5. Bölüm

13.6K 783 104
                                    

Keyifli okumalar!❤️

Keyifli okumalar!❤️

Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.

BEŞİNCİ BÖLÜM

Gözlerimi göğüs kaslarından ve karın kaslarından aşağıya doğru kaydırıp adonislerine baktım. V şeklinde gelen çizgi daha da aşağıya bakmam için beni teşvik ediyordu ama gözlerimi yukarı çıkmaya zorlayıp yüzüne bakmaya dikkat ettim. Koyu buğday teni fazlasıyla parlak ve çarpıcıydı.

Benimkilerden bile daha koyu olan kahve saçları terlediği için ıslanmıştı ve şu an daha koyu gözüküyordu. Gözleriyse her zaman olduğu gibi dikkatli ve deliciydi.

Sanki biri onu uyandırmış gibi kıpırdandı ve bana doğru yaklaşmaya başladı.

Arkadaşı olduğunu düşündüğüm kişi "Nereye?" diye seslendiğinde dönüp bakmadı.

"Sen devam et, geliyorum."

Tam önüme gelene kadar yerimden bir adım bile kıpırdamadım. Ne olduğunu anlamamıştım ama evren kesinlikle benimle oyun oynuyordu. Şirkette o, burada o... Omuzlarımda yeterince gerilim yokmuş gibi bir de bununla mücadele etmek zorunda kalıyordum. Diğer erkeklerle iletişim kurmak benim için her zaman zor oluyordu ve şu sıralar daha da berbatlaşmıştı.

Karşımda durduğunda içime saklanan sesimi çıkarıp "Merhaba," diye mırıldandım.

"Ne yapıyorsun?"

Sorusu karşısında bir an afallamıştım. Sesi merak ve sertlikle doluydu.

"Ne mi yapıyorum?" diye sordum.

Aşağıya doğru inmeye çalışan gözlerimi çenesine sabitledim. Kirli sakalı kemikli çenesini biraz da olsa saklıyordu.

Bana ne olduğunu anlamamıştım. Bir rahibe değildim ama diğer erkeklerin bedenleri karşısında asla ilgili olmamıştım. Bu en başta, erkeklerin nasıl insanlar olduğunu kestiremediğim ve onlara karşı kendimi korumak zorunda olduğumu bildiğim içindi. Hiçbiriyle muhabbet edecek kadar fazla konuşamıyordum. Ruhlarından korkarken bedenleri ilgimi çekmiyordu. Ve bunun dışında da kendimi Rüzgar'a kaptırdığım ve ondan başkasını düşünmek düşüncesi bile beni kötü hissettirdiği içindi.

Kollarını göğsünde bağlayıp gözlerini kıstığında kasılan pazularına kesinlikle bakmadım.

"Spor yapmak için mi geldin? Yanmış elinle?"

Ne sorduğunu anlayınca kaşlarım çatıldı. Sizi ilgilendirmez, demek için ağzımı açtım ama sonra daha yumuşak olmaya karar verdim. "İnanın bunu hesaplayarak hareket ediyorum." Sesim yine de biraz tepkili çıkmıştı.

Bakışları bir süre üstümde dolaşıp gözlerimde durdu. "Hep buraya mı geliyorsun? Seni yeni görüyorum," Bunu söyledikten sonra dilini dudağında gezdirmişti.

Son SardunyaTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon