*7* Çizgiyi Aşıyorsun, Black

Start from the beginning
                                    

İç geçirdim "Yedi saat yalnızız. Tanrım, beni nelerle sınıyorsun?"

"Ben de seni seviyorum, bebeğim." dedi Sirius. Omzuna yumruk attım. Ulurcasına gülmeye başladı.

"Kes sesini." dedim ve buzdolabına ilerleyip kapısını açtım ve Nutella'yı aramaya başladım.

"Ne yapacağız?" dedi Sirius.

"Seni bilmem ama," dedim ve buzdolabının kapağını kapatıp elime bir tatlı kaşığı aldım "Ben çikolata komasına gireceğim." dedim ve Nutella'yı kaşıklamaya başladım.

"Ama o da sana kilo aldırır, biliyorsun, değil mi?" demesiyle Nutella'yı kenara fırlatıp tezgahtan inmem bir oldu.

"Neden her güzel şey kilo aldırıyor ki?" diye söylendim ve lavaboya ilerlemeye başladım ama Sirius önüme geçti "Çekilmeyi düşünüyor musun?"

"Bekle. Şurana çikolata bulaşmış." dedive işaret parmağı ile dudağımın kenarındaki çikolatayı alıp ağzına götürdü "Dur, şurada da var," diye mırıldandı ve bu sefer dudağımdaki çikolatayı alıp ağzına götürdü.

"En iyisi gidip yüzümü yıkayayım." dedim ama sesim titremişti. Bana dokunduğu zaman gerçekten çok garip hissediyordum. Suratımdaki bütün çikolatadan kurtulduktan sonra lavabodan çıkıp Sirius'un yanına gittim "Denize girelim."

Sirius tek kaşını kaldırdı "Kedilerin sudan hoşlanmadığını sanıyordum."

Kollarımı göğsümde birleştirdim "Burada söz konusu olan kedi suyu kontrol edebiliyor. O yüzden bir istisnaya göz yummak zorundasın." dedim ve merdivenlere yöneldim "Mayonu giyip beni havuzun kenarında bekle. Ve de frizbiyi al."

Birkaç dakika sonra üstümde siyah bir mayo ile aşağıya inmiştim. Sirius, yeşil/mavi bir şort mayo giymişti ve şezlongun tekine oturmuş beni bekliyordu. Geldiğimi görünce ayaklandı, eline mavi frizbiyi aldı ve sahile doğru yürümeye başladık.

Frizbiyi masalardan tekine bıraktıktan sonra bana döndü "Aslında, seni böyle görmeye alışabilirim." dedi ve sırıttı "Ama üstündeki bikini yerine iç çamaşırı olsaydı kesinlikle daha iyi olurdu."

"Çizgiyi aşıyorsun, Black." dedim, terliklerimi kenara fırlatıp denize doğru ilerlerken.

"Ben ortada çizgi falan göremiyorum, Cain." dedi ve yanıma geldi. İç geçirdim.

"Parşömen beyinli." diye söylendim ve minik adımlarla derine ilerlemeye başladım ama su karnıma gelince durdum.

"Noldu?" dedi Sirius. Benden daha ilerideydi.

"Ben burada takılacağım," dememle elimi tutup beni kendisine doğru çekmesi bir oldu "Pekala, bu da bir çözüm yolu."

Güldü "Ne yapmayı planlıyorsun?"

"Suyla oynayacağım. İzlemek ister misin?"

Onayladı "Şu garip yeteneklerine bayılıyorum."

Kahkaha attım "Bana mı, yoksa yeteneklere mi?"

"Bu soruya cevap vermeyeceğim." dedi. Tekrar kahkaha attım ve bakışlarımı, denize odakladım. Ve yavaşça elimi kaldırdım. Su, yükselmeye başladı. Elimi döndürmem ile suyun, elimin etrafında dönmeye başlaması bir oldu. Sirius etkilenmişe benziyordu "Havalı."

Sırıttım "Ah, bu sadece ısınmaydı." dedim ve iki elimi de aynı anda havaya kaldırdım. Sonra ellerimi çarpı oluşturacak şekilde yan yana getirip aniden ayırdım ve hava kalkan bir yığın su, baloncuklara dönüştü.

Sirius kahkaha attı ve önüne gelen baloncukları patlatmaya başladı "Başka ne var?"

Baloncukları yok etmeden ellerimi havaya kaldırdım, aşağıya doğru kavis çizerek indirdim ve yan yana getirdim. Sonra yukarıya doğru kavis çizerek birbirlerinden uzaklaştırdım ve işte! Üstümüzde sudan bir tavan vardı. Dahası, ıslanmıyorduk ve tavadaki su denize akıyordu.

Insensitive ➳ Sirius BlackWhere stories live. Discover now