"Yani hâlâ, ona âşıksın"

387 49 33
                                    

• FLASHBACK END •

Bir takım hatalar yapılmıştı. Herkes bunun farkındaydı ama kimse değildi.

Herkes suçluydu, herkesin kendine göre doğruları ve yanlışları vardı ama kimseye göre karşının doğruları veya yanlışları yoktu.

Herkes haklıydı ama aslında kimse değildi.

Jimin duydukları karşısında bir süre düşünmek zorunda kalmıştı. Taehyung.Jongin'den mi hoşlanıyordu? Kendisi bunu nasıl fark edememişti? Veya fark etmiş ama görmezden mi gelmişti? Emin değildi.

"Ben bilmiyordum Tae, ben cidden bilmiyordum."

Taehyung kafa sallamıştı.

"Evet, evet bilmiyordun."

Jimin boğazını temizlemişti, ne konuşacağını ne söyleyeceğini ne yapacağını bilmiyordu. Kendisini Taehyung'a karşı mahçup hissediyordu ama suçlu olduğunu bildiği için de kendini savunma içgüdüsü vardı.

"Ben Jongin yerine seni tercih ettim."

Jimin onun nereye varacağını tahmin edebiliyordu ama bilmiyormuş gibi davranmak daha kolayına geliyordu.

"Böyle bir şey olduğunu bilmiyordum, bilsem gel demezdim."

Taehyung kafasını iki yana sallamıştı, Jimin'in anlamamazlıktan geldiğini anlamak zor değildi.

"Ama sen, Jungkook yerine beni tercih eder miydin?"

Jimin bu sorunun geleceğini bilse de kafasında vereceği cevabı oluşturamamıştı. Bu yüzden sadece susup yere bakıyordu.

Bazen susmak da en iyi anlatıcı olurdu. Düşünceler konuşurdu ve ne konuştuğunu bilmeyen ağızlar susardı. Hayat bir kaç dakikalığına sakinlerdi.

Fakat düşünceler konuştuğunda yanlış şeyler anlayabiliyordu insan.

Taehyung hâlâ bir cevap bekliyordu ama Jimin'in cevap vermeye niyeti yoktu.

"Jungkook yerine beni tercih eder miydin Jimin?"

Jimin buna klasik bir cevap verecekti. Taehyung ise çoktan cevabını almıştı aslında, sadece onun ağzından duymak istiyordu.

"İkiniz de benim için özelsiniz Taehyung, tercih etmem gereken duruma bağlı."

Taehyung gülmüş ve göz devirmişti.

"Edebiyat yapma Jimin, bir sorunun tek bir cevabı olur. Ben o cevabı çoktan aldım."

Jimin hâlâ ne söyleyeceğini bilmiyordu.

"Özür dilerim, böyle bir şeye sebep olmak istemezdim. Keşke söylese-"

"Ne zaman söyleseydim? Senin her günün Jungkook'u sayıklamakla geçerken gelip sana Jongin'e olan aşkımı anlatsam, benim için ne yapabilirdin Jimin?"

Jimin derin bir nefes vermişti. Boğuluyor gibi hissediyordu. İlk defa bir olayın içinden çıkamıyordu.

İlk defa haklı değildi, kendini savunacak bir şey bulamıyordu.

"Özür dileyip durma, suçlu sen değilsin aslında Jimin, benim. Kendimden gereğinden fazla veren benim, önceliğimi kendime vermediğim için suçlu benim. Bazı iyilikleri hiç yapmamış olmayı dilersin."

Jimin onun sakinleşmediği sürece böyle olacağını biliyordu. Git gide daha çok suçlu hissettiriyordu Jimin'e.

Jimin, küçük çocuk olduğu için her zaman üstüne düşülen çocuk olmuştu. Küçüklüğünden beri, küçük büyük her sorun, Jimin'i rahatsız eder ve birisinin yardımını, ilgisini beklerdi.

Soulless Prince | JikookWhere stories live. Discover now