GGK: 2 - Gerçek Aşklar Kulübü

28. Bölüm

Flört için bir adım olması adına hikâyesine yanıt verdi. 'Çok güzel görünüyorsun. İyi eğlenceler' yazdı. Sürekli olmasa da belki bu gece üç beş mesaj atardı da en azından mesajlaşırlardı. Levent de biraz flört ederdi onunla.

Hikayelere bakmaya devam ederken, daha bir dakika geçmemişti ki Nilay onun yazdığı şeyi beğendi. Akabinde de yanıt yazdı. 'Teşekkür ederim' Utangaç görünümlü bir emoji. 'Sen nerelerdesin? Hiç story atmıyorsun'

Levent hemen konuşma penceresini açtı.

'Evdeyim ben. Pek story atılacak bir ortamım yok. Bildiğin gibi kanepede pinekliyorum'

'Niye ki? Ben de ev partisindeyim, bence ev partileri güzeldir. Sen içki de içiyorsun, azıcık iç, insanlara sataş' Ağlayarak gülen birkaç emoji...

Levent yanıt yazamadan Nilay'dan bir mesaj daha geldi.

'Sayende ben de bu akşam içeceğim. Kızlara iki şişe pembe şarap aldırdım' Utangaç gülümseyen emoji... Nilay bunu çok sık kullanıyordu. Levent bu emojiyi onun karakteriyle özdeşleştiriyordu da.

'Abartmadan içmek için doğru bir akşam. Ben yalnızım, malum cezalıyım, biliyorsun. Gerçi sağ olsun babam giderayak cezamı kaldırdı ama saat akşam altıda kaldırılan cezanın benim için hiçbir anlamı olmuyor. Herkes çoktan planını yapmış durumda.'

'NASIL?! EVDE YALNIZ MISIN?!'

Yine Levent bir şey yazamadan Nilay yazdı. 'Ama bu akşam yalnız olunmaz ki!'

'Alışkınım ben. Biram var, cipsim var. İyiyim' Levent yalan söylüyordu ama zaten başta annesine bile yalan söylemişti. Nilay'a mı söylemeyecekti?

'Buraya gelmek ister misin? Yani ben senin ailenle planın olacak diye sormamıştım ama tabii ki gelebilirsin. Bence hala geç değil. Hemen sizin oradan motora bin, Üsküdar'a geç. Ev Koşuyolu'nda. Üsküdar'dan taksiyle on dakika sürmez. Konum atarım Whatsapp'tan.'

Nilay'ın uzun uzun yazdığı mesaj onu düşündürdü. Bir yandan bunu istediğini kabul etmesi gerekiyordu, bir yandan da tanımadığı insanların arasına girmeye çekiniyordu. O yüzden açıkça yazdı.

'Bilemiyorum Nilay. Tanımadığım insanların arasına girmek mantıklı olur mu... son dakika şimdi yani siz bir plan yapmışsınız etmişsiniz.'

'Hiç de öyle değil! Cemre'yle Vildan çok kafa kızlardır. Onların erkek arkadaşları var bir de zaten burada. Batı'yla Kenan da çok iyi çocuklar. Uzun zamandır tanışıyoruz biz, seni temin ederim, sıkılmazsın. Hem sıkılsan bile tek başına sıkılacağın kadar asla sıkılamazsın.'

Levent onun mesajını okuduktan sonra hafifçe gülerek kaşlarını çattı. 'Sen iki çiftin yanında tek misin?'

Nilay bir sürü ağlayarak gülen emoji attı. 'Ben çok alışkınım ya! Onların yanında hep tektim ben. Batı ve Vildan ortaokuldan beridir çıkıyorlar. Cemre ve Kenan'ın da iki yıl oldu. Hep ben tektim yanlarında.'

Levent düşünceli bir şekilde motorların kalktığı iskeleye baktı. Hala şansı vardı gerçekten de. Aile grubuna yazıp yarım saatte gidebilirdi.

'Bir arkadaşlarına da sorsana, ona göre tamam diyeyim. Zorlama bak insanları, dürüst ol. İstemezlerse hiç sorun değil'

Nilay'dan bir süre sonra ses kaydı geldi. Levent ses kaydını ilk duyduğu an telefonun sesini kısmak zorunda kaldı. İki kız çılgınca "Levent saçmalama gel buraya! Hadi çabuk koş!" falan diye incecik seslerle bağırıyorlardı. Nilay'ın da arkadan gülme sesi geliyordu. En son bir erkek "Aman abi yapma kurtar kendini—" derken kayıt kesiliyordu.