Bölüm 27: Büyüleme Sanatı - Sihirbaz Benjamin (2)

61 5 1
                                    


Billie kalbinin hızla attığını hissetti. Şu anda Bryan ile tek başına depoda kolileri inceliyorlardı. Bryan yere çömelmiş ve yerdeki karton kutuların içindeki kitaplara bakıyordu. Kitaplar oldukça eskiydi. Ciltlerinin rengi gitmiş, yaprakları sararmıştı. Bu kitaplar yüz yıllardır hayatta kalan kitaplardı. Şuan da karanlık bir depoda, boktan bir kolinin içine atılmışlardı.

Bryan eline almış olduğu siyah kitabı yerine geri koydu. "Bu kadar mı?"

"Evet, bu kadar." Billie ciddi bir şekilde söyledi. "Bu kitapların çoğu Seçilmişler'in olmadığı zamanlardan kalma olduğundan neredeyse hiçbir değerleri yok."

"Tarihi merak etmiyorlar mı? Ya da eski uygarlıkların attığı temelleri?" Bryan şaşkınlıkla sordu. Seçilmişler'in ortaya çıkması birçok önemli mesleği yok etmişti ama bir o kadar da meslek ortaya çıkarmıştı. Bryan'ın bilgileri okyanustaki damla bile değildi.

"Hayır, merak etmiyorlar. Geçmiştense, geleceğe odaklanmayı düşünüyorlar. Gerçi ben bundan bir kazançları olmadığından dolayı olduğunu düşünüyorum." Billie söyledi ve hafifçe eğilerek Bryan'ın yüzüne yaklaştı. Billie'nin lavanta kokusunu andıran vücut kokusu Bryan'ın burnuna girdi ve erkeklik hormonlarını aktive etti. Ayrıca eğildiğinden dolayı beliren dekoltesi, içine giydiği pembe iç çamaşırını ortaya seriyordu. Billie elini Bryan'ın yanağına koydu ve "Bu gece bir şeyler içmek ister misin?" dedi.

Bu soruyu duyan Bryan şaşkın bir şekilde gülümsedi. Billie'nin içten utangaç birisi olduğunu düşünüyordu ama teklifine bakılırsa atılgan bir yönü vardı. Bu işleri çok daha kolaylaştıracaktı.

"Güzel, işleri tamamen öğrendikten sonra seni bir yere götüreceğim." Dedi Billie, yüzünde tatlı bir gülümsemeyle. Bryan'ın hafif gülümsemesi onayını belirtiyordu. Bu onu mutlu etmişti!

"Teşekkürler ama sanırım reddedeceğim." Bryan'ın gülümsemesi yavaşça indi ve sakin bir ifade yerini aldı. Böyle durumlarda ne olacağını biliyordu. Morris'in hayatında gördüğüne göre Willa şu an kendisine dikkat ediyordu. Eğer Billie ile takılır ve bu Willa tarafından öğrenilirse işler sarpa sarar ve Willa kalkanlarını kaldırırdı.

Kadınların dikkatini çekmek zorundaydı ve arzulanmalıydı ama asla yüz vermemeliydi. Belki Willa ile işleri sağlamlaştırdıktan sonra Billie ile oynaşabilirdi lakin ana hedefi Willa'dan başka birisi değildi.

"Reddetmek mi?" Billie'nin gülümsemesi bir anda dondu, "Ne-Neden?"

Hayal kırıklığına uğradığı, hafifçe dolan gözlerinden rahatlıkla anlaşılabilirdi. Omuzlarının düşmesi ve dudaklarını ısırması ise bunu kuvvetlendiriyordu. İlk defa bir erkeğe randevu teklifi ediyordu ve reddediliyordu; bu onun için alışılmadık bir şeydi.

Bryan hızla bir şeyler düşündü ve cevap verdi. "Bir şeyi unuttun sanırım." Ayağa kalktı ve dik hale geldi. "Ben daha 17 yaşındayım. Ayrıca bu akşam önemli planlarım var."

"Ne gibi planlar?" Billie gözlerini sildi ve Bryan'ın gözlerine doğru baktı.

"Bilmen gerekmiyor." Bryan kafasını eğdi ve kollarıyla Billie'yi sarmaladı. Dudakları Billie'nin dudakları ile birleşti ve kelimelerin çıkış yolunu kapattı. Billie en ufak bir şekilde direnmeden karşılık verdi ve kollarını Bryan'ın boynuna sardı.

