Bölüm 37: Göklerin Kraliçesi'ne Suikast (IV)

47 6 1
                                    


Bryan tekrardan gözlerini açtığında ilk olarak gökyüzünde ki asılı yıldızları gördü. Sayamadığı kadar çok olan yıldızlar gökyüzünde tüm ihtişamlarıyla duruyorlardı. Hepsinin farklı bir görevi vardı sanki! Karanlığın içindeki aydınlıktan farksızlardı.

Bryan algılarının son derece kısık olduğunu hissetti. Sezgileri kısa süreliğine etkisiz hal gelmişti. Bu da vücudunun durumunun son derece kötü olduğuna işaret ediyordu.

"Uyandın mı?"

Hoş bir kadın sesi duymasıyla kafasını yana çevirdi ve iç çamaşırları ile ateşin başında oturan Juno'yu gördü. Juno, siyah renkli iç çamaşırları ile yaktığı ateşte ısınmaya çalışıyordu. Elbiseleri ise ateşin hemen yanındaki bir kütüğün üzerinde kuruyordu. Bryan'ın ona baktığını görünce yanakları kızardı ve gözlerini farklı bir yöne çevirdi.

"Ah, ölmedim. Bu da başarılı oldum demek." Bryan alnına dokundu ve çıkıntıyı hissetti. "Mermiyi çıkarttın mı? Aynı zaman da sırtım..."

Bryan sırtının eskisi kadar acımadığını hissetti. Ayrıca alnına yediği kurşunun eski yerinde olmaması ve yaranın kapanması, Juno'nun bir şeyler yaptığı anlamına geliyordu.

Juno Bryan'ın sorusuna cevap vermeden iç çekti. Hemen yanında duran gri kolyeyi kaldırdı ve Bryan'a gösterdi. Kolyenin mücevher kısmında kurşunların oluşturduğu bir çukur vardı. Oldukça değerli olan bu taş, birkaç Glock mermisi yüzünden artık değersiz hale gelmişti.

"Bunun için özür mü dilemem gerekiyor?" diye sordu Bryan. Bu kolyenin sağlam bir şey olduğu kanısına vardığından Glock'u aldığında bu kolyeye ateş etmişti. Sakin zihni ve üstün vücut kontrolü sayesinde hedefinden şaşmadan birkaç kez ateş edebilmişti.

"Hayır," dedi Juno, merakla Bryan'a baktı. "Aslında sana teşekkür etmem gerekiyor. Keskin zekanı kullanarak ikimizin de hayatını kurtardın. Hm... Hayır. Benim hayatımı kurtardın. Minnettarım."

Ateşin yaydığı ışık Juno'nun yüzüne vurdu ve baştan çıkarıcı yüzüne ek bir güzellik kattı. Yalnız ve kibirli bir yüz gördü Bryan. Gözleri her şeyi belli ediyordu.

[Görev Tamamlandı!]

[100 BP kazanıldı!]

[Juno Minerva tarafından takdir edildiğinizden, ikinizin arasındaki ilişki ilerledi. Artık kötü yüzünü göstermeyecek ve ilerlemenize izin verecek. Onunla yakınlaş ve zincirlerini kır!]

Bryan görev pencerelerine aldırış etmedi. "O kişilerin kim olduğunu biliyor musun? Seni kovalayan siyahlı kişiler. Birisinin adı Ace idi sanırım."

"Ah, büyük ihtimalle Kara Taht'ın bağımsız ajanlarından bir takımdı." dedi Juno, kaşlarını sert bir şekilde çattı ve düşündü. "Benim peşimde olduklarına göre, büyükbabam parlamentoya giriş yaptı. Beni erkenden ortadan kaldırmak ve büyükbabamın dikkatini bu yöne çekmek istemiş olmalılar. En yakın zamanda bunu rapor etmem gerekiyor."

Ne olup bittiğini anlamayan Bryan, dünyanın ne kadar garip ve tehlikeli bir yer olduğunu hissetti. O basit ve aptal bir baştan çıkarıcıdan farklı değildi. Belki de gözünü yükseklere dikmemeliydi.

[Pek öyle değil aslında. Benjamin'in sana öğrettiği bilgileri özümsersen, Sihirbaz tipi bir baştan çıkarıcının gücü hissedeceksin. Unutma! Güç her şey değildir! Güç belki her şeyi sağlar ama, güzelliğin karşısında mutlaka yenilecektir! Senin güzelliği ele geçirmen gerek!]

Baştan Çıkarma SistemimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin