"Dudakların uyuşturucudan daha fazla bağımlılık yapıyor Lee Minho"
__________
Bazı insanlar bazı insanlara yara bandı olarak gönderilirdi bu dünyaya.
Ama biz ne birbirimize yara olabildik, ne de yaralarımızı saracak yara bandı. Biz birbirimizin hiç...
Ups! Gambar ini tidak mengikuti Pedoman Konten kami. Untuk melanjutkan publikasi, hapuslah gambar ini atau unggah gambar lain.
İçimde büyüyüp koca bir yumak oluşturan gerginlik duygusunun ağırlığı yüreğimi ezmeye başlamış, az önceki zevk dolu hislerin hepsinin ölümüne yol açmıştı.
Minho ile sevişmiştim! Daha doğrusu sevişmekten çok içinde sevgi bulunmayan, yalnızca şehvete bulanan hateketlerimizin sonucu olan bir seksti ama neyse. Tanımı ne olursa olsun bedenlerimiz bir olmuştu. Ve Minho'nun derinlerindeyken yıldızlara ulaştığımı hissetmiştim.
Ah düşündükçe içimde garip bir akım oluşuyordu.
Onunla beraber olduğum için pişman değildim elbet ama içimi yiyen gerginlik ve suçluluk karışımı duygulara engel olamıyordum. Ya Minho pişman olduysa? Bundan sonra ne olacak? Bunun hakkında konuşmalı mıyız?
Bu sorular, bir kurdeşen gibi zihnimin duvarlarını kemiriyordu.
"Bir dahakine altta olanı siksinker." Duyduğum şeyle gözlerimi aralayıp kafamı Minho'dan tarafa çevirdim. Oda benim gibi sırtüstü yatarken gözlerini kapamıştı. Söylediği şeydeki çelişkiye mi takılmalıyım, yoksa bu yaptığımızın devamının geleceğini ima etmesine mi takılmalıyım bilememiştim.
"Memnuniyetle." Dedim aklımdaki karmaşık düşünceleri ona yansıtmayan, düz bir sesle. Minho söylediğime sinirlenmiş olacak dirseğiyle koluma vurdu. Sert darbeden dolayı acıyla inleyerek tamamen ona döndüm.
Daha önceleri birisi bana gelip Lee Minho'yu üzeri çıplak bir şekilde yanında yatıyor olarak göreceksin dese, ona kıçımla gülerdim.
Bakışlarımı belden aşağısına indirmemeye çalışarak boynunu süsleyen kızarıklıklara baktım. Teni tamamen dudaklarımın hışmına uğramış bir hâlde izlerle doluydu. Gözlerim yavaşça çenesinden yukarıya doğru tırmandı. Yanaklarındaki kızarıklık dinlenmenin etkisiyle yerini daha solgun bir hale bırakmıştı.
"Zevk aldığını inkar edemezsin." Dedim kısa bir sessizliğin ardından. Gözlerini açıp bana baktı. Yüzünde ki boş ifade ne düşündüğünü anlamamı zorlaştırıyordu yine. Bakışlarını gözlerimden çekip aşağılara, dudaklarımdan boynuma doğru indirdi. Gözleri boynumda oyalanırken dudaklarında küçük bir gülümseme oluştu.
"Aldım." Derken hala boynuma bıraktığı izlere bakıyordu. "Seni altımda inletmenin bu kadar zevkli olacağını bilsem daha önce yapardım."
Cümlesi ile içimde büyüyen karmaşayı dışarı atmak ister gibi alay dolu gür bir kahkaha attım. Bir süre daha onun anlamsız bakışları altında gülmeye devam ettikten sonra zorlukla kendimi durdurdum. Onun sözlerine karşılık vermeden hemen önce yattığım yerden doğrularak bedenimi onun üzerine koydum. Ağırlığımı ona yüklememek için kollarımı iki yanında yatağa dayadım.
