Bölüm 11

451 22 4
                                    

Balım

"Hayır, hayır, hayır." dedim bıkkınlıkla.Bugün kaçıncı hayır deyişimdi bilmiyorum ama çok zevkliydi. Sonuçta Matt'i reddediyordum.

"Balım, sana fazla şekersin demiştim ya vazgeçtim ben. Kızım sen ne uyuz ne inatçı bir şey çıktın ya!" dedi sinirle ve derin bir nefes verdi. Galiba onu azıcık sinir etmiştim.

"Sende cool olacağım diye buz kütlesi olmuşsun. Ben sana bir şey diyor muyum?" dedim, haklıydım. Bende buz kütlesinin eriyeceğine inanan ayrı bir maldım, ama bunun konumuzla alakası yok.

"İlla geleceksin zaten. Neden bu kadar zora sokuyorsun?"

"Bir kere adam gibi teklif etmedin. Anca etmeye çalıştın. Sen benim gibi güzel, sıcak kanlı, sempatik,şeker, sev-..." aslında kendimle ilgili güzel şeyleri söylemeyi çok fazla sevmiyorum ama sadece yakınlarıma sürekli bunları sorarak ya da söyleyerek onları gıcık etmeyi seviyorum.

"Dur dur dur... Kimden bahsediyorsun sen?" dedi. Bir kaşık suda boğasım var bu sarışını.

"Sana şuan gıcık oldum, bu bir. Not sadece şuan değil genel olarak her zaman sana gıcık oluyorum. İki, ikna kabiliyetin sıfır. Üç, anca tipten kazanıyorsun ama bu seni ne kadar götürür tahmin edemeyeceğim."

"Senin matematiğin o kadar güçlü değil ya ondandır." dedi Matt ve bana laf sokmanın verdiği mutlulukla gülümseyip elindeki cipsi yemeye devam etti.

"Bunlar iyice karı-koca kavgasına bağladı işi." dedi Osman. O da elindeki elmayı yiyordu. Şuan yedimiz de yuvarlak bir masada oturmuş bir şeyler atıştırıyorduk. Biz de o sıra boş kalmayıp her zamanki gibi Matt'le kedi köpek gibi didişiyorduk. İddiayı kaybettiğinden beri beni partiye ikna etmeye çalışıyordu. Zavallım sadece çalışıyordu. Şimdi hiç benim adıma iddiaya mı girdiniz tripli kızlardan olamayacaktım.Tam tersi bunu Matt'in burnundan getirecektim ve getiriyorumda.Bizimkiler ise kafalarını bir bana bir Matt'e çevirmekten serseme dönmüşlerdi.

"Mal mal konuşma Osman. Evliliğe karşı olduğumu biliyorsun.Hadi diyelim evlendim sence bununla evlenir miyim? " dedi eliyle beni göstererek.

"Oğlum nesi var ? Fıstık gibi kız işte." dedi Osman. İşte şimdi "best kanki ever'dı" Osman benim için.

"Bir şey diyeceğim. Ben bu mala mı kaldım? Kimle evlenirsin sen cidden şuan çok merak içindeyim." dedim.

"Öncelikle Miranda hazır boşanmış, yani hayır demem basarım nikahı." dedi yemeye devam ederken . Benim aldığım cipslerin %75'i hava oluyor iki el atıyorum bitiyor ama bu çocuk maşallah yiyor, yiyor bitmiyor.Şuan ayrı bir gıcık oldum.

"Miranda'ysa olur." dedi Beste.

"Hangi Miranda ? " diye sordu Kai.

"Miranda heralde, Miranda, manken olan." diye cevap verdi Osman. Bu çocuk kendini komik zannediyordu ama değildi.

"Ulan Miranda evet desin ben de evlenirim onunla." dedi Mileyna. Geldiğimizden beri kafasını yemekten ilk defa kaldırmıştı.

"Oğlum saçmalamayın Miranda ile evlenmekten basediyorsunuz. Mantığınızı da mı yediniz ? Mileyna dayanamayıp yemiştir onu anlarım da yani az mantıklı düşünün siz." dedi Göktuğ. Cidden bizimkilerin kafası Miranda'dan güzeldi şuan.

"Göktuğ mantıklı konuştu şaşkınım." diye cevap verdi Kai.

"Eski kocası Orlando Bloom az mantık lütfen. Adriana Lima deseniz anlarım yani. Onun o kocası ne meymeletsiz öyle..." diye konuşmaya başladı.Sonlara doğru kendi kendine söylendi. Biz bu çocuğa daha demin mantıklı demiştik, değil mi ?

ULUSLARARASI İLİŞKİLERWhere stories live. Discover now