MOİRA S2B57

115 8 0
                                    

Kapıyı çarptığım gibi evde kukumav kuşu gibi beni bekleyen Nev ile karşılaştım.  "Noldu?"

"Elinin körü!" Dedim öfkeyle.  "Ben ne yaptım?" Dedi Anlamamış gibi. "Bıktım bu arkadaşından. İşe aldığıma pişman oldum resmen." Dedim kendimi koltuğa atıp. Bakmam gereken onlarca dosya vardı. Ali de ilgilenmek yerine arkadaşıyla keyif çatıyordu!

"Yakup ona bulaşmadıysan bulaşmaz sana Gece." Dedi çok biliyor gibi. "Ulan Transplantasyon araştırmasında olmak istiyorum dedin. Yakup'un yürüttüğünü bile bile. Kırk yılın başında bir şey istedim dedin kabul ettim. Bir de gelmiş bana utanmadan ona bulaşmadıysan sana bulaşmaz mı diyorsun?" Zaten bulaşmıştık!

"Eh organ nakil sürecini rahatlatan ilaçları onun firması üretiyor başkası yaptı da katılmadım mı ya! En iyi o anlıyor! Ne yapayım?" Dedi bana kızar gibi. "Yükseltme bana o sesini. Ciğerini sökerim senin."

"İyi de..."

"Bana var ya Yakup'un Moira ile evlenmesinde büyük payın varmış gibi geliyor. Kaçtır denk düşüyor aklıma bi soramadım." Kaşları havalandı. Nasıl diyor gibiydi. "Daha neler? Benim döndüğüm ilk anlar o anlar." Dedi kendini kurtarmaya çalışır gibi. "Ne tesadüfse ben gece Yakup'u arıyorum. İnat ediyorum seninle çalışması için. Bunlar ertesi gün evleniyorlar."

"Ben bir şey demedim bile kızın orada olduğundan haberim yoktu."

"Sonuçta senin yüzündendi." Alfa'nın hisleri öyle diyordu yani.

"Daha olduğu bile kesin değil!" Dedi bana kızar gibi. "Olduysa?"

"Ben bir şey yapmadım ki!" Derin bir nefes aldım. İçgüdülerim nefes alamadığım anlarda can almam konusunda bana ufaktan uyarı veriyordu. Diretsem de aklıma gelmiyor değildi. "Sen küçükken de böyleydin." Dedi bana sanki çok anımız varmış gibi. Ona diktim gözlerimi.

"Bir kere kedini sevdim diye dünyayı başımıza yıkmıştın. Onu da geçtim. Senin bile değildi hayvan. Şimdi de kedini başkasının sevmesine sebep olduğumu düşünüp suçluyorsun beni." Böyle ufak tefek şeylerde de cinlerim arada bir tepeme çıkabiliyordu. "Sevme... kim dedi benim değil diye!? Benim kapımın önündeyse benimdir!" Agresif bir cevap vermişim gibi kaldırdı kaşlarını. Ve konuyu değiştirdi. "Babam... konuştu benimle."

"Ee?" Dedim konuyu daha da öfkeli olduğum bir konuyla değiştirmesini anlayamayarak. "Senin yaptırdığını söyledi... Ona yapılan her şeyi." Anlayamamış gibi de es veriyordu. "Ama kim ne yaptıysa bırak adını vermeyi göz rengini dahi öğrenemedim. Anlaşılan her kimse senden daha çok korkutmuş onu." Bu cümleyi onaylarsam yaptığımı kabul etmiş olurdum. Gizli bilgi değildi ama şu an için yeniden kavga etmek de istemedim. "Baban benim sabrımın izin vermediği şeyler yaptı. Bedelini de ödedi. Bunun için kavga edeceksek de edelim. İnan acımayacak bir moddayım."

"Ne babamın yaptığını söylüyorsun. Ne yaptığını inkar ediyorsun. Sevdiğim kadının bir kez olsun bana yalan söylediğine şahit olmadım. Sende babama olan öfkeni ve daha bir çoğunu benden çıkarmaya çok kararlısın. Karşıdaki de babam Gece. Kime inanacağımı şaşırdım." Ona acıyacağımı falan düşünüyorsa çok yanılıyordu. "Gerizekalı mısın Nev? Senin beynin yok mu? 55 kromozomun mu var senin dünyada tek misin versene kendi kararını ya!?"

"Sadece soruyorum."

"Bu aralar mantıklı karar alabildiğimi sana kim söyledi?" Dediğimde durdu. Yani rezalet kararlar veriyordum nasıl farkında olmayıp benden akıl dilenirdi ki?

MOİRAWhere stories live. Discover now