"I'll be right here..."

903 95 28
                                    

Hayatınızda hiç çok değer verdiğiniz birini kaybettiniz mi?

Jimin bunun nasıl bir şey olduğunu bilmiyordu ama korkuyordu...

Yaklaşık 4 saat boyunca Taehyung'un çıkmasını beklemişlerdi.

Jimin sadece koltukta diken üstünde oturur gibi oturuyordu ve yoğun bakım kapısından gözlerini ayırmıyordu.

Jungkook ise onun karşısındaki duvara yaslanmış, kollarını birleştirmiş, onu izliyordu.

Jimin'i ilk defa bu kadar bitkin ve çaresiz görmüştü. Kendisi de acaba hep böyle mi gözüküyordu?

Jimin sabah kahvaltısından başka yemek yememişti. Keki de yememişti Jungkook'un evindeyken.

"Jimin yemek yemeyecek misin?"

Jongin Jimin'e soru sorunca Jimin kafasını iki yana sallamıştı. Buradan 5 dakika ayrılsa Taehyung'un başına bir şey gelecek gibi hissediyordu.

Jungkook göz devirmişti.

"Sabahtan beri yemek yemedin değil mi?"

Jimin kafasını yine iki yana sallamıştı.

Jungkook duvara yaslamayı bırakıp gidip Jimin'e doğru eğilmişti.

"Kafeteryaya gidiyoruz o zaman."

Jimin Jungkook'a bakmıştı. Sonra tekrar yoğun bakıma bakmaya dönmüştü.

"Hayır, onu bırakamam."

Jungkook onun bileğini tutup kaldırmıştı.

"Hadi Jimin, senin yemediğini duyunca daha çok üzülecek. Ona cesaret, enerji vermek istiyorsan önce kendini toparla."

Jimin Jungkook'a bakmıştı bir süre düşünerek. Sonra kabul etmişti ve kafeteryaya gitmişlerdi.

Kafeteryaya geldiklerinde Jimin oturmuştu. Jungkook da karşısına oturmuştu.

Jimin hâlâ düşünceli düşünceli masaya bakıyordu.

"Ne yemek istiyorsun?"

"Hiçbir şey."

"Ramen o zaman."

Jimin bir şey dememişti.

"Burada bekle gidip alıp geleceğim."

Jungkook bi yarım saat sonra geri gelmişti.

Jungkook ramenin birini Jimin'in önüne diğerini kendi önüne koymuştu.

"Hadi, soğutmadan ye."

Jimin çubukları eline almıştı ve yemeye başlamıştı.

Jungkook yemeyi bırakıp Jimin'i izlemeye karar vermişti sadece.

Jimin onun neden kendisine baktığına anlam verememişti.

"Neden bana bakıyorsun?"

Jungkook omuz silkmişti.

"Niye? Bakamaz mıyım?"

Jimin bir şey dememişti.

"Ama yemeğin soğuyor."

Jungkook tekrar omuz silkmişti.

"Soğusun."

Jimin de yemeyi bırakmıştı ve arkasına yaslanmıştı. Jungkook kaşlarını çatmıştı.

"Sen yemeye devam et."

Jimin kafasını iki yana sallamıştı.

"Hayır, Taehyung uyanınca onunla yiyeceğim."

Soulless Prince | JikookWo Geschichten leben. Entdecke jetzt