Bryan esnek ve sert gökyüzü tepelerini göğsünde hissetti ve vücuduna yenik düştüğünden hiç taviz vermeden saldırdı.

***

Yaklaşık yarım saat sonra Billie ve Bryan depodan ayrılıp görevlerinin başına geçtiler. Billie'nin yanakları elma gibi kızarmıştı ve saçları dağılmıştı. Onun aksine Bryan'ın yüzünde soğuk bir ifade vardı ve kapıda bir şövalye gibi duruyordu. Onun ilk görevi kadın müşterileri tanımak ve yol göstermekti. Şimdilik tek yapması gereken buydu.

Bir saat sonra tüm çalışanlar yerlerini aldı ve müşteriler doluşmaya başladı. Erkek çalışanlar Bryan'ı fark edince kan davaları varmış gibi düşman oldular ve ondan olabildiğince uzak durdular. Lakin kızlar tam tersiydi. Bu, erkekleri daha da kızdırıyordu.

Gün hızla geçti ve Bryan kadın müşterilerle ustaca ilgilendi. Bu sürede Baştan Çıkarma Sanatı'nın temellerini attı ve kadınları daha iyi anladı. Kim olursa olsun gülümsemesini hep sürdürdü ve onlara prenses gibi davrandı. Bu onların hem egosunu, hem de içlerindeki ilgi ihtiyacını giderdi. Satışları inanılmaz derecede fazlaydı.

"Bu gün 127 adet kitap sattın." Malsie elindeki rapora şaşkınlıkla baktı. "Üstelik sadece on kişiye satmış olmana rağmen... Wow!"

Bryan, Olive, Lina, Billie, Willa ve Avis onun karşısında tek sıra halinde duruyorlardı. Gün sonu raporu açıklanıyordu. Bu rapor, günlük alacakları primi beliyordu ve ek fırsatlar veriliyordu. İlk günü olmasına rağmen Bryan'ın bu kadar kazanç sağlaması inanılmaz bir durumdu ve önünü açacak bir başarıydı.

"Billie her zamanki gibi birinci. Dört adet Dövüş Sanatı Kitabı ve yirmi tane normal kitap." Malsie üçüncü sıraya baktığında on saniye kadar durakladı ama konuştu. "Woah. Oldukça şaşırtıcı bir şekilde Willa üçüncü sırada! Bakayım. 2 adet Dövüş sanatı, kırk adet normal kitap... Bugün oldukça üretken ve farklı görünüyorsun."

Billie'nin gözleri büyüdü ve şaşkınlıkla Willa'ya baktı. Willa'nın vücudu kendisinden daha olgundu ama satış konusunda aşırı bilgisizdi. İnsanlar ile hiç iyi anlaşamazdı. Genellikle ortalamanın altında bir bütçeye sahip kişilere satış yapardı. Böyle büyük bir satış yapması inanılmaz derecede nadirdi.

İlk defa bu kadar satış yapan Willa şaşkındı. Bryan'la öpüştükten sonra aklı hep orada kalmıştı, bu yüzden gereksiz düşünceleri ile uğraşacak vakti yoktu. Bryan'ın doğasından kısa süreliğine etkilenmiş ve daha cesur hale gelmişti. Satışlarını bu şekilde yapmıştı ama en ufak bir şekilde fark etmemişti.

Malsie on dakika daha onları burada tuttu ve tavsiyelerde bulundu. Bir süre sonra ışıklar kapandı ve grup kitabevini kapattı. Bryan saatini kontrol etti. Saatin sekize geldiğini görünce onlardan ayrıldı ve evine doğru yola koyuldu.

Saat sekiz olduğunda evine girdi ve yatağında yerini aldı. Gözlerini kapattığı anda anında uykuya daldı ve muhteşem bir odada gözlerini tekrardan açtı. Karşısında tacı olan yaşlı bir kadın, buruşuk elini ona doğru uzatmıştı.

"..."

***

Bahanelerle süslemek istemiyorum. İmkanım yoktu yazamadım, bu kadar. Yarın bir bölüm ve bundan sonra devam etmeye çalışacağım. Ayrıca serinin profilinden seriyi beğenirseniz mutlu olurum.

Baştan Çıkarma SistemimWhere stories live. Discover now