Soulless Prince | Jikook

"...bazı şeyler bizim elimizde değildir..."

"Evet, anladığım kadarıyla bulimian var."

Jimin kafa sallamıştı. Zaten söylemişti bunu doktora.

Doktor gözlüğünü yavaşça takıp sandalyesine oturmuştu.

"Geçmesi biraz zaman alacak ama sorun değil Bay Park. Tam olarak bulimia gibi bir şey değil ama psikolojin de etkiliyor durumunu. Psikolojinizi iyi tutarsanız tamamen iyileşebilirsiniz."

"Tartıya çıkabilir misiniz?"

Jimin korkuyla ve yavaşça önünde duran tartıya çıkmıştı.

49,4

Jungkook bunu görünce dudağını ısırmıştı. Aralarında 15 kilo fark vardı.

"Sınırdasınız bay Park. Eğer böyle giderse sınırın altına düşeceksiniz. Bir hafta sonra tekrar gelmenizi istiyorum."

Jungkook iç çekmişti. Suç kendisindeydi. Jimin'e çok büyük bir zarar vermişti.

Taehyung kapıda bekliyordu.

"Pekâlâ, bay Park siz çıkabilirsiniz. Bay Jeon sizinle bir şeyler daha konuşmak istiyorum."

Jimin kafa sallamıştı. Dışarı çıktığında Taehyung koltuklardan birinde oturmuş telefon oynuyordu.

Jimin'i gördüğünde telefonu bırakmıştı ve hemen Jimin'in yanına gitmişti.

"Ne oldu? Ne dedi doktor?"

"Sınırdaymışım... Böyle giderse sınırın altına düşecekmişim... Tae bunu durduramazsam ne olacak?"

Jimin her zaman pozitifti. Ama şuan pozitif bakabileceği hiç bir şey yoktu.

Taehyung Jimin'e sarılmıştı.

"Bir şey olmayacak Jimin. Bu zamanları da atlatacağız tamam mı? Ben hep yanında olacağım, ne olursa olsun. Hadi gel, oturalım."

Jimin kafa sallamıştı ve koltuğa oturmuşlardı.

Jungkook sormaktan korktuğu şeyi en sonunda cesaret edip sormuştu.

"Sınırın altına... Düşerse ne olur?"

"Bahsettiğim sınır, en alt sınır Bay Jeon. Yani anlayacağınız normal sınırın zaten altında. En alt sınır yaşına göre 48,4 tam 1 kilo var en alt sınırla arasında."

"Eğer son sınırın altına da düşerse bayılmalar başlayabilir. Mide ağrıları ve her kustuğunda midesi daha çok zarar görür. Bunun için elinizden gelen tek şey onu üzmemeye çalışmak."

"Yani gözlerimin önünde eriyecek ve ben sadece izleyecek miyim?"

Genç doktor iç çekmişti.

"Bay Jeon sizinle yalnız konuşmak istememin sebebi de buydu. Bu öyle hafife alınabilecek bir hastalık değil. Sizin de dediğiniz gibi, Bay Park gözünüzün önünde eriyecek. Sizin elinizden gelen tek şey onu mutlu etmeye çalışmak."

"Şu süreçte sürekli kusacaktır. Ama kusmaması için fazla su içmemesine dikkat edin. Sulu yemeklerden çok daha pirinç tarzı şeyler yesin. Hızlı yemesin yavaş yavaş yesin. Yedikten sonra gülme veya zıpalama gibi hareketlerden kaçınsın, sadece sırtını yaslayabileceği bir koltuğa otursun ve derin nefesler alsın. Bunlar klasik tedavi yöntemleri. Pek işe yaradığı söylenemez. Ama bunlardan başka elinizden gelen bir şey yok. "

Jungkook yanında duran masaya tutunmuştu. Doktor resmen Jimin'in yavaş yavaş öleceğini söylüyordu.

"Bu hiç bir zaman sonlanmayacak mı? Psikolojisini iyi tutarsa olacağını söylemiştiniz.."