~1 hafta sonra~
"Jimin! Kitabımı sen boyadın değil mi?!"
Jimin derste sıkıntıdan Taemin'in kitabının bir sayfasına büyük bir göz çizmişti.
"Ama taemin çok güzel çizmemiş miyim baksana!"
Jimin Taehyung'un arkasına saklanıyordu.
Taenin sinirliydi, çünkü bu sayfada sınav notları vardı.
"Tamam özür dilerim, Jungkook'tan isterim notları olur mu?"
"Of Jimin, neyse gerek yok tekrar hazırlayacağım mecbur. Bari silinen bir kalemle çizseydin."
Jimin şirince gülümsemişti.
"O zamaaan sanat eserini alabilir miyim?"
Taemin ona 'ciddi misin?' bakışı atmış ve kağıdı ona vermişti.
Jungkook sınıfa girmişti. Taemin'e bakmıştı. Ardından ise Jimin'e dönüp onun yanına gidip öpmüştü.
"Nasılsın bebeğim?"
Jungkook'un sınıfı değiştirilmişti ve Taemin Jimin'le oturuyordu. Jungkook bundan pek memnun değildi.
Jungkook sessizce geldiği için Jimin bir an irkilip ardından gülümsemişti.
"İyiyim. Taemin'in notlarını biraz karaladım yanlışlıkla. O yüzden biraz üzgünüm. Notlarını versen de kendisine not çıkarsa?"
Jimin ona masum masum bakmıştı. Jungkook bu yüze kıyamazdı. Sonra Taemin'e bakmıştı.
"Benim, ona verebileceğim hiçbir şey yok Jimin, üzgünüm."
Jimin iç çekmişti.
"Ama-"
"Ee bugün bana geliyorsun değil mi?"
Taemin ona bakıp göz devirmiş ve çantasını toplamaya başlamıştı.
"Gelecektim aslında ama Chanyeol hyung bugünün özel olduğunu ve eve gelmem gerektiğini söyledi."
"O zaman ben size geleyim?"
Jimin gülümsemişti.
"Eveeet bu olur işte!"
Jungkook onun saçlarını karıştırıp öpmüştü. Jimin de çantasını omzuna alıp ayağa kalkmıştı.
"Görüşürüz Tae, görüşürüz Taemiiin!"
Jimin gidip Taemin'e sarılmıştı, çünkü Taemin hala çatık kaşlı bakıyordu.
Şaşırmıştı Taemin, Jungkook'a bakmıştı.
Jungkook sinirden dilini yanağına bastırıyordu.
Taemin ondan ayrılmıştı.
"Tamam, tamam. Görüşürüz."
Jimin gülümsemiş ve Jungkook'un elini tutmuştu.
"Gidelim mi?"
Jungkook kafa sallamıştı ve son bir bakış atmıştı Taemin'e.
Ardından gözlerini çekip Jimin'le birlikte arkasını dönüp gitmişlerdi.
&&&
"Süper olmuş geldiğin Jungkook."
Jungkook şaşırmıştı. Jimin'in abisi zaten kendisinden haz etmezdi. Eve geldiği için seviniyor muydu?
"Yapılması gereken onca şey, temizlenmesi gereken de onca yer var. Sen misafir odasından başlayabilirsin."
"Şey Jimin'in odasından ba-"
YOU ARE READING
Soulless Prince | Jikook
Fanfiction"Ee sen beni neye benzetiyorsun?" Yürümeyi bırakıp bütün bedenimle ona dönmüştüm. Yorulmuştum, bu soru bahane olmuştu durmak için. Jungkook da durup bana bakmıştı. "Ben seni bir şeye benzetemiyorum Jimin." Kaşlarımı çatmıştım. "Seni şu ana kadar g...
