Bölüm 14

319 24 8
                                    

Selam arkadaşlar ben SecretWriterA ! Bayadır yoktuk kusurumuza bakmayın. Sıra bendeydi ve sınav haftası işin içine girdi. Okuldan ayrılma falan derken yazamadım. Gelen tüm yorumlar bizi çok mutlu ediyor umarım bu bölümüde beğenirsiniz ve bol bol yorum yaparsınız. Hepinize keyifli okumalar ve iyi tatiller ! :)
***

Balım

"Kızlarım siz benim dayak yememi istiyorsunuz galiba." dedi Osman elindeki sigarayı tekrar ciğerlerine çekip, dumanını bizim saçlarımıza üflerken.

"Osman şu dumanı bir kez daha saçlarıma yolla, o zaman görürsün sen dayağı." dedi Beste eliyle simsiyah, uzun saçlarını karıştırarak. Osman ve sigara bana göre pilav ve çikolata gibiydi. Yan yana gelmesi saçma olan iki şey.

"Acaba şey Göktuğ'da sigara içiyor mu? Gerçi ben ondan her haltı beklerim. Yani merak ettiğimden değil de..." diyen Mileyna benim hislerime de tercüman olmuştu.

"Yani bende çok merak etmiyorum ama Matt içmiyordur dimi? Sonuçta sporcu o kadar da mal olamaz. Gerçi olabilir de o." dedim Osman'a bakarak. İçim içimi yiyordu.

"Beste'cim o zaman son olarak sen de sor da hepsini aynı anda cevaplayayım." dedi Osman gevşek gevşek gülerek, elini Beste'nin omzuna attı.

"Yok ya ben merak etmiyorum pek..." diyen Beste'ye inanmadığımızı kanıtlar nitelikte güldük.

"Ya tamam ya söyle Kai'de sigara içiyor mu?"

"Aşkımlar grubun tek 'bad boy'u benim. Endişeniz olmasın içmiyor hiçbiri." dedi Osman.

"Senin bad boy olabilme ihtimalin yok ki Osman." dedi Mileyna.

"Kötü çocuk olabilmeyi baştan kaybettin ki sen kanka. Bu tiple bad boy mu olur ? Olsa olsa annelerin çok sevdiği damat adayı olur senden." deyip gülmeye başladı Beste.

"Osman sen de içme şu zıkkımı." dedim. İçmesini istemiyordum hem onun için hem saçlarım için.

"Ya sen benim için üzüldün mü? Sarı şekerim ya arada bir zevk için içiyorum. Merak etme sen. Bağımlı değilim gülüm benim. Ben sadece senin sarı saçlarının papatya kokusuna bağımlıyım."

"Osman yürümeyi bıraktın, koşuyorun resmen Balım'a. Bir de Osman 'gülüm benim' nedir ya? Hangi devirden kaldın sen?" dedi Beste. Osman o sıra elindeki sigarayı yere attıp ayağıyla söndürdü.

"Neyse ne kızlarım bakın dövüşe geç kalacağız o şortlar değişecek. Hadi burada sizi bekliyorum gidip üstünüzü değiştirip gelin." dedi bizi sırtımızdan yurdun kapısına doğru iterek.

"Ne yani dövüşe şortla gidemiyor muyuz, yasak mı?" dedi Mileyna gözleriyle üstümüze süzerek. Tesadüf ki bugün üçümüz de şort giymiştik.

"Size yasak aşkımlar, elbise de olmaz. Gidin doğru düzgün şeyler giyin. Gittiğimiz yerde sinekler bile erkek. Şimdi biri size yan gözle falan bakar, dalarım dayak yerim falan yani böyle ekşınlara hiç gerek yok." diye konuşmaya devam ederken Osman'ı kapıda bırakıp yurttan içeri girdik. Hızlı bir şekilde üstümüzü değiştirdik ve aşağıya indik. Kapıda Osman'ın yanında her zamanki gibi Matt ve Göktuğ vardı. Kai çoktan gitmiş olmalıydı. Bu dövüş işleri beni çok geriyordu. Ben insanların birbirine şiddet uygulamalarını hiçbir zaman anlayamayacağım galiba. Her türlü şiddete karşıyım.

"Gelmeseydiniz kızlar ne gerek vardı?" dedi Göktuğ. O sırada Matt kolundaki siyah -şık- saate bakıp ayağıyla yerde ritim tutuyordu. Sıkıldığı açıkça belliydi.

"Çok konuşmayında hadi gidelim." dedi Beste. Onun içinde olan merak ve endişe şu an hiçbirimizde yoktu bu belliydi. Bir çekik gözlüye kalbini kaptırmıştı maviş ama hala kendine bile itiraf edemiyordu.

ULUSLARARASI İLİŞKİLERWhere stories live. Discover now