22.BÖLÜM

2K 200 77
                                    


👉🏻 Keyifli okumalar MD ailesi! 🌸

👉🏻 İlk sahnemize yukarıdaki müzikle başlayabilirsiniz. "In Another World-Aytekin Ataş"

"Ali! Sana mükemmel bir tost hazırladım hazır mısın?"

Ali çok geçmeden salondan cevap verdi.

"Kokusu bile geldi Nazlı çabuk gel çabuk!"

Nazlı mutfaktan üzerinde iki tabak tost bulunan tepsi ile çıktığında, sabahın tüm enerjisini iliklerine kadar yaşıyordu. Güneş sanki bugün onun için doğmuş, kuşlar bile onun sesini duyarak cıvıldıyordu. Yüzündeki kocaman gülümseme de cabasıydı. 

Salona girdiğinde Ali tüm perdeleri kenara itmiş, güneşin ilk ışıklarını evin içine misafir ediyordu. Bacağındaki ve kolundaki alçılar tamamen çıkmıştı. Nazlı'nın ayak seslerini duymasıyla pencerenin önünde arkasını döndü.

"Gel gel şuraya koy."

Nazlı elindekileri diğer kahvaltılıkların da olduğu masanın üzerine koydu ve göz gezdirdi.

"Eksik bir şey yok gibi."

Ali gülümsedi ve Nazlı'nın yanına ilerledi. Sandalyesini kendine doğru hafifçe çekti ve eliyle buyur yaptı. 

"Buyurun Nazlı Hanım."

Nazlı utangaç bir tebessümü dudaklarında yeşertti ve sandalyeye usulca oturdu. 

"Teşekkür ederim Ali Bey."

Ali geri çekildi. 

"Ne demek."

Kendisi de karşısındaki sandalyeye kurulurken Nazlı dudaklarını yaladı. 

"Ay bir de şimdi şöyle sulu sulu bir portakal suyu olacaktı. Tatlımsı ekşimsi..."

Ali kaşlarını havaya kaldırdı. 

"O zaman doğruca markete gidiyordum."

Ali henüz yeni oturduğu yerden kalktı, masanın yanından geçti ve ilerlemeye başladı. Nazlı anında ayaklandı.

"Yok Ali dur saçmalama ne gerek var şimdi, sonra içeriz onu da."

Ali Nazlı'ya döndü. 

"Benim Nazlı'm yanımda portakal suyu isteyecek ve ben de öylece kahvaltımı yapacağım öyle mi? Olmaz, olmaz... Ben hemen şimdi hızlıca alıp geleceğim tamam mı? Bekle sen, bekle..."

Nazlı hafifçe gülümsedi.

"E peki madem, zaten bir şeyi aklına koydun mu yapıyorsun o yüzden hiç ikna etmeye çalışmayacağım. Çabuk gel ama tostlar soğuyacak bak."

Ali başını salladı ve birkaç dakika sonra gülümseyerek evden çıktı. Nazlı arkasını döndü ve bakışlarını önündeki camdan dışarıya çevirdi. Hava o kadar güzeldi ki, bu tazeliği kaçırmak istemedi. Pencereye yaklaştı ve sonuna kadar açtı. 

Serin ve bir o kadar yumuşak olan havayı gözlerini kapayarak ciğerlerine çekti. Ellerini birbirine kenetledi ve kalbinin üzerine dayayarak kendi kendine gülümsedi.

"Allah'ım sana şükürler olsun."

Güneşin sıcaklığı tüm bedenini ısıtırken, ılık ılık esen rüzgar ise saçlarını dağıtıyordu. O an sanki dünyadaki tüm güzellikler Nazlı'nın üzerindeydi. Hayatının en mutlu sabahını, dünyadaki en sevdiği insanla beraber yaşıyordu...

👉🏻 Bu sahneden itibaren aşağıdaki müziğe geçiş yapabilirsiniz. "Overcome-Joseph O'Brien"

Bizim MucizemizWhere stories live. Discover now