Jimin şaşkınlık içinde Taemin'e bakıyordu.
"N- ne?"
"Minji Jungkook'un saçlarını okşuyor."
Jimin hemen kaşlarını çatıp onların olduğu tarafa bakmıştı.
Üstelik Jungkook da gülüyordu. Sinirle yumruklarını sıkmıştı.
"Bana bu kadar yakın davranmıyor. Şimdi çıldıracağım! Oha öp istersen. Çüş içine girecek Taemin bir şey yap."
Taemin ona bakmıştı. Kendi kendine sinirden deliriyordu.
"Aynı duyguları ona yaşatmak ister misin?"
Jimin Taemin'e bakmıştı kaşlarını tekrar çatarak.
"Ne?"
Taemin elini Jimin'in saçına koymuştu ve saçını karıştırmıştı.
Bu Jimin'in hoşuna gitmiş olacak ki kıkırdamıştı.
Jungkook bunu duyunca direk onların olduğu yere bakmıştı. Gözleri açılmıştı sinirden.
Taemin onun kıkırdamasına gülümsemişti.
"Hey saçlarımı bozuyorsun!"
Taemin onun saçlarından elini çekmişti.
Göz ucuyla Jungkook'u kontrol etmişti ve sinirden yumruklarını sıkmaya başladığını görünce tekrar Jimin'e bakmıştı.
"Jungkook! Hey burda mısın?"
Jimin Minji'nin sesini duyduğunda sırıtmıştı. Bu hoşuna gitmişti.
Kendisi de ne yapabileceğini düşünüyordu ama o sırada otobüs sola doğru hızlı bir dönüş yapınca Taemin'e dönük olduğundan onun üstüne doğru düşmüştü.
(Otobüste dizleri üzerinde Taemine dönük oturduğunu hayal edin.)
Jimin'in yapması gereken bir şey kalmamıştı. Şuan çok yakınlardı. Fazla yakınlardı...
Jungkook hızla yerinden kalkıp Jimin'in yanına gitmişti.
Jimin'in kollarından tutup onu kaldırmıştı.
Taemin'e bakmıştı sinirle.
"Bir daha asla ona dokunma."
Jimin sinirle kolunu kendisine çekmişti.
"Jungkook! Saçmaladığının farkındasın değil mi?"
Otobüstekiler dikkatlerini ikisine vermişti.
Jungkook dilini yanağında gezdirmişti.
"Ben mi saçmalıyorum? Taemin'in kucağına yatan sensin!"
Jimin'in ağzı açık kalmıştı dediği şeye. Otobüsten fısırdaşmalar gelirken Jimin'in gözleri dolmuştu bile.
Taemin şaşkın değildi. Jungkook'u tanıyordu çünkü.
Ama Jimin'e böyle bir şey dediği için sinirliydi.
"Kucağıma falan yatmadı. Düştü sadece."
"Sen karışma Taemin, hayatımdan siktir git sadece."
Jungkook Jimin'e bakmıştı.
"Sende istediğine git Jimin. Umrumda değilsin."
Jimin inanamıyordu. İki gün önce sevgili olup iki gün sonra ayrılmışlar mıydı?
Jimin gerçekten inanamıyordu. Jungkook Minji'nin yanına dönmüştü.
Önce insanların önünde yanlış bilgi vermiş sonra ise resmen ayrılmıştı.
YOU ARE READING
Soulless Prince | Jikook
Fanfiction"Ee sen beni neye benzetiyorsun?" Yürümeyi bırakıp bütün bedenimle ona dönmüştüm. Yorulmuştum, bu soru bahane olmuştu durmak için. Jungkook da durup bana bakmıştı. "Ben seni bir şeye benzetemiyorum Jimin." Kaşlarımı çatmıştım. "Seni şu ana kadar g...
