<6>

1.7K 195 129
                                    

Yanağımdaki altın sarısı gülen yüz ve 'seni seviyorum' yazısı yavaş yavaş kaybolurken parmaklarımı yanağıma götürdüm. Altın gibi parlayan yazı parmak uçlarımın altında yavaş yavaş siliniyordu, şaşkınlığım hat safadaydı. Bunu Mabel'ın yapması olası bile değildi.

Silinen yazı ile hala yanağıma dokunuyordum.

Bu büyüydü. Resmen büyüydü!

Gözlerimi kapattım ve sakinleşmek için derin bir nefes aldım.

"Bana bir daha dokunamaman üzerine seni uyarmıştım... Seni elime geçirdiğimde yapacaklarımın sayısı artıyor"

Dudaklarımı sinirle dişlerken musluğu açtım. Ardından soğuk su ile yüzümü yıkamaya başladım. Bedenimde hissettiğim sarsılma ile gözlerim kapalı suyu kapattım. Gözlerimi açıp çevreme baktığımda sinirle gülmeye başladım. Heryer griydi. Gene oydu.

"Sana karşı nasıl davransam bilemiyorum. Sinirlerimle oynuyorsun her neysen. Ve hala bana benimle neden uğraştığını söylemiyorsun"

Ellerim lavabo fayansında sinirle başımı eğmiş gülüyordum.

"Aslında sana karşı birkaç olasılık buldum... öldürdüğüm yaratıklardan birinin hayaleti, bir büyücü ve daha birkaç tane. Ah tabi birde o yaz sonunda o kıyametten kurtulan herhangi bir anormal"

Islak ellerimi tutundukları yerlerden çekip havluya uzandım. Yüzümü ve ellerimi kurularken arkama döndüm. Kapıya yaslanmış altın sarısı parlaklıktaki silüet gözlerimi alırken havluyu geri yerine astım.

"Bana neden kim olduğunu söylemiyorsun?"

Kıkırdadı, her seferkinin aksine hüzünlü bir tona sahipti.

"Söylesem bana asla ama asla şans vermezsin."

Kaşlarım çatılırken Kalçamı lavaboya yasladım. Kollarımı göğsümde bağlayıp merakla konuştum.

"Ne şansı?"

Parlaklıktaki hareketten kafasını kaldırdığını anlayabiliyordum. Benden biraz daha uzun olan boyu ile aşağı doğru, kapıya çöktü. Yere oturdu ve sırtını kapıya yasladı.

"Sana olan aşkıma, inanmazsın"

Kaşlarım kalkarken hızla konuştum.

"Dur bir dakika ne aşkı?"

Hüzünle kıkırdadı ve derin bir nefes sesi duyuldu. İçlenircesine konuştu.

"Sence seninle neden uğraşıyorum? Rüyalarına girmem, seni izlemem? Bunlardan da çıkarabilirdin."

"Bir haftadır rüyalarımdasın ve bir haftadır beni izliyorsun, abartma."

Onaylamaz bir mırıltı çıkardı ve ayaklarını öne doğru benim ayaklarıma kadar uzattı.

"İki yıl. Sen sadece bir haftadır zannediyorsun"

Şaşkınca ve sok olmuşcasına güldüm.

"Ne?"

O gibi yere eğildim ve dumura uğramış ve şaşırmış halde ona bakmaya başladım.

"Bunu kasabaya gidince, herşeyin başladığı yerde söyleyecektim ancak senin bana o kadar bile sabrın yok"

Gözlerim açılabildiği kadar açık, kaşlarım çatıktı.

"Hey bana alınganlık yapma. Seni daha tanımıyorum bile. Söyle bana kimsin?"

Ayağa kalktı ve parlak uzvunu -kolunu- yana doğru açıp önümde referans yaptı. Hızla bende ayağa kalktım.

"Ara ara yanaklarına birşey yazarsam yada bunun gibi şeyler yaparsam kızma prensim. Bunu seviyorum. Bu arada, merak etme bu gece rahat uyuyabilirsin. Yanında olmayacağım, ne yazık ki, işlerim var. Kendine iyi bak. Sana kendimi Herşeyin başladığı yerde göstereceğim. Umarım o zamana kadar sabredersin"

"Hey! Dur du-"

Parmağını şıklattı ve herşey eski rengine döndü. Oda çekip gitti.

Ellerimi saçlarımdan geçirdim. Bulunduğum durumu nasıl karşılayacağımı bilmiyordum. Aşk? Bu duyguyu bilmiyordum. Ancak hiçte yararlı birşey olduğuna inanmıyordum. Ve bana aşıktı. Bana. Ben daha onun ne olduğunu bile bilmiyordum, aşkına karşı nasıl karşılık vereceğimi bilmiyordum. Bıkkınlıkla bir nefes çektim kendime. Gözlerimi kapatıp kendime telkinler verdim.

"Tamam. Sen birçok varlıkla, durumla uğraştın. Aşkta neymiş. Herneyse zaten o aşık değildir. Sadece zannediyordur. Evet ne aşkı! Hem ben bir insanım, bana bir yaratığın ve erkek bir varlığın aşık olması olası bile değil. Herneyse. Bana kendini kasabada gösterecekmiş. Bir hafta beklemem yeterli."

İçim az çok rahatlarken yüzüme güzel bir gülümseme oturtup lavabodan çıktım. Biraz paytak'la ilgilensem keyfim yerine gelirdi.

Bill'i jojuğumu seviyorum be! Herkese böyle aşık lazım. Gördüğüm en güzel jest ancak saffet Dipper için bir önemi yok. Pehhh olmadı oğlum Dipper bu -.-

Kayıp Güneş Onde histórias criam vida. Descubra agora