40. Bölüm

6.6K 597 602
                                    

Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Keyifli okumalar!

KIRKINCI BÖLÜM

Bölüm Şarkısı:

Depresyon Güzelim, İkiye On Kala

"TEKRAR ANLAT!!!"

Stresle başımı çevirip pastamı yedim. "2 kez anlattım!"

Sevinç çığlığı diyebileceğim bir ses çıkarıp ortamıza koyduğu bütün pastaya çatalını sapladı ve büyük bir parça alıp ağzına götürdü. "Bir kez daha dinlemek istiyorum." Pastanın tadı yüzünden gözlerini kapatmıştı. "Seni sadece biraz yalnız bırakıyorum ve yaşadığın şeye bak! Şokumu atlatana kadar birkaç kez daha anlatmanı isteyeceğim."

Yanaklarımın ısındığını hissettim.

Selin'in neden buna bu kadar şok olduğunu ve dehşetli bir sevinç hissettiğini anlayabiliyordum. Beni sürekli yeni bir şey yaşamam için teşvik eden oydu ve kendimle ilgili gerçekten ama gerçekten yeni bir şey yaşadığımdaki coşkulanıyordu.

Özellikle eve geldiğimde, beni kapıda görüp bir süre baktıktan ve ters giden şeyleri anlamaya çalıştıktan sonra ona ilk önce babamla ilgili kısmı anlatmayı seçmiştim. Böylece sevineceği kısım sona kalmıştı ve kötülüğün üstü örtülmüştü. Bu yüzden şu an bundan bahsediyorduk. Kötü olanı bırakıp daha mutlu olana odaklanmıştık ama aklım bir şekilde oraya gidip duruyordu.

Özgür'le apartmanın önüne geldiğimizde bir süre arabadan inmeden konuşmaya devam etmiştik. Onunla kalsaydım sabah bana kahvaltı hazırlamak istediğini söylemişti ve farklı bir zamanda bu aramızdaki olan şeyi yaşasaydık devamında neler olacağını merak etmeme sebep olmuştu. Belki de arabadan inmeyip geri gitmeyi teklif etmemi bekliyordu. Eğer bunu yapsaydım bana gülümseyeceğine ve bir kez daha öpmek için uzanacağına emindim. Sonra da bizi yine evine götürürdü.

Ama elbette böyle bir şey yapmamıştım. Yarın görüşeceğimizi söyleyip bu kez ben onu öpmüştüm ve sonra gözlerindeki parlamaya bakmadan arabadan çıkıp arka kapıyı açarak küçük valizimi ve benim için aldığı hediye kutusunu kucaklamıştım. Beni çalışma masasına yasladığında ve üstündeki şeyleri yere attığında neyse ki kar küreme bir şey olmamıştı. En çok onun için endişelenmiştim ve bu hatıra aklıma gelince tekrar ısındım.

Özgür de peşimden gelip taşımama yardım etmek için kucağıma uzanmıştı ama biraz daha yan yana kalırsak ayrılamayacağımızdan korktuğum için yardımını reddetmiştim.

Aramızda hiçbir şey yokmuş gibi uzanıp beni öpmüştü. Dudakları dudaklarıma temas edince yine aklımı kaybetmiştim ve az kalsın kutuyu düşürecektim.

Korktuğum buydu ve engelleyemiyordum. Özgür aklımı kullanmamı zayıflatıyordu. Bunun iyi bir şey olduğuna emin değildim. Kendimi kollarına bırakmak istemem ve yalnızca onunla olmak istemem hiç iyi değildi. Ona bu kadar çok inanmam ve dokunuşları olmadığında kendimi yoksun hissetmem...

Ona bağımlı olmak istemiyordum ama bağımlı oluyormuş gibi hissediyordum. Şu an Selin karşımdayken aklımın onun gülümsemesi, sözleri ve dokunuşlarında olması da bunun kanıtıydı.

Son Sardunyaजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें