başladı ve sonra yok oldu. Tekrar aynısı yaptım, bu sefer ortaya birbirlerini kovalayan bir panter ile bir köpek çıktı. Sirius ile birbirimize bakıp gülmeye başladık.

Aniden gelip ellerini beli yerleştirince bütün konsantrasyonumu yitirdim ve panterle köpek kayboldu. Aniden nefes alış verişim hızlandı. Bana fazla yakındı. Gerçekten fazla yakındı.

"Patronusun neydi?" diye sordu.

"Panter." diye cevap verdim tek nefeste.

"Peki, Patronusların birbirlerini tamamlayan hayvanlar olduğunda, o iki kişinin ruh ikizi olduğunu gösterdiğini biliyor muydun?"

"Evet. Ama şimdi ne alaka bu?" dedim. Ayrıca da neden belimi tutma ihtiyacı hissetmişti ki?!

Güldü ve kulağıma eğilip "Köpek, kediyi kovalar, Tasha." diye fısıldadı "Birbirlerini tamamlayan hayvanlar."

"İyi de, panter köpeği yer." dedim.

"Ama bu, bir kedi olduğu gerçeğini değiştirmez." diye mırıldandı.

Belimdeki ellerinden kurtulup aramıza mesafe koydum, sonra ona döndüm "Birincisi, biz ruh ikizi olamayız. İkincisi de, bunu düşünmek için çok mu uğraştın?"

"Hayır, az önce aklıma geldi. Ve de, nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?" dedi Sirius ve bana doğru bir adım attı. İki adım geriledim.

"Biraz saksıyı çalıştır. Ben ve sen, öyle mi? Ah, Regulus bile daha akla yatkın geliyor."

Kaşlarını çattı "Aslına bakarsan, haklısın. Sonuçta, sen Slytherin'sin, ben Gryffindor. Çok saçma."

Güldüm "Bazen mantıklı konuşabiliyormuşsun bak."

¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤~¤

Bir saat kadar frizbi oynadık. Şimdi ise, insan olarak oynamaktan sıkıldığımız için suyun sığ bir yerinde, animagus hallerimizle kovalamaca oynuyorduk. Suratına suları fışkırtarak ondan kaçıyordum ama bir anda üstüme atlayınca sırt üstü yere yapıştım. Kurtulamayacağımı anlayınca insana dönüştüm "Tamam, pes ediyorum şimdi in üstümden!" dedim.

Kendisine dönüştüğünde sırıtıyordu. Ama hala üstümdeydi, minik dalgalar altımızdan geçip gidiyordu. Zümrüt yeşili gözlerimi, onun dumanı andıran gri gözlerine diktiğimde kaçan bir düşüncesini yakaladım. Ve, hiç de hoş bir şey değildi.

Insensitive ➳ Sirius BlackWhere stories live. Discover now