MOİRA S2B49

62 9 0
                                    

"Tamam istersen sen tabakları koy." Servisleri alıp masaya gittiğimde karşımda çalışan Giray ve Yakup ikilisini gördüm. Dediğine göre Ayna evrenini anlatmışlardı. Ve Laren'in bu evrenlere giriş çıkışının nasıl olabileceğinin kanıtlarını arıyorlardı. Yakup bir şey düşünüyor gibiydi. Tabakları koyup yemekleri de servis edilecek şekilde masaya koymuştum. Suri, Kartal ve Estelle gelmeyecekti. Kartal onları yemeğe götüreceğini söylemişti. "Giray, Yakup bey... Hadi gelin." Dedi Sibel.

"Tamam." Dedi Giray dosyayı hala gözü önünde tutarak. Bir kaç dakika geçince geldiler masaya. Bu sefer uzak uzak oturmamıştık. Başa Giray, Giray'ın soluna Sibel karşısına ben yanıma Yakup oturmuştu.

İkisi de düşünür bir haldeydi. O yüzden yemek genel olarak dalgın geçiyordu. Son lokmanı alırken Giray Yakup'a bakıp konuştu. "Ne düşünüyorsun?" Yakup hala düşünüyor gibiydi.

"Ma..." derin bir nefes aldı. "Eskiden duyduğum bir şey vardı. Çocukken gittiğim bir doktor anlatmıştı... ama hatırlayamıyorum... sanki biri aklımdan silmiş gibi. Ma ile başlıyor. "Maran... makan... değil."

Silmiş?

"Nasıl bir şey o silinen? Adı mı görüntüsü mü?"

"Anlattı bana. Resmini de görmüştüm... iki tane beyaz ışık... hızlı da dönüyorlar...etraf ise lacivert. Gece gibi yani. Ama..."

Öksürüklerimle gizlemeye çalıştığım kelimeyi ağzımdan çıkardım ve dizine dokundum. Yakup bana baktı. Ama nasıl gizli yaptıysam Sibel bile dönmemişti.

"Manatu'i"

hatırla.

Duraksadı. "Bir şey mi dedin?" Dedi Yakup.

"Mantıksız diyecektim. Öksürürken diyemedim işte."

"Silinmesi değil mi? Olayı hatırlıyorum." Dedi o da kendi kendine. Bir kaç saniye bekledi ve aydınlanmış gibi konultu.  "Maber İncileri!" Dedi seslice.

"O ne?" Dedim şaşırarak.

"İki inci... dönüyor. Anlattığım şey."

Giray kalkıp bilgisayarını aldı. Muhtemelen dediği şeyi araştıracaktı.

...

"Hey!" Dedim yeni gelenleri içeri alırken. Suri, Estelle ve Kartal gelmişti.

"Ağır konular tartışılıyor geç." Dedim başımla içeriyi işaret ederek. "Noldu?" Dedi Kartal. "Geç baksene." Biz kızlarla yemek başına oturduk. Sibel olmayacak bir şekilde pasta börek istemiş bir şeyler yapmıştık. Giray birazdan geleceklerini söyleyip masaya bir şey koydurmamıştı. Tabi belgelerin değerli olduğunu burdan da anlamıştık. Suratında eve iş getirmekten hiç hoşnut olmayan bir ifade de vardı.

"Moira." Dedi Suri heycanla. "Efendim."

"Şimdi yarından sonra... benim doğum günüm ya..." Dedi gözleri gülerek. Siktir! Unuttum ben.

"Evet." Dedim bozmadan. "Aslında ben unutmuştum. Kartal söyledi yemekteyken." Dedi. Ama lafı ağzından cımbız ile alıyorduk sanki. "Ee?"

MOİRAWhere stories live. Discover now