Yarım saattir odada dolaşmaktan sıkılan Devran, son on dakikadır sedirde oturmuş, Ayaz'ın arada bir gelen sesini dinliyordu.
Orada ne yaptığını anlamasa da çok merak ediyordu. Acaba yanına gitse kızar mıydı?
Kendi kendine düşünürken, sobanın çıtırtısı onun uykusunu tekrar getiriyordu.
Ayaz'ın dediği şeyi yapıp biraz da olsa gezerek kendine gelebilmişti. Ama şimdi de yorulmuştu.
Biraz da olsa dinen ateşi sayesinde, yorgun düşen bedenini sedire uzattı. Gözlerini kapatmamak için büyük bir çaba sarf ediyordu ama sanki ona ait değillermiş gibi sözünü dinlemiyorlardı.
Kollarını kendine sarıp yan dönerek sobadan yükselen çıtırtılar eşliğinde gözlerini yumdu.
Bir yandan dışarıdaki fırtına, öbür taraftan sobanın sesi ve hasta oluşu nedeniyle uyku epey bir güzel hissettiriyordu.
Vücudunu saran sıcaklık yüzünden yerinden kıpırdanıp ayaklarını uzattı. Ellerini de karnına dolayıp çekiştirdi üzerindeki giysiyi. Biraz daha iyi hissettti böyle yapıp yerinde kıpırdanınca.
Yarı kapanan bilinciyle yavaş yavaş kolları çözülüp yatağa düştüğünde biraz sonra kulaklarına adım sesleri geldi. Ama gözlerini açamıyordu. Uyku bastırmıştı.
Birkaç tıkırtıdan sonra ayak sesleri tekrar duyuldu. Bu sefer de sobadan alev sesleri yükseldiğinde, aynı anda da birkaç tane tok ses geldi.
Devran ne olduğuna anlam veremiyordu. Uyuyordu ama bilinci her şeyi yarım yamalak da olsa düşüncelerine sızdırıp onu uyandırmaya çalışıyordu.
Odada biraz önce düşen ısı tekrar etrafa yayıldığında, Devran kıpırdanarak yerine biraz daha sindi. Kulağının dibinde yankı yapan ayak seslerinin ona yaklaştığının farkındaydı ama gözleri açılmayı inatla reddediyordu.
Birkaç saniye sonra omuzlarında ufak bir dokunuş hissetti. O dokunuş biraz daha sıkılaştı ve bedenini yavaşça sarsmaya başladı. Bir yandan da melodi gibi bir ses uzaktan kulağına doluyordu.
" Devran..."
Ses bir kez daha tekrar etti zihninde. Ama her tekrar edişinde biraz daha yakından gelmeye başlıyordu.
Uykusunu en sonunda bölen ses, düşüncelerine sızıp beynini işgal ettikten sonra bilincini açmıştı.
Devran gözlerini açıp bedenini sarsan kolun sahibine baktı.
" Devran uya- "
Bakışları pencereden dışarı bakan adamla, kaşlarını çattı. Ona bakmadan onu sarsıyordu.
Ayaz bakışlarını ona çevirip uyandığını gördüğünde, sözleri yarıda kalıp seslenmeyi bıraktı.
Bedenini dikleştirip ona arkasını dönerek gitti. Devran ona kaşlarını çatarak bakarken, niye ona bakmadığını anlayamamıştı.
Yerinden doğrulup yanına gitmeye çalıştığında, vücudunda hissettiği hafifllikle bakışlarını bedenine çevirdi.
Uyumadan önce üzerinden çıkardığı pantolonu nedeniyle sadece eşofmanla kalmıştı. Ve eşofmanın bol olması nedeniyle, sıcaktan kıpırdandığında baldırlarına kadar çıkan kumaş sayesinde neredeyse yarı çıplaktı. Bu da yetmezmiş gibi bir de üzerindeki kazağı çekiştirdiği için kazak göğsünün altına kadar sıyrılmıştı.
Kendi görüntüsünü görünce anında uyku modundan sıyrılıp kendine gelerek üzerinden neredeyse çıkacak olan kıyafetlerini düzeltti.
Bakışları biraz önce kendisine bakmayan adama kaydığında, onun Devran'a sırtını dönmüş bir şekilde masanın önündeki sandalyede oturmuş bekliyordu.
YOU ARE READING
SOĞUK-Gay
Adventure[TAMAMLANDI] Dağa kaçırılmasıyla başlamıştı onların hikayesi... Onlar herkes gibi normal tanışmamışlardı. Hatta onlarınki çok zalimce bir tanışmaydı. Mecburiyetti onlarınki. Teslimiyetti. Yeri geldiğinde acı çektirmekti. Ve acı çekmekti. Bunca kötü...
