Alara -Davetsiz Misafir-

Comincia dall'inizio
                                    

"Çok teşekkür ederim Alara. Ne kadar teşekkür etsem az. İnsanlardan çekindiğini biliyorum. Unutma ki sen benim yanımdayken kimse sana zarar veremez." Erdem'in sesi güven vericiydi.

Alara'nın onu sevmesi'nin sebebi her zaman sözünü tutan bir kişiliğinin olmasıydı. Erdem'in kahverengi gözlerine bakmak istemiyordu. Eğer gözlerinin içine bakarsa Erdem'in anıları ve yoğun hisleri canlanacaktı.

" Önemli değil Erdem." dedi yavaşça gözlerinin içine bakarak. Karanlık görüntü adeta zihninde yankılandı. Erdem uyuyordu ve Ahsen tedirgin gözlerle Erdem'i izliyordu. Kabus. Yoğun fısıltı aklının her hücresinde yankılandı. Gözlerini çekip yere dikti. Ellerini başına koydu. "Çık buradan. Hazırlanıp geleceğim."

Erdem endişeli gözlerle "İyi misin?" Diye sordu. Israr etmek istemiyordu. Alara cevap vermeyip kapıyı işaret etti. Erdem  yerinden kalkıp çıkarken dışarıda beklemeye koyuldu. Erdem çıktıktan sonra Alara üstüne zebra desenli bir kürk geçirdi. Seyrek sarı kıvırcık buklelerini toplamaya gerek duymadı. Ayakkabılarını ayağına geçirip kulübeden çıktı. Erdem hafifçe gülümseyerek " Beni takip edebilirsin." Dedi.

Alara Erdem'in önüne geçti."Sarayın kokusunu alabiliyorum." Burnunu çekip kokuyu içine çekti. Bunu erdem sayesinde almıştı. Buram buram saray kokusu ile gelmişti buraya. Erdem ile birlikte yürürken geniş patikadan ve ortaca büyüklükteki gölün etrafından geçerek ilerlediler. Alara'nın elleri üşümüştü. Ellerini paltosunun cebine sokup Erdem'e baktı.

"Bu yolları özledim. Yıllardır hasretim bu patikaya." Alara ruhunun yaşlanmış olduğunu hissediyordu. On dört yaşından beri kulübede yaşıyordu. Etrafta geziyordu ama kulübeden başka gideceği bir yerde yoktu. Erdem'in aklına Alarayı öldürmeye çalışan köy halkı geldi. Onu erdem kurtarmış ve Alarayı bir şekil bu kulübeye kaçırmıştı. O günden beri Alara Erdeme aşık olmuş gün geçtikçe içindeki aşk yavaşça zayıflama ya başlamıştı. Alara yirmi iki yaşında erdem ise yirmi dördündeydi. Erdem Alaradan iki yaş büyüktü ve yanında onun abisi gibi gözükmekten de hoşlanıyordu. On üç Yıl süren tutsaklık diye düşündü Alara. Yanağından süzülen yaşlar hüzünlüydü. Elinin tersiyle gözyaşlarını sildi. Çocukken ona ucube derlerdi. Bir ailesi vardı yani küçükken. Onlar da Alarayı terk etmiş çok uzaklara gitmişlerdi. Alarayı on yaşlarında terk etmiş ,küçük kız dört yıl boyunca tek başına yaşamaya çalışmıştı.

Genç kızlık yaşına geldiğini oda biliyordu. Hisleri daha da kuvvetlenmiş koku güdüsü de baskın çıkmıştı. Yanında geçenlere yoğun bir merakla bakıyordu. Ve bunu gizlemek için artık uğraşmaktan da bıkmıştı. İnsanlar artık fark etmişti. Alarayı öldürmeye gelmişlerdi. Genç kadın korkuyordu, ona tekrar bunu yapabilirlerdi. Neredeyse saraya gelmişlerdi. Biraz daha yürümeleri gerekiyordu. Ellerini kürkünün cebinden çıkardı. İnce elleri terlemişti ,soğuk rüzgâr anında ellerini hedef alıp dondururken dişlerini sıktı.

Erdem Alara'nın üşüdüğü fark edip yanına geldi. Boynuna sardığı bordo atkıyı çıkartıp Alara'ya uzattı. Alara irkilircesine geriye çekildi. O atkıda Erdem'in kokusu vardı. Başkalarının kişisel eşyalarını kullanmayı sevmiyordu. Erdem'in önüne geçip hızlı hızlı yürümeye başladı. Erdem Alara'nın bu hareketini anlayışla karşıladı. Atkısını geri boynuna sararken saraya gittikçe yakınlaşıyorlardı. Buz kesen yollardan geçerlerken erdem ile Alara yanyana yürümeye devam etti. Alara huzursuzca ellerini ovalamaya başladı. Siyah gözleri kuşkuluydu. Seyrek saçlarını çekiştirırken Erdem iyi olmadığını anladı.

"Kokusunu alabiliyorum." sesi ürkütücüydü.

Erdem Alaraya doğru baktı. "Kimin?" Diye sordu şaşkın bir sesle.

" Onların, o insanların." Bunu derken iğrenerek söylemişti.

Alara onlardan nefret ediyordu. Hem nefret ediyor hem de korkuyordu. "Yanında ben varım alara. Hiçbir sorun yok." Erdem Alara'nın gözlerine bakıp gülümsedi.

ALEV VE BUZ (Tamamlandı)Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora