64- ÇAKIR'IN SÜRPRİZİ

Start from the beginning
                                    

Çakır kendisini dinlemeyip suyunu içen adamla sözleri yarıda kalıp kaşlarını çatarak baktı. O burada hayatının en önemli şeyini açıklamaya çalışırken Yusuf'un umursamaz tavrı sinirini bozduğu için, deminden beridir ağzında gevelediği şeyi bir anda söyledi.

" Ben erkeklerden hoşlanıyorum! "

Yusuf suyunu içerken bir anda kulağında yankılanan sesle içtiği su boğazına takılıp deli gibi öksürmeye başladı. Bir yandan Çakır'ın sözleri kulağında yankı yapıyordu diğer yandan da boğazından geçmeyen su boğulmasına neden olduğu için boğazı feci şekilde yanıyordu.

Elindeki su şişesini hızla masaya bırakıp biraz geriye çekilerek öksürmeye devam edip başını önüne eğdiğinde Çakır'ın kaşları çatıldı.

" Hii adam öldü! " diyerek ağzından korku dolu bir nida çıkıp hızla sandalyesinden kalkarak Yusuf'un yanına koşar adımlarla gitti.

Yusuf hala deli gibi öksürüp elini göğsüne koymuş vururken Çakır yanına vardığı gibi o da boğazına takılan suyu gidermek için eliyle sırtını patpatladı. Yusuf hala kendine gelemem hiçbir şekilde deli gibi öksürmeye devam ederken Çakır'ın göğsüne bir ağırlık çöküp içinde korku peyda olmaya başlamıştı. Acaba çok mu ani olmuştu itirafı?

" Komutanım iyi misiniz? " Diye sorarken bir yandan da sürekli Yusuf'u kontrol ediyordu hala nefes alıp almadığını anlamak için. Çünkü şu an öksürük krizine girmişti ve her an bir şey olabilirdi. Ve ona bir şey olursa bu Çakır'ın yüzünden olacağı için kendini asla affetmezdi.

Yusuf'un öksürük krizi yavaş yavaş dinip başını kaldırıp tepesinde dikilen Çakır'a yaşarmış gözleriyle sinirli bir bakış attığında, Çakır'ın onun sırtındaki elleri yavaş yavaş geriye çekilmişti.

" Komutanına sokayım Çakır! Sürprizine de sokayım! Böyle sürpriz mi olur Allah'ın manyağı!! Ölüyordum az kalsın." 

Yusuf sinirli sinirli ona bağırırken Çakır istemsizce yüzünü buruşturdu. Çünkü Yusuf sinirlenince sesi o kadar yüksek ve sağır edici oluyordu ki Çakır bile ondan korkuyordu. O yüzden de Yusuf'un ona saydırmasına bir şey demeden kendi güvenliği açısından bir iki adım geriye çekildi.

Yusuf tamamen kendine geldiğinde elleriyle sertçe yaşarmış gözlerini silip Çakır'a baktı sertçe.

" Otur! " Diye emrettiğinde Çakır'ın itiraz etmek gibi bir şansı yoktu.

Biraz önce telaşla kalktığı sandalyeye bu sefer yavaş bir şekilde tekrar kurulduğunda Yusuf'un sinirli bakışlarını üzerinde hissediyordu. Acaba anlatmasa mıydı? Yoksa Yusuf homofobik miydi? Eğer öyleyse Çakır'ın ağzına sıçardı kesin.

" Özür dilerim komutanım..." Birkaç dakikalık bir sessizliğinin ardından Çakır başını önüne eğmiş bir şekilde sessizce mırıldandığında Yusuf'un sinirli bakışları biraz olsun yumuşamıştı.

" Niye? "

Çakır onun yüzüne bakamayacak kadar utanmış ve kalbi kırık hissediyordu.

" Benim bir erkeği sevdiğimi bu şekilde öğrenmenizi- "

" Senin bir erkeği sevip sevmemen beni ilgilendirmiyor. Homofobik de değilim ayrıca korkma. Şimdiye kadar benim için neysen, bu gerçekle de yine aynı şey olmaya devam edeceksin. Sana hiçbir şekilde kızıp yargılamaya hakkım yok. Ve bunu gelip bana kendi ağzınla itiraf etmen inan beni çok gururlandırdı. Bunun için sana ayrıca teşekkür ederim. "

Çakır duyduğu sözlerle şok olmuş bir şekilde başına kaldırıp Yusuf'un yüzüne baktığında onun kendisine sırıtarak baktığını görünce içindeki ağır yük anında hafiflemişti. Yani ona kızmamış mıydı?

" Komutanım yani siz benim bir erkeğe aşık olmamı iğrenç bulm- "

" Hayır tabii ki, neden iğrenç bulayım? " dediğinde, Çakır'ın yüzünde bir tebessüm oluştu.

" Ama bunu beni boğmadan da söyleyebilirdin. "  diye alaylı bir şekilde sözlerini sürdürdüğünde, Çakır elinde olmadan gülmüştü Yusuf'un bu dediğine.

Evet, bu konuda çok haklıydı. Ona kızdığı için biraz gaddarca söylemişti ama en azından Yusuf'un tepkisi iyiydi.

Bu yüzden de Çakır daha fazla dayanamayıp ayağa kalkarak Yusuf'a yürüdüğünde Yusuf da anlamış gibi anında ayağa kalkmıştı. Çakır hızla Yusuf'a sarılırken Yusuf da kollarını kardeşi bildiği adama sardı. Şimdi hissettiğin şe net bir şekilde anlamıştı. Yusuf Çakır'ı kardeşi olarak seviyordu. Çünkü Çakır ona bir erkeği sevdiğini söylediğinde Yusuf'un içinde hiçbir kıpırdanma ya da kalp kırıklığı gibi bir şey oluşmamıştı. Hissettiği tek şey saf şaşkınlıktı.

" Teşekkür ederim Yusuf. " Diye ona sarılırken mırıldanan Çakır'la Yusuf onun sırtını patpatladı.

" Ne demek kardeşim. Benden bir şeyi saklama artık, çünkü ben her zaman yanındayım. " dedi.

Çakır onun bu dediğine inanıyordu. Yusuf onun her zaman yanında olan, kan değil can kardeşiydi. Ve ikisi de birbiri için her zaman öyle kalmaya devam edecekti.

SOĞUK-GayWhere stories live. Discover now