MOİRA

MOİRA S2B45

Sansürlenmiştim. "Fotoğraf karesindeki kadının kim olduğunu bilmesek de Bahar Umay olmadığı kesin." Bahar sarışındı. Sibel ve Giray da ekrana dönmüştü. "Sen misin bu?" Dedi Sibel sessizce. "Umay Holding'in hisseleri düşüşte. Tabi buna bağlı anlaşmalar bozulur mu bilinmez ama Gece Umay'ın doktor olan eşine yaptığı affedilir bir şey değil..."

"Moira?" Dedi tekrar. Ekranda kalakalmıştım. Zil çaldı. Giray kapıyı açtığında içeriye girenin Ali olduğunu gördüm. Hâlâ tepki veremiyordum aslında. "Arıyorum neden açmıyorsun?" Dedi Ali. "Bu ne?" Dedim boşça.

"Gece yaptı."

"Niye?" Deyip sürekli ders çalıştığım orta sehpaya oturdum.

"Aklınca... beni cezalandırıyor. Yine benim uğraşacağım şeyler. Haber vermek istedim ama açmadın. Bir umut görmemişsindir diyordum ama... geç kalmışım." Elimi yüzüme kapattım. "Çok mu zarara uğrar."

"Hayır."

"Nasıl hayır? Ben..."

"Bir kaç hafta önce ben kendimi yasal danışman olarak atadım. Dolayısıyla şirket yönetimi de bende olduğu için imzalar benim adıma. Yani şu an aslında kimse ile iş yapmıyor. Buna da ben zorlamıştım. Ama bunun olmaması da onu durdurmazdı."

"Hastaneler?" Dedim merakla. "O konuda bir fikrim yok. Hastaneler ile pek ilgilenmiyorum."

"Yakup için bir şey dedi mi?"

"Çok öfkeli şu an. Gidip dövedebilir, sövedebilir. Sormadım. Yakup geldiğinde konuştular." Ne konuşma ama. Yakup az daha inme inmiş gibi kalakalacaktı. Ayağa kalktım. O öfkeliyse ben de öfkeliydim şu an. "Gece'ye gidiyorsun değil mi?" Dedim ayağa kalkıp yarın için gerekli kitaplarımı toplarken. "Evet."

"Lütfen Gece'ye ilet. Ben kocamın yanına gidiyorum."

"Ne? Ama seni az önce bırakmış." Demesiyle aniden ona döndüm. "Sen beni mi izletiyorsun?!" Kalakaldı. "Ben..."

"Siktir git Ali. Abine de ilet. Kocama sarıla sarıla uyuyacağım tamam mı?"

"Saçmalama. Bana inat yapıyor sana değil bir dur gözünü seveyim!"

"Çek!" Dedim onu iterek. Yatak odama doğru ilerleyip bir çantama kıyafet attım. İpek geceliklerimden de öfkeyle artık hangisi gelmişse elime attım çantaya. " Moira saçmalama. Gece'yi delirtirsin. Evlenmene zaten çıldırdı. Şimdi bir de..."

"Ne çıldıracak be!" Dedim öfkeyle. "İki dakika sonra ben aynısını Yakup'a yapmayacağını ne bileyim!" Diye bağırdım ona. "Ben onları ikinize de dediğimi yaptığınız halde yayınlamama suretiyle verdim mi, verdim? Şimdi o ne yaptı? Yanınladı!" Çantamı omzuma taktım. "Giray?" Diyerek girdim odaya. Sibel ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Giray'da her zamanki hata yapıyorsun bakışı vardı. "Ben bugün Yakup da kalıyorum."

"İyi." Dedi vazgeçmeyeceğimi bildiğinden. "Telefonum açık olur. Gidiyorum."

"Bir şey de." Dedi Ali Giray'a. Onu dinlemeyeceğimden emindi ama Giray'ı dinleyeceğimi düşünüyordu. Ki haklı olabilirdi. Ama beni durdurmayacaktı. Evden hızlıca çıktım. "Bak... yenge aptallık ediyorsun."

"Yengen falan değilim evlendim ben. Ağzından çıkana dikkat et."

"Senin olduğun şey için yenge demiyorum sana. Gece seni sevdiğinden diyorum. Yani bu değişmeyecek." Asansördeydik. Döndüğüm gibi geçirdim tokatı suratına. Durdurabilirdi ama abi-yenge raconu yüzünden durdurmadı. "Abinin de amına koyayım, yengenin de amına koyayım. Raconunu da sikeyim! Git burdan!" Dedim öfkeyle. Binadan dahi çıkmıştım. Aldığımız eve doğru yürümeye başladım. "Bekle... arabam var. Tamam bari ben bırakayım."