18. Bölüm

1.3K 177 7
                                    

Mete'nin sürekli saate bakması yavaştan herkese fenalık vermeye başlamıştı. Ama en çok da Kaan'a veriyordu. Yarım saattir dört gözle Ahu'nun dersinin bitmesini bekliyordu. Artık uzun bir süredir resmi olarak beraberlerdi ve bu Mete'nin okuldaki popülaritesini arttırmıştı. Herkes okulun en güzel ve en havalı kızlarından biriyle çıkan bu çocuğa gıpta ediyordu. Mete'yse yakaladığı şöhretin farkındaydı tabii ki. Ama onun için asıl önemli olan Ahu'nun ona gerçekten değer vermesiydi. Zaten çok fazla ilişkisi olduğu söylenemezdi fakat hele de böyle Ahu gibi bir kızla o mükemmel ilişkiyi yakalamış olmak onun mutluluktan delirmesine neden oluyordu.

"Abi çıldıracağım ya! Zaman geçmiyor, ben her dakika her saniye görmek istiyorum bu kızı. Ne olacak böyle?" diye söylendi.

Ceyda öfleyerek arkasına yaslanıp bacak bacak üstüne attı. "Sen de abarttın artık be! Kaç hafta oldu, normale döner misin lütfen?" diye söylendi.

Yanında oturan muzır arkadaşları Selami sırıttı. "Ceyda da kıskançlığından surat yapıyor. Kendisi bu şekilde ilgi görmediği ve erkek arkadaşı arkasından sürekli methiyeler düzmediği için tatminsiz."

Mete ve Uğur, Selami'nin sözlerine gülerken Ceyda dalga geçercesine surat astı. Konuyla ilgisi minimumda olan Kaan'sa tepki bile vermedi. O da kabullenmek istemiyordu, kendine bile bu gerçeği itiraf etmiyordu ama bir ufak kıskançlıkla sınanıyordu. Parti gecesinden beridir tahammül konusunda zorlanıyordu. Mete'yi severdi, iyi çocuktu ama Ahu'dan başka kız mı yoktu? Neden bula bula onu bulmuştu ki?

"Şunun güzelliğine baksana ya! Böyle bir şey nasıl gerçek olabilir? Hala inanamıyorum." Mete elindeki telefonu Kaan'a çevirip Ahu'nun sabah eklediği hikayeyi Kaan'a gösterdi. Kaan Instagram'dan Ahu'yu takip etmiyordu tabii ki de. O yüzden bunları görmüyordu. Sadece arada stalkladığı kadarıyla profilindeki fotoğrafları görüyordu. Onlar da oldukça iddialı fotoğraflardı zaten.

İlgisiz görünmeye çalışarak fotoğrafa bir bakış attı. Sahiden ufacık bir bakışla bile onun ne kadar güzel olduğu görünüyordu. Fakat Metehan'a bu ilgisini asla çaktırmadan "Bana ne Mete, kız senin sevgilin," dedi. Bu cümleyi kurarken bile rahatsız hissetmişti.

"Öleceğim güzelliğinden!" diye söylendi Metehan telefonunu tekrar kendine çevirirken. Sadece Kaan'ın duyacağı şekilde konuşmaya devam etti. "Biliyor musun, çok güzel öpüşüyor. Böyle sanki ruhum içimden akıp gidiyormuş gibi oluyor beni öptüğünde. Kendi kendime tribe giriyorum acaba ben de onu beni öptüğü gibi öpebiliyor muyum diye. Sadece o da değil ki! Her şeyi çok iyi yapıyor. Sürekli beni beklemediğim bir şekilde şaşırtıyor. Geçen misal arabadan inip sokak pilavcısından tavuk pilav aldı. Ben şaşırdım kaldım. Onun tarzındaki kızlar böyle şeylere ıyy diye bakarlar sanıyordum. Bu kızın yapmadığı şey, sevmediği şey yok. Ocakbaşına gideceğiz ya! Hala inanamıyorum bu hafta sonu bunu yapacağımıza. Bir de diyor ki ben çok yerim hesabı ortak ödeyelim. Dedim gözümle görmeden çok yediğine inanmam."

Kaan Metehan'ı susturmayı deli gibi istiyordu ama bunu yapamıyordu. Ahu'nun ne kadar 'mükemmel bir sevgili' olduğunu dinlemeye tahammül edemiyordu. "Kardeşim, anlıyorum çok heyecanlısın da, biraz acele etmiyor musun? Sakin ol, ağırdan al. Kızı hala tam tanımıyorsun. Böyle tipler bellidir. Şimdi başta huyuna gidiyor olabilir ama sonradan ne olacağını bilemezsin. Bir görmen lazım. Kontrollü ol derim bence."

Metehan biraz durularak doğruldu. Telefonunu montunun cebine geri koydu. "Sen hiç hayatında bir kadınla o evreye geldin mi ki?" diye sordu. Bunu ciddi ciddi soruyordu. "Sen biriyle iki üç sefer yatmaktan daha fazlasını hiç yapmadın ki! İnsanların bir ilişki içerisinde ne kadar değiştiğini bilemezsin. Ayrıca kız neden böyle şeylerde rol yapıyor olsun? Aksi şekilde davransa ben onu istemeyecek miyim? Yine isteyeceğim. Böylesi sadece daha kolay kapılmamı sağlıyor o kadar."

GGK: 2 - Gerçek Aşklar KulübüWhere stories live. Discover now