<28>

1.1K 133 313
                                    

ℕİℂ𝔼 (☞ ͡ ͡° ͜ ʖ ͡ ͡°)☞

Kahve saçlı oğlan dikkatle elindeki ampülü takarken o da sırıtarak oğlanı izliyordu. Etik olmayabilirdi fakat gerçekten genç oğlanın  minik vücudu arkadan daha da tatlı duruyordu.

Bakışları merdiven üzerindeki bedenden biran olsun ayrılmıyordu. Hele de o kabarık kahve rengi saçlar gözlerinin odağıydı. Uyku sersemliğinden dolayı dağınık saçlar sarışının en hassas noktasıydı. Yumuşacık tutamlara deli oluyordu. Dipper'a dair en sevdiği özellik buydu. Tatlı kabarık saçları...

Oğlan elindeki ampulün boş kutusunu dikkatle merdiveni tutan Bill'e uzattı. Neredeyse işi bitmişti. Birazdan merdivenden inebilirdi.

Sarışın oğlan kendisine uzatışan boş kutuyu alırken aklına gelen fikirle eğlenircesine konuştu.

"Şuan şu merdiveni sallasam direk kucağımdasın, bunu biliyorsun değil mi?"

Kahve saçlı işittikleri ile gülümseyerek gözlerini devirdi. Hele de sarışının sesindeki bariz ima onun içini kıpır kıpır ediyordu.

"Yaa ne demessin, bende dünden razıyım kucağına düşmeye"

Boşalan kollarını merdivene yaslayarak güldü. Gülerken aklına gelen gerçekle hızla geriye doğru döndü. Bakışlarını Bill'e çevirirken şüpheyle karışık heyecanı ile konuştu.

"Bak şaka manasında dedim. Sakın ciddiye alayım deme Bill"

Yüzü neşe ve heyecanla aydınlanmış oğlan duydukları ile huysuzca somurturken  bakışları Dipper'a dönerken ona doğru konuştu.

"Hayallerim ve duygularımla oynuyorsun! Haksızlık!"

Dudaklarını büzülmüş, kaşları çocuk gibi çatılmış, merdivenin üstündeki oğlana bakıyordu.

Aynı  ağzından şekeri alınmış minik bir oğlandan farksızdı bu halleri. Şirin ve masum... Ve Dipper'ın açık olması gerekirse onu Bill'in bu halleri cidden etkiliyordu. Böyle bir tatlılığa kızması gerçekten zor oluyordu.

Gülerek gözlerini kapattı. Ve açtığında ona somurtarak bakan yüze tekrardan döndü.

Emin olamasada gülümseyerek konuştu.

"O kadar çok istiyorsan... Eh, kucaklada indir bari."

Fakat Dipper'ın bilmediği birşey vardı. Bill Dipper'ın kendisinin bu hallerine karşı oldukça yumuşak davrandığının farkındaydı. Ve bunun dolayısı ile bu şiirn oğlan hareketlerini bilerek yapıyordu.  Biliyordu ki ne zaman böyle davransa Dipper'dan olumlu bir dönüş alırdı.

Yüzü hızla eski neşesine dönen oğlan heyecanla emin olmak namına tekrar sordu.

"Bu da şaka değil dimi prensim?! Lütfen ciddi ol!"

Dipper Bill'in heyecanlı haline kıkırdarken merdivende yan durarak sol kolunu en uç basamağa yasladı. Tek kaşı eğlenerek kalkarken aşağısında kalan oğlana gülümsedi.

"Fikrim değişmeden sen mi beni indirirsin yoksa ben kendim mi ineyim?"

Bill hızla başını hayır manasında sallarken kollarını istekle ve istediği şeyi aldığını belli eden bir gülümseme ile oğlana uzattı.

Dipper gülerek dudaklarını dişlerken dikkatle kendine uzatılan kollara uzandı. Bu oğlan neden bu kadar tatlıydı ki?

"Hey! Millet ne yapıyorsunuz?"

Ve kapıda aniden duyulan ses ile olanlar oldu. Beklenmeyen ses ile dengesi bozulan dipper gerçekten de  meridvenden Bill'in kollarına doğru düştü.

Kayıp Güneş Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz