15. Bölüm

11.7K 817 82
                                    

Keyifli okumalar!

Keyifli okumalar!

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

ON BEŞİNCİ BÖLÜM

Bölüm şarkısı:

Gömülür, Nilipek

Yemek bitmişti. Herkes dışarı çıktı ve vedalaşmaları bitirdik. Neyse ki bu defa, sarılma ya da başka bir temas gerektiren bir veda olmamıştı. Çünkü eğer Rüzgar bana yaklaşsaydı ona nasıl sarılacağımı bilmiyordum. Beni kırmıştı. Ve hiçbir şey olmamış gibi yemeğin kalanı boyunca gülümsemişti. Hiç bu kadar rahatsız ve önemsiz hissetmemiştim.

Özgür Bey'in yanında durdum ve sanki biz ev sahibiymişiz, onlarsa misafirmiş gibi gitmelerini bekledim.

Kolu belimi sarıp beni kendine yaklaştırdığında ve sırtım göğsüne değdiğinde güvenli bir alanda korunuyormuş gibi hissediyordum. Ama aynı zamanda içimi sıkan başka bir şeydi bu. Ona bu kadar yakın olmanın getirdiği bu güven hissine hiç güvenmiyordum. Bu çok korkutucuydu.

Bir insanı tamamen tanımadan bile güven duygusu alınabilir miydi?

En sonunda gittiklerinde ben hâlâ Özgür Bey'in bedenine yaslanmış halde bekliyordum. Durumun yanlışlığını idrak edince kendimi çekip ona döndüm.

Şimdi yüz yüzeydik. Ve fazla yakın.

"Üzgünüm," diye mırıldandım biraz geri çekilirken. Ne için özür dilediğim meçhuldü. Aslında genel olarak bu yemek için üzgündüm.

Eli bana dokunacakmış gibi hareketlendi ama sonra, artık rollerimizi bıraktığımızı hatırlamış olacak ki cebine sokup başka bir yöne baktı. "Bu oyunu başlatan benim, o yüzden üzgün olma."

Gözlerimi kırpıştırdım. Belki de dediği gibiydi. Ama yine de sıkıntım geçmedi. "Başarılı oynadık... Özellikle benim hakkımda bu kadar şey bilmeniz,"
Yutkunup tatlılarımızı yerken sürekli aklıma gelen şeyi tekrar hatırladım. "En çok maviyi sevdiğimi nereden bildiniz?"

Bir dokunuş gibi yüzümün her zerresine baktı: Gözlerime, yanaklarıma, dudaklarıma.

"Sadece bir tahmindi." Sesindeki derinlik dikkatimi dağıttı. "Seni gördüğüm ilk andan beri en çok giydiğin renk o. Bir de bir şey seçerken hep mavi olanı alıyorsun. Buna güvendim."

Kalbim hızlandı.

Beni bu kadar dikkatli incelemesi karşısında ne hissetmem ya da düşünmem gerektiğini bilmiyordum. Ama normal bir patronun bunu yapacağını sanmazdım. Eğer çok takıntılı ve hiçbir şey unutmayacak kadar süper zeka değilse.

Özgür Bey'in zeki biri olduğuna emindim. Ama bu bir zeka belirtisi gibi gelmiyordu. Özellikle izlemişti. Özellikle beni...

Araba geldi. Ve ben de düşünmeyi kesip hareket ettim. Yoksa kendi kendime bir şeyler düşünüp uyduruyormuşum gibi gelecekti.

Son SardunyaWhere stories live. Discover now