Bölüm 8: Hayal Kırıklığı

61 7 1
                                    


"Neler oluyor?" Kalabalığın arasına yeni katılan birisi heyecanla sordu. Arkadan bağlanmış uzun saçları ve kalın çerçeveli gözlüğü vardı.

"İkisi atışıyor. Sanırım biri hırsızlık yapmış," başka biri alayla cevapladı. Bryan'ın bağırışına ondan fazla kişi izlemeye gelmişti. Ve hâlâ gelmeye devam edenler vardı.

"NE?! Hırsızlık mı? İşler karışacak desene!" başka birisi daha gencin dediklerini duyunca oraya geldi ve konu yavaşça çarpıtıldı.

Bryan ve karşısındaki kadın daha da hararetlenmişti. Bryan kalbinin çıkacakmış gibi attığını hissediyordu. Heyecan kanını kaynatıyordu. İçinde büyük bir korku vardı ama yıllar boyu yanlış anlaşılmaların verdiği öfkeyle hareket ediyordu.

"Burada haksız olan sensin!" diye bağırdı Bryan, "Ben alacağım kitabı incelerken geldin ve beni hırsız olmakla suçladın! Ancak ben sadece kitapları inceliyordum."

Kadın da benzer şekilde bağırdı. "Hah! Hangi kitabın daha pahalı olduğunu incelediğine eminim!" gözlüğünü bağladı ve kollarını dolgun göğüslerinin altında bağladı. "Ben iki yıldan daha uzun süredir burada görevli olarak çalışıyorum. İlk defa hırsızlık olayları ile karşılaşmıyorum. Birçoğu senin gibi tepkiler verdi ve suçu reddetti. Tabii ki reddeceksin."

"Ne yapmamı bekliyordun? İftiranı onaylamamı mı?" diye kükredi Bryan. Kan beynine sıçramıştı. İlk defa bu kadar mantıksız birisini görmüyordu. Ama ilk defa bu kadar destekçisi olan birisini görüyordu. Çevredeki insanların kendi aralarında konuştuğunu duyabiliyordu. Çoktan zihinlerinde kendisini hırsız olarak gördükleri belliydi. Çünkü onların umurunda değildi.

Bu sırada kalabalıktan, kadınla benzer bir üniformaya sahip bir erkek çıktı. "Hey, birader! Ne oluyor? Ne bu tavırlar?"

Gelen erkek Bryan'dan bir yaş daha büyüktü. Ancak vücudu oldukça gelişmişti. Uzun süredir vücut çalıştığı belliydi. Bryan'dan bir baş daha uzundu. Yakışıklı değil, hatta ortalamanın altında sayılırdı. Ancak o geldiğinde herkes bir anda tezahürat yapmaya başladı.

"O çocuk bir hırsız! Bu yüzden onu uyardım ama beni iftira atmakla suçladı." Kadın, erkek geldiğinde onun arkasına saklandı ve acıklı bir sesle kendi kafasında kurduğu olay örgüsünü anlatmaya başladı.

Erkek nazik bir gülümseyle kadının elini tuttu ve halledeceğini, kendisine güvenmesini söyledi. Ardından Bryan'ı süzdü. Onun vücudunu, kıyafetlerini ve kilosunu görünce sarkastik bir gülümsemeyle konuştu.

"Tam bir hırsıza benziyorsun."

"N-Ne?" Bryan afalladı.

"Evet, evet! Tam bir hırsızsın!" kalabalığın arasından birisi parmağıyla Bryan'ı işaret etti ve kükredi. Onun ardını birçok kişi takip etti.

"Evet, ben onun yirmi dakika önce buraya girdiğini görmüştüm. Başı öne eğikti, görülmek istemiyordu sanki?"

"Hah... Herkes üzerlerini kontrol etsin. Paralarınız çalınmış olabilir," dedi kalabalıktan bir kadın.

Bryan ne olduğunu bile anlamadı. Nasıl suçlu durumuna düşmüştü? Bir hırsıza kesinlikle benzemiyordu. O anda aklına güvenlik kameraları geldi.

"Gü-Gü-"

Bryan 'Güvenlik Kamerası' demeye çalıştı ama gençle göz göze gelince kelimelerini yuttu. Bryan o anda bu gencin neden geldiğini anladı. Bu olay ne kadar büyürse kadın o kadar sıkıntıya girecekti. Belli ki bu gençte Bryan'ın haklı olduğunu biliyordu.

Baştan Çıkarma SistemimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin