20.BÖLÜM

1.9K 186 50
                                    

Keyifli okumalar MD ailesi! 🤸🏻‍♀

👉🏻 İlk sahnemize yukarıdaki müzikle başlayabilirsiniz. "Deception-Peter Peters, Daniel Marantz"

"Eveeeet!"

Vuslat odaya girdi ve ellerini iki yana açtı. Yüzünde oldukça geniş bir sırıtış hakimdi.

"Hoş geldin yeni odama!"

Keyifle yüzünü kızına döndü.

"Nasıl buldun?"

Ellerini beline dayadı ve etrafına bakınarak gözlerini kıstı. 

"Sanki biraz fazla boğdum gibi geldi. Bir de şu tablo tam nereye uyar bulamadım."

Vuslat işaret ettiği tabloya yaklaştı ve eline aldı. 

"Nereye asalım? Fikirlerine açığım."

Vuslat tüm ciddiyetiyle düşünürken Ezo kaşlarını çatarak annesine şaşkınlıkla baktı. 

"Sen ciddisin?"

Vuslat elindekiyle beraber Ezo'nun yanından geçti ve derin bir nefes aldı. 

"Oradan şaka yapar gibi bir halim mi var Ezo? Saçma sapan sorular sorup durma."

Tabloyu kaldırdı ve masasının tam karşısındaki duvara dayadı. 

"Nasıl? Olur mu buraya? Tam karşımda... ha?"

Ezo sinirlerine hakim olamayarak güldü. Ellerini alnına dayadı.

"Bir saniye ya, sen şimdi gerçekten bu hastanenin yarısını satın mı aldın?"

Vuslat tabloyu yere bıraktı ve kızına döndü. 

"Ezo huyumu bilmiyormuş gibi davranma. Bir lafı yüz kez anlatmayı sevmediğimi biliyorsun."

Ezo ellerini saçlarından geçirdi ve yüzündeki ifadeyi bozdu. 

"Anne bırak bağış yapıp satın almayı, sen hastanelerin önünden bile geçmezsin. Hastaneyi kurtarmaktan bahsederken bunu yapacağını hiç düşünmemiştim."

Vuslat yapmacık bir halde gülümsedi.

"Belki de artık seviyorumdur. Kim bilir? Herkes değişebilir sonuçta değil mi?"

Ezo başını iki yana salladı. 

"Sen değil. Herkes değişir, bir sen değişmezsin. Bunu bilecek kadar tecrübe ettim bence..."

Vuslat'ın keyfi kaçmaya başlamıştı. Yüzündeki gülümsemeyi anında sildi ve ellerini arkasında kavuşturarak kızına yaklaştı.

"Bence bu konuyu daha fazla irdeleme Ezo. Sınırımı aşarsan neler olabileceğini biliyorsun. Yerinde kal, çizgini geçme."

Vuslat, Ezo'nun yanından ilerledi ve masanın etrafından dolanarak siyah deri kaplama sandalyesine oturdu. 

"Ah iyi... bu bayağı rahatmış. Endişelenmiştim sert bir şey getirirler diye."

Ezo olduğu yerde kaldı ve yumruklarını sıktı. Gözlerini tek bir noktada sabitledi.

"Beni klinikten alıp neden buraya kaydettirdin? Daha tedavim bile bitmedi."

Vuslat masanın üzerindeki bibloları düzenlemeye başladı. 

"Sonradan düşününce, o kadar sıkı ve sert bir tedavinin gerekli olmadığını anladım. Fazladan zorlamaya lüzum yok. Burada her gün benimle seanslara gelirsin. Hem gözümün önünde durmuş olursun, aklım kalmaz."

Bizim MucizemizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin