51- SICAK TENLER

10K 630 102
                                    

" Kış günü karda bu kadar oynarsan sırılsıklam bir şekilde, tabii ki de hasta olursun Devran! "

Saatlerdir olduğu gibi Çakır hala Devran'ı azarlıyordu. Devran da hasta olduğu için suspus olmuştu. Ama bir yandan da Çakır'a hak veriyordu. Sırılsıklam olmuştu ve üstünü değiştirmeyi unutmuştu.

Ama bunun nedeni de tamamen Çakır'dı. Onun yüzünden kafa kalmamıştı ki üstünü değiştirmeyi akıl edebilsin!

Yüzü cayır cayır yanarken üstündeki kıyafeti çekiştirdi. Çakır ona zorla kendi kıyafetinden bol bir kazak giydirmişti. Ama buna rağmen Devran yine de sıcaklamıştı. Kazağın boğazını çekiştirip oflarken kapıya bir göz attı. Çakır ortalarda görünmüyordu ama sitem eden mırıltısını hala duyuyordu. Ne dediğini anlamasa da hala söylendiği belliydi.

Onun yokluğundan fırsat bilerek elini kazağın eteklerine atıp üzerinden çıkarmaya başladı. Kazağı tam kafasından çıkaracakken sıcak eline temas eden soğuk elle irkildi. Başından tekrar geçirilen kazağa oflarken Çakır onu umursamadan kazağını düzeltti.
Bir yandan da söyleniyordu.

" Şuna bak, hala akıllanmadı. Dışarısı buz gibi ama sen üzerini çıkarmaya çalışıyorsun?... Oflayıp durma bana! Hastasın sen, hasta. Of. N'apacağım ben senle Devran..." Kendisine oflama derken, kendisi oflayan adama baktı Devran.

Çakır ona bakmadan Devran'ın o gittikten sonra tekmeleyerek aşağıya attığı yorganı alıp bacaklarına örttü tekrar. Devran ne yapsa Çakır tam tersini yapıyordu.

Devran, üzerini örten adamla ofladı tekrar.

" Ama sıcak..."  diye söylenirken, Çakır başını kaldırıp ona baktı.

" Hastasın Devran, n'apayım. Dışarısı çok soğuk, baksana fırtına çıkmış. "

Devran pencereye vuran soğuk rüzgârı dinledi, gerçekten de akşamdan sonra fırtına çıkıp hiç dinmemişti. Gecenin on ikisiydi ve Çakır onun için uyumayıp dolanıyordu mutfakta. Devran ona minnettardı.

" Hadi aç ağzını. "  diyen adama çevirdi bakışlarını.

Çakır onun için yaptığı sıcak çorbayı ağzına götürüp içmesi için direttiğinde göz devirerek ağzını açtı Devran.

Bir iki kaşık alıp içmek istemediği için başını diğer tarafa çevirdiğinde Çakır'ın homurtusunı duydu.

" Bunun hepsi bitecek Devran. " 

Ama Devran içmek istemiyordu. Niye bu kadar ısrar ediyordu ki.

" İçmeyeceğim. " diye direttiğinde, Çakır göz devirdi. Hasta olunca cidden mızmız bir çocuk gibi oluyordu Devran.

" İçiceksin Devran. "  dediğinde, Devran başını olumsuz anlamda salladı. Daha sonra bedenini Çakır'dan uzağa çekip yatağa yüz üstü uzandı.

Çakır elindeki kaşıkla ona bakarken, ondan uzağa gitmesine göz devirdi. Elindekini yanda duran masaya bıraktı. Devran uyumaya hazırlanırken Çakır onu koltuk altlarından tutup kendine çektiği gibi yatakta oturttu. Kendisi de Devran tekrar uyumasın diye onu bacakları arasına aldı.

Masaya bıraktığı çorbayı alıp tekrar Devran'ın ağzına uzattı.

" Bu çorba bitene kadar uyumak yok Devran. Zaten öğlen yediğin yemeklesin hala. Böyle giderse iyileşemeyeceksin. O yüzden de sözümü dinle ve uslu uslu iç şunu. "  diye sabırlı bir şekilde söylendiğinde, Devran açık tutamadığı gözleriyle ona baktı. Çakır onun uyku akan gözüne baktı. Her ne kadar uyumasını istese de bir yandan da yemek yemesi gerekiyordu.

SOĞUK-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin