25.BÖLÜM

2.2K 234 229
                                    


Keyifli okumalar MD ailesi! 🌸

👉🏻 İlk sahnemize yukarıdaki müzikle başlayabilirsiniz. "Fate-Aytekin Ataş"

Ali başını iki yana salladı ve bakışlarını Vuslat'a çevirdi. Gerçekten her şeyden çok sıkılmıştı.

"Kabul ediyorum..."

Nazlı şok olmuş vaziyette Ali'ye bakakalırken diğer herkes de ondan farksızdı. Ferman kaşlarını çattı.

"Ali senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?"

Demir'in de ağzı açık kalmıştı.

"Abi ne diyorsun sen?"

Ali oldukça hüzün dolu bir şekilde Selim'e baktı. Sesi titriyor, kalbi el vermiyordu. Ama sevdikleri için, kendi için bunu yapmak istiyordu. Dışlanmaktan, kabul görmemekten, ön yargılardan o kadar yorulmuş ve sıkılmıştı ki... Hayat zaten başlı başına çok zordu, omuzlarındaki yükü bir miktar da olsa hafifletmek istiyordu.

"Ne zaman başlayacağız?"

Nazlı sert bir şekilde çıkıştı.

"Hayır."

Başını iki yana salladı ve sinirli gözlerini Ali'ye çevirdi.

"Hayır dedim. Hayır Ali sakın."

Selim derin bir nefes aldı. 

"Vuslat Hanım'la bir karar aldık. Bir hafta boyunca akşamları hastane çıkışı benim şu an çalıştığım klinikte yatacaksın. Yani geceleri orada olacaksın gündüz yine ben senin yanın-"

Adil Hoca oldukça öfkeli bir biçimde Selim'in sözünü yarıda kesti.

"Ali şu anda düzgün karar verebilecek durumda değil. Lütfen çıkar mısınız kendimiz görüşmek istiyoruz."

Vuslat gözlerini kıstı.

"Adil Bey bence daha fazla-"

Ferman olduğu yerde doğruldu ve dişlerini sıkarak Vuslat'a döndü.

"Ali'yi sizden çok daha iyi tanıyoruz o yüzden bırakın konuşalım, çıkın lütfen."

Vuslat tam ağzını açtığı esnada Selim kolundan tuttu.

"Vuslat Hanım olay çıkarmaya lüzum yok bırakalım konuşsunlar."

Vuslat hışımla kolunu çekti ve bakışlarını Selim'e çevirdi. Selim oldukça imalı bir biçimde baktı ve gözlerini kapayıp açtı. Vuslat burnundan derin bir nefes verdi ve diğerlerine döndü.

"İyi... son kararınızı bana akşama kadar söyleyin, bekletmeyin beni işim gücüm var."

Oldukça sert bir şekilde odadan çıktığında Selim de son kez herkese bakarak başını salladı ve Vuslat'ı takip etti. Kapı kapandığı an herkesin bakışı Ali'ye döndü. Ali ise başını soluna çevirmiş gözlerini kaçırıyordu. 

Ferman derin bir nefes aldı ve yumuşak bir üslupla yaklaşmaya çalıştı.

"Ali... sen bu değilsin. Sen bu değilsin oğlum sen kabul etmezsin bunu."

Nazlı yeniden yanındaki koltuğa oturduğunda Ali'nin elini dikkatli bir şekilde daha da sıktı. 

"Ali... lütfen bana bakar mısın? Ali gözlerime bak..."

Ali sıkıntıyla gözlerini kapayıp açtı ve yavaşça sağına dönerek yorgun bakışlarını sevgilisine çevirdi. Nazlı gözlerini Ali'nin bembeyaz olmuş yüzünde gezdirdi ve başını iki yana salladı.

Bizim MucizemizDove le storie prendono vita. Scoprilo ora