SOĞUK-Gay

57- SABAH ÖPÜCÜĞÜ

Çakır, göğsünde hissettiği bir kıpırtıyla uykunun kollarından sıyrıldığında kendine gelmek için gözlerini kırpıştırdı. İlk birkaç saniye nerede olduğunu algılayamazken, dün gecenin aklına gelmesiyle yüzünde bir sırıtma oluştu. Nerede olabilirdi ki, tabii ki de Devran'la aynı yatakta. Gerçeklik an be an yüzüne daha da çarparken dudaklarını süsleyen sırıtması daha fazla büyümüştü.

Devran tekrar başını göğsünde kıpırdattığında, Çakır gözlerini tavandan ayırıp göğsünde uygulayan bedene çevirdi. Devran'ın göğsüne değen dudakları büzüşerek öne çıkmış, bir yandan da beyaz elleriyle Çakır'ın yakasından sıkıca tutmuştu sanki kaçmasından korkar gibi. Onun bu tatlı hali Çakır'ın nefesini keserken derin bir nefes aldı kendine gelmek için. Yoksa Devran'ın şu an göğsünde masumca uyukluyor olmasını hiç umursamadan önünde büzüşerek duran pembe dudaklara yapışacaktı. 

Onun dudaklarına bakarken dün gecenin hayal olmadığını daha net anlamıştı. Şu an Çakır'ın gözünde dün gece Devran'ı öptü gerçeği o kadar doğaüstü duruyordu ki bunun gerçek olmamasından korkuyordu. Ama gerçekti. Hemde şu an göğsünde uyuyan Devran kadar gerçek.

Çakır Devran'a bakıp düşünürken onun mırıldanarak kıpırdandığını görünce uyanmaya başladığını anlamıştı. Devran, Çakır'ın gözlerini onun üzerinden ayırmadığını bilmeden yaslandığı kaslı göğsünde başını hafifçe oynatarak uyanmaya çalışmıştı.

Dün gece korkudan uyuyamamış, ama daha sonra da mışıl mışıl uyumuştu Çakır'ın kollarında.
Gece çakan şimşekler yüzünden bir türlü uyuyamadığında en sonunda çareyi Çakır'ın yanına gitmekte bulmuştu. Eline yorganını ve yastığını alarak odadan çıktığı gibi salonda yatan Çakır'ın yanında gitmişti. Saat gece yarısını geçtiği için Çakır koltukta ona arkası dönük bir şekilde uyuyordu. Devran da onu uyandırmaya çekindiği için yastığını, Çakır'ın üzerinde uyuduğu kanepenin hemen önüne koyup parkeye uzanmıştı. Ne ara uyuduğunu bile anımsamıyordu ama Çakır onu kucağına alıp odaya taşıdığında uyanmıştı.

Dün gece onunla öpüştüğü gerçeği an be an zihnine kazanırken, yavaşça mavi gözlerini kırpıştırarak araladı. Gördüğü ilk şey Çakır'ın göğüsü olurken birkaç saniye boyunca kendine gelmek için gözlerini onun göğsünden ayırmadan durdu.

Dün gece aklına geldikçe hem hoşuna gidiyor hem de utanmasına engel olamıyordu. Çünkü ilk defa biriyle öpüşüyordu ve bu kişi bir erkek, daha önce ölmesini istediği bir erkekti. Ama şimdi, Çakır dün gece onu öpmek için izin istediğinde kalbi deli gibi atmıştı. Cevap verememişti belki ama bunun yerine Çakır'ın yakasından tutup onu kendine çekmişti. Çakır'da cevabını alıp ona unutulmaz bir an yaşatmıştı.

Düşününce bile dudakları sızlıyordu. Ve sanki dudaklarının üzerinde bir kor varmış gibi yanıyordu. Hem dudakları hem kalbi, ikisi de dün gece yüzünden deli gibi sızlıyordu. Ama hiçbir yangın Devran'a böylesine etki etmemişti.

Altında kıpırdanan bedenle Devran anında kendine gelip düşünmeyi bırakarak çenesini yavaşça yukarı kaldırıp kendisini garip bir ifade ile bakan Çakır ile göz göze gelmişti. Çakır'ın yeşil gözleri onun ilk önce gözlerinde sonra da dudaklarında gezinirken Devran titrek bir nefes almaktan başka bir şey yapamamıştı. Ne zaman Çakır'a baksa kalbi sıkışıyor ve nefesleri düzensizleşiyordu. Demek ki ondan hoşlandığı için vücudu böyle tepki veriyordu. Ama Devran daha önce hiç kimseden hoşlanmadığı için bu duyguyu da anlamlandıramamıştı.

" Günaydın. " Diyen Çakır'ın soluğu onun dudaklarına değdiğinde Devran gözlerine kırpıştırarak onun yüzüne baktı.

Çakır'ın gözleri hala onun dudaklarında gezinirken, bu bakışlara daha fazla kayıtsız kalamayan Devran ona cevap vermek yerine, utançla başını Çakır'ın göğsüne gömmüştü tekrar.