Bölüm 32: Seni Küçük Sürtük

65 5 1
                                    



"Hiç değişmemişsin Layla."

Bryan gözlerini Layla'nın mavi gözlerine sabitledi ve gülümsemesini sürdürdü. Bu gülümseme artık yüzüne kazınmıştı.

Layla donmuş gibiydi. Bryan'ın vücuduna bakakalmıştı. Ağzı öyle açıktı ki bir tavuk yumurtası kolaylıkla sığabilirdi. Layla'nın bir yere kilitlenmesi yanında oturan diğer kızlar tarafından anında fark edilmişti. Üçü de Layla'nın bakışlarını takip etti ve Bryan'ı gördüler.

"Vay canına, Luca onun yanında evsiz bir fakir gibi kalır."

"Tanrının tüm dikkatini üzerine almış sanki."

Kızlardan ikisi anında Bryan'ı övmeye başladılar ve kim olabileceğini düşünmeye başladılar. İki kızın dışında son kişi ise Bryan'a doğru bakmaya devam ediyordu. Kaşları çatılmıştı.

Bryan saatine baktı ve kahvesini alıp kızların yanına gitti.

"Yanınıza oturabilir miyim?"

İki kız hızla kafalarını salladı.

"Tabii ki."

"Lütfen buyurun."

Bryan bir sandalye çekti ve gülümsemeyi bırakırken oturdu. Elindeki kahveyi masaya koyduktan sonra geriye yaslandı ve bacak bacak üzerine attı. Buz gibi gözlerle Layla'yı izlemeye başladı. Etrafındaki sıcak aura bir anda kuzey bölgelerine dönmüştü.

"Bir sıkıntınız mı var?" Bryan'ı buyur eden kız endişe ve merakla Bryan'a baktı ve sordu. Bu kızın adı Evane'ydi. Parlak kahverengi saçlara ve gözlere sahipti. 1,60 boylarında, dolgun vücut hatlarına sahipti. Bryan ile aynı sınıftaydı ve Bryan onu ilk görüşte tanımıştı.

"Biraz canınız sıkkın gibi.." diye sordu Aine. Bryan'la ilgili olan diğer kız, Aine'de Evane gibi Bryan'la aynı sınıftaydı. Uçları kobalt mavisi rengine boyanmış siyah saçlara ve kahverengi gözlere sahipti. Neredeyse Layla kadar uzundu. O da Bryan'ı tanımamıştı.

"Endişe etmenize gerek yok. Evane ve Aine, hiç değişmemişsiniz." dedi Bryan, gözlerini bir saniye bile Layla'dan ayırmadan.

Evane şaşırdı. "İsmimizi nereden biliyorsunuz?"

"Evet? Tanışıyor muyuz?" diye sordu Aine. Merağı daha da kabarmıştı ama Bryan'ın onlara bir kez bile bakmadan sadece Layla'ya odaklandığını fark etti. "Siz... tanışıyor musunuz?"

"Ah, hem evet, hem de hayır."

"O nasıl oluyor?"

"Bilmem, Layla'ya sormaya ne dersin?"

Aine merakla Layla'ya döndü. "Layla, bizi bu beyefendi ile tanıştırmak ister misin?"

Layla bu sırada halâ Bryan'ı incelemekteydi. Aklına altı ay önceki kişi geliyordu. Çirkin, şişman, kötü bir cilt yapısına sahip ve özgüvensiz. Bir iddia sonucu Bryan ile çıkmaya başlamıştı ve Bryan'ın bundan haberi yoktu. Onu terk ettikten sonra Luca'nın ona sataştığını duymuştu ama öfkelenmek yerine, hoşuna gitmişti. İki erkeğin onun için savaşması... Daha çok, Luca'nın onun için birilerini dövmek istemesi.

Bryan'da bunu kısa bir süre önce fark etmişti. Layla'ya öfkeli ya da nefret dolu değildi. O eskisi gibi değildi. Layla öfkesini ve nefretini hak edecek kadar değerli olmadığından, daha değerli ve gerekli zamanlar için ayırıyordu.

Layla derin bir iç çekti ve Bryan'a tekrardan baktı. "Sana baktıkça altı ay öncesi gözümün önüne geliyor, Bryan. Şu anda gözümün önüne bambaşka birisi olarak gelmiş bulunmaktasın. Ah, hayat çok garip. Resmen evrim geçirmişsin. Bana kızgın mısın?"

Baştan Çıkarma SistemimWhere stories live. Discover now