•2•

1.6K 148 110
                                    

İyi okumalar ❣️

°•°•°•°•

Olmayan vaktimi boşa harcama,
Ve beni kötü hissettirmeye çalışma...

:
:
:

Hayatımda sınavlardan başka bir yerde işime yaramayacak olan bilgileri defterime not alırken, hemen yanımda uyuyan bedene bakmamak için kendimle savaşıyordum.

Sıranın üstüne koyduğu kollarını yastık niyetine kullanan Minho, sanki saatlerdir uyuyan o değilmiş gibi tekrar uykuya dalmıştı dersin başında. Kollarının üzerine koyduğu için büzüşen dudakları tüm ilgimi ona vermem için yalvarıyordu adeta. Ama bunu yapamazdım.

Bunca zaman uzak durmayı başarmışken şimdi irademi sikip atamazdım bir kenara.

Derin bir nefes alıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Bedenim, kanıma karıştırmamı istediği illetin ihtiyacıyla sızlamaya başlamıştı. Ne zaman strese girip kendimi zorlasam sigara içme ihtiyacıyla dolup taşıyordum.

Benim yaşındaki çoğu genç içiyordu bu zehri ancak ben normal bir içici değildim. Bunu anlamam çok zor olmamıştı; ne zaman ki sigara içme isteğimi bastırmaya çalışsam yoksunluğa girmiş gibi titremeye başlayan vücuduma engel olamadığım zaman gayet iyi anlamıştım bunu. Çevremdekiler gibi basit bir istek değildi benimkisi.

Ruhumu bağımlı etmekten korkarken, bedenimi bağımlı etmiştim.

Zihnim için yoğun ama ruhum için sıkıcı geçen matematik dersi sonunda bittiğinde hızla yerimde toparlandım.

"Uyan lan!" Dışarıya çıkmamı engelleyen Minho'yu uyandırmak için onuzunu sert bir şekilde dürttüm.

"Beni rahat bırak." Diyerek kafasını iyice koluna gömen Minho'nun kolay kolay uyanmayacağını, uyansa da bana inadına sıradan kalkmayacağını anlayınca sesli bir küfür savurup sandalyenin üzerinden atladım.

En arka sırada oturmanın faydaları ve Minho ile oturmanın zararları.

Bu yaşıma kadar anlayamadığım diğer bir mesele de neden sürekli Minho ile aynı okula gitmek zorunda olduğum meselesi idi. Tamam, bunu ailelerimiz istiyordu biliyorum ama neden hep aynı sınıfta, üstüne üstlük aynı sırada oturmak zorundaydık?

Lee Minho hayatıma yapışıp kalmıştı.

Sıradan çıkınca istediğim yere gitmek için hareketlenmiştim ki bileğime dolanan parmaklar ile olduğum yerde durdum.

"Nereye?" Sanki daha yeni uykudan uyanmış olan o değilmiş gibi gayet net bir sesle konuşan Minhoya çevirdim bakışlarımı.

"Yine sigara içmeye mi?" Dışarıdan gören birisi bu soruları beni merak ettiği için sorduğunu düşünebilirdi ancak ben böyle olmadığını bilecek kadar iyi tanıyordum Onu.

"Seni ilgilendirmez." Diyerek bileğimi onun dokunuşundan kurtarmaya çalıştım ancak buna izin vermeyerek daha da sıkı tuttu.

"İnsanlar okulumuzun birincisinin acınası bir bağımlı olduğunu bilseler ne düşünürler sence?" Beni sinirlendirmek için alaycı bir tavırla kurduğu cümle, zaten kaybetmeye yer aradığım irademi sonunda yok etmişti.

Bileğimi tutan elini tutup hızla kolunu burktum ve bedeninin ters çevrilmesini sağladım. Sırtını göğsüme yaslayarak kulağına eğildim.

"Bana bak Minho seni son kez uyarıyorum, işlerime burnunu sokmaktan vazgeç. Yoksa o boş konuşan ağzını dağıtmasını çok iyi bilirim." Tehditlerimin altının boş olmadığını göstermek isteyerek kolunu daha sıkı çektim. Bu hareketimle, dudaklarından gayri ihtiyari bir inilti dökülürken sırtı gerilerek iyice yapıştı göğsüme.

Happier Than Ever °Minlix°Donde viven las historias. Descúbrelo ahora