"...birinin kayıtları aldığını söylediler."

581 58 61
                                    

"Of bu okul hiç bitmeyecek mi? Yine tatil bitti!"

"Jimin sızlanmayı bırak ve kalk!"

Annesi sinirle bağırmıştı.

"Chanyeol bu tembel her gün böyle mi yapıyor?"

"Evet anne! Bir şey söyle oğluna!"

Jimin yataktan kalkmak istemiyordu. Zaten midesi bulanıyordu hiç kalkacak hâli yoktu.

"Anne! Uykum var birazcık izin verin hem sizinle vakit geçirmem gerektiğini babam söyledi!"

Annesi göz devirmişti.

"Okula gitmemeni kastetmemişti!"

Annesi onu bacağından tutmuş ve aşağı doğru sürüklemişti. Jimin yatağa tutunmaya çalışmış ama başarısız olmuştu.

"Eğer 5 dakika içerisinde hazırlanıp kahvaltıya inmezsen.."

Jimin sinirle annesine bakmıştı.

"Ne olur?! Ben küçük değilim anne! Artık 18 yaşındayım!"

"Eğer inmemiş olursan annenin meşhur terlik showuna katılırsın. Biliyorsun 40 yaşına da gelsen katılmaya hak kazanabileceğin bir show."

Annesi ona göz kırpıp aşağı inmişti.

Jimin oflamıştı. Kaç yaşında olursa olsun terlik show onun korkulu rüyasıydı..

Üstüne üniformasını giymişti ve aynada kendine bakmıştı.

"Nasıl bu kadar çirkin aynı zamanda güzel olmayı başarıyorum?"

Ardından ise yatağının örtüsünü üstünkörü bir şekilde yatağın üstüne örtmüştü.

Annesinin dediği gibi 5 dakika olmadan kahvaltıya inmişti.

"Günaydın canım ailem!"

Babasının yanına oturmuş ve önündeki sudan bir yudum almıştı.

"İstersen ben bırakayım okula?"

Babasının sunduğu teklifi reddetmişti Jimin. Çünkü Jungkook almaya gelecekti.

"Sen yorulma baba, her sabah Jungkook'un arabasıyla gidiyorum."

Babası Jimin'e bakmıştı.

"Ara Jungkook'u ve seni benim bırakacağını söyle."

"Ama baba-"

Han sandalyesinde kalkmıştı.

"Hadi oyalanma."

Jimin oflayıp kalkmıştı. Ceketini ve çantasını almış ve babasını takip etmişti.

Arabaya binerken Jungkook'a mesaj atmıştı.

Minnie: Jungkook babam bırakıcakmış bugün beni

Kookie: Baban seni kıskanıyor


Minnie: Saçmalama Jungkook neyse okulda görüşürüz :(


Kookie: Görüşürüz Minnie :(


Jimin telefonunu koymuştu. Babası arabayı çalıştırmıştı ve konuşmaya başlamıştı.

"Anlat bakalım."

"Ne? Neyi anlatayım?"

"Jungkook'la sevgili olma maceranızı?"

Soulless Prince | JikookOnde as histórias ganham vida. Descobre agora