9. Bölüm

12.3K 764 140
                                    

Keyifli okumalar!

Keyifli okumalar!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

DOKUZUNCU BÖLÜM

Gözlerimi araladığımda arkasında hissettiğim ağrıyla yüzümü buruşturup tekrar kapattım. Kafamın içinde sanki biri davul çalmıştı ama tokmakla davula değil, kafama vurmuştu.

Gözümü açtığımda ilk gördüğüm şey yatağımın karşısındaki beyaz ahşap kitaplığım olmuştu. Ama buraya ne zaman geldiğimi hatırlamıyordum. Sanırım sarhoş olmuştum. Nasıl kendimi kaybedecek kadar çok içtiğime dairse en ufak bir fikrim yoktu.

Yemekteydik... sonra şarap içmeye başlamıştım. Ve biraz daha içmiştim. Sonra... Sonra buraya nasıl geldim?

"Uyandın mı sonunda?"

Gözlerimi kısarak araladım ve başımı hafifçe kaldırıp kapının eşiğinde duran Selin'e baktım. Elinde tuttuğu kahve fincanıyla kapıya yaslanmış, gülümseyen bir ifadeyle beni izliyordu.

"Evet diyemem."
Tekrar gözlerimi kapatıp kendimi yastığa bıraktığımda ağzımdan bir homurdanma kaçtı. "Başım ağrıyor." Daha doğru ifade, başımın akıl almaz bir şekilde kendine savaş açtığıydı.

Ayak seslerinin yatağıma doğru yaklaştığını duydum. Sonra ona baktım ama arkamdaki duvarın sağ tarafından içeriye ve direkt Selin'e yansıyan gün ışığı beni rahatsız ediyordu.

Elinde olduğunu az önce fark etmediğim hapı bana uzatıp "İç bunu," dedi. "Başının ağrısına iyi gelir." Kahve kupasını yüzüme doğru kaldırdı. "Bir de bu."

Bir an nefesimi bıraktım ve sonra zorla doğrulup sırtımı yatak başlığına yasladım. Selin, kurtarıcı meleğimdi.

Üstüme giydiğimden haberim olmayan lacivert tişörtümü görünce bir an duraksasam da hemen sonra Selin'e uzanıp elindeki hapı ve kahveyi aldım. Sanki başımın ağrısı yetmiyormuş gibi içime garip bir huzursuzluk çökmüştü.

"Teşekkür ederim." Hapı ağzıma atıp yuttuktan sonra sıcacık olan kahveden bir yudum içtim.

Yatağa otururken yüzünde kocaman bir gülümseme belirmişti. "Rica ederim,"

"Bir şey mi oldu? Bu sabah çok mutlusun." Bu hâli içimdeki huzursuzluğu arttırdı.

Kirpiklerini kırpıştırıp gülümsemeyelim devam etti. "Ben de sana sormak istiyordum."

"Neyi?"

"Bir şey mi oldu?"

Gözlerimi kıstım ve elimi kahve kupasının etrafına sardım. Sıcaklığı iyi hissettiriyordu.

"Ne gibi bir şey?"

"Farklı bir şey."

"Farklı?"

Son SardunyaWhere stories live. Discover now