8.BÖLÜM

2.8K 176 42
                                    

Keyifli okumalar MD ailesi! 🤸🏻‍♀

👉🏻 Yazarken yer yer içimin kıpır kıpır olduğu sahneler oldu. İnşallah o kıpırtıları siz de hissedersiniz 🙏🏻

👉🏻 İlk sahnemize yukarıdaki müzikle başlayabilirsiniz. "Face The Truth-Aytekin Ataş"

"Anne..."

Kadın yüzüne oldukça asil ama bir o kadar da sinsi bir gülümseme yerleştirdi.

Hafifçe kıkırdadı. "Merhaba Ezo..."

Ezo sanki duvardan da geçmek istercesine kendini daha da geri çekti. 

"Se-senin burada ne işin var? Nasıl buldun beni?"

Kadın Ezo'nun üzerine yürüdü. Yüzündeki sırıtış asla solmuyordu. "Ben seni cehennemin dibine dahi gitsen bulurum Ezo... Benden gerçekten saklanabileceğini düşünmüş olamazsın değil mi?"

Ezo'nun kalbi, göğüs kafesinden çıkmak istercesine atıyordu. Kadın gözlerini Ezo'nun üzerinde gezdirdi. Yüzünde oldukça iğrenmiş bir tavır vardı. 

"Şu haline bak... sokak kedilerine benziyorsun. Pasaklı, pis, kokmuş..."

Ezo yüzünü annesinden çekti ve soluna çevirdi. "Neden geldin?"

Kadın derin bir nefes aldı ve Ezo'nun yanından ayrılarak salona geçti. Üzerinde siyahların hüküm sürdüğü kıyafetleriyle ortama tamamen zıttı. Oldukça keskin bakışları evin içerisinde gezindi. Kendi kendine homurdandı.

"Çöpe dönmüş iyice."

Ezo sonunda yaslandığı duvardan ayrıldı ve ürkek adımlarla annesinin arkasından salona girdi. "Sana bir şey sordum. Neden buradasın?"

Kadın yüzünü Ezo'ya döndü. "Bence nedenini gayet iyi biliyorsun Ezo'cum. Bildiğin şeyleri sormak vakit kaybıdır."

Ezo kaşlarını çattı ve başını iki yana salladı. "Bunları konuşmuştuk, sana cevabımı da vermiştim değil mi?... anne."

Kadın geniş bir şekilde sırıttı. "Ben cevabını kabul ettiğimi hatırlamıyorum, kızım."

Ezo'nun arkasındaki adamına döndü. "Sen hatırlıyor musun?"

Adam başını salladı. Elleri önünde birleşmiş öylece dikiliyordu. "Hayır Vuslat Hanım."

Vuslat'ın gözleri parladı. "Bak, gördün mü? Yoksa yine hayalinden bir şeyler mi uydurdun? Durumun kötüye gidiyor desek ya..."

Ezo gözlerini sinirle kapadı. Her ne kadar şu an ortalığı kırıp dökmek istese de bu kendisine bir yarar sağlamayacaktı. "Ben gayet iyiyim. Hiçbir şeye ya da hiç kimseye ihtiyacım yok benim. Seninle de asla ama asla... gelmeyeceğim."

Gözlerini açtı, korku ve öfkeyle harmanlanmış bakışlarını annesine yönlendirdi. "Boşu boşuna buraya gelerek zahmete sokmuşsun kendini. Bugün uğraşacak havamda değilim gidebilirsin."

Ezo arkasını döndü ve tam kapıdan çıkacağı sırada adam önünde bir bariyer misali durdu. Ezo derin bir nefes aldı ve yumruklarını sıktı. 

Vuslat'ın bir anda yüzündeki ifade tamamen değişmişti. "Bana baksana sen..."

Ezo yavaşça yüzünü annesine geri döndü. Şu an gerçekten bunları kaldıracak halde değildi. Vuslat elindeki çantanın kulpunu sıktı ve Ezo'ya yaklaştı. 

Bizim MucizemizOù les histoires vivent. Découvrez maintenant