Bizim Mucizemiz

30.BÖLÜM

Keyifli okumalar MD ailesi! 🌸

👉🏻 İlk sahnemize yukarıdaki müzikle başlayabilirsiniz. "Engines On-Joseph Alexander"

Ferman Ali'yle ayrıldıktan sonra hızlıca Adil Hoca'nın odasına çıktı. Kapıyı tıklattı ve cevap beklemeden içeriye girdi.

"Hocam..."

"Gel Ferman gel."

Adil Hoca elindeki telefonda yaptığı çağrıyı sonlandırdığında oturduğu sandalyede ayağa kalktı. Sakallarını sıkkınlıkla sıvazlarken bir kere daha telefonu kulağına dayadı. Ferman kapıyı kapattı ve odanın içine bir iki adım attı.

"Hocam ne oldu?"

Adil Hoca bir süre telefonu bekledi ancak açan olmayınca yeniden indirdi.

"Mustafa Bey'e ulaşamıyorum. Az önce kendisi arayıp birazdan burada olacağını söylemişti ama şimdi açmıyor."

Ferman kaşlarını havaya kaldırdı.

"Belki sessizdedir gelir birazdan, bekleyelim."

Adil Hoca başını salladığı sırada kapının tıklatılmasıyla ikisinin de bakışları oraya döndü. Beliz içeriye girdiğinde soluk soluğaydı. 

"Hocam polisler geldi."

Adil Hoca kaşlarını çattı.

"Anlamadım?"

Beliz dudaklarını büktü.

"Ben de anlamadım ki, Gülin haber verdi. Acilin oraya iki polis gelmiş bizi bekliyorlar."

Ferman ve Adil Hoca göz göze gelirlerken Ferman ellerini havaya kaldırdı.

"İyi de Mustafa Bey gelmeyecek miydi? Neden iki farklı polis gelmiş?"

Adil Hoca başını salladı.

"Gidip öğrenelim bakalım."

Ferman ve Adil Hoca odadan çıktıklarında üçü beraber koridorda ilerlemeye başladılar. Tam o sırada karşıdan Tanju'nun geldiğini gördüklerinde onun yanına yöneldiler. Tanju ellerini havaya kaldırdı.

"Ne oluyor? Başka polisler de mi gelmiş?"

Beliz başını salladı.

"Evet acilin önünde bekliyorlar."

Tanju kaşlarını çattı.

"Ne alaka? Başka birileriyle geleceğini söylememişti dün."

Hepsi birlikte acile giderlerken Ferman omuzlarını kaldırıp indirdi.

"Öğreneceğiz şimdi."

Bir süre sonra acilin önüne vardıklarında Gülin onları fark etti ve parmağını kaldırdı.

"İşte buyurun geldiler."

Polisler yüzlerini Adil Hoca ve diğerlerine döndüklerinde kalabalığı gören Nazlı, Doruk, Demir ve Açelya da acilden çıkmış o yöne ilerlemişlerdi. Nazlı kaşlarını çattı.

"Ne oluyor?"

Doruk gömleğinin kollarını dirseklerine doğru çekti.

"Bilmem."

Ferman'ın yanında duraksadıklarında Demir hafifçe ona eğildi.

"Hocam ne oldu?"

Ferman tam ağzını açtığı sırada Beliz elini genç polis memuruna uzatmıştı.