11.BÖLÜM

3.1K 196 68
                                    

Keyifli okumalar MD ailesi! 🤸🏻‍♀

👉🏻 Mis gibi bir bölümle karşınızdayım. Yüzünüzdeki gülücüklere engel olmayın 😊

👉🏻 İlk sahnemize yukarıdaki müzikle başlayabilirsiniz "Nature Awakes-Adam Burns"

"Ali..."

Nazlı şahit olduğu bu görüntüye hala inanamıyordu. Birkaç defa gözlerini ovuşturdu, belki de gerçekten artık kafasında kurduklarını üzüntüyle birlikte görmeye başlamıştı. 

Oturduğu yerden kalktı ve Ali'sine biraz daha yaklaştı. Göz kapaklarına tane tane serpilen güzel kirpikleri kıpırdıyordu. Nazlı içindeki çocuksu heyecana engel olamıyordu. Şu an içindeki bu sevinç ile tüm hastanede koşturup etrafa bağırabilirdi. 

Titreyen ve heyecandan buz kesmiş ellerini Ali'nin yanaklarına dayadı. Gözyaşları yüzünü sırılsıklam yapmıştı. "Ali... Ali'm..."

Gülümsedi. "Uyanacağını biliyordum... bana döneceğini biliyordum hiç şüphe etmedim..."

Ali oldukça yavaş bir şekilde Nazlı'nın bakmaya hasret kaldığı badem gözlerini açtı. Kulağına bazı sesler geliyordu ama hiçbir şey anlamıyordu, çok derindendi. Gözlerinin önündeyse sanki buğulu bir cam vardı. Bir silüet görüyordu ama kim olduğunu asla çıkartamıyordu. Hiçbir şey hissedemiyordu. Ne hissetmesi gerektiğini de bilmiyordu. İçinde bulunduğu durumun ne olduğu hakkında en ufak bir fikri yoktu.

Nazlı bir yandan ağlıyor diğer yandan gülüyordu. Tam bir duygu karmaşası içerisindeydi, dışarıdan gören birisi deli gözüyle bakardı. Sahi, zaten aşkından deli olmamış mıydı?

"Bekle beni... bekle hemen geleceğim tamam mı? Merak etme hemen döneceğim."

Nazlı hızlıca ellerini Ali'sinin yüzünden çekti ve arkasını döndüğü gibi koşarak odadan çıktı. O kadar heyecanlıydı ki, ayakları birbirine dolanıyordu. Önce ne yöne gideceğini şaşırdı. Mantıklı düşünemiyordu, ne yapması gerektiğini, kime gitmesi gerektiğini bilmiyordu. Yanından geçen hemşireler ve çalışanlar ona değişik gözlerle bakarlarken, Nazlı sağ tarafa yöneldi. Şu an ona en yakında Ferman'ın odası bulunuyordu. 

Koridorda var gücüyle koşarken karşıdan ona doğru gelen Açelya ve Gülin'i dahi fark etmemişti. 

"Selam Nazlış biz de tam-"

Nazlı Açelya'nın sözünü yarıda kesti ve ikisinin arasından hızlıca geçti. Açelya ve Gülin merakla birbirlerine bakarlarken Gülin nefesini tuttu. 

"Koş."

Onlar da Nazlı'nın peşine takıldıklarında, Nazlı Ferman'ın odasının önüne varmıştı. Kapıyı o kadar hızlı açmıştı ki, tuttuğu kol ellerinin arasından sıyrıldı ve sertçe duvara çarptı. 

Ferman'ın sırtı Nazlı'ya dönüktü. Masanın önünde ayakta duruyor ve çıkmadan çantasını yerleştiriyordu. Çıkan gürültüyle beraber yerinden sıçradı ve öfkeyle arkasını döndü.

"Yavaş!"

Nazlı'nın o halini gördüğünde duraksadı. Çatılan kaşları yavaşça gevşedi. 

Nazlı ıslak yüzüne kocaman bir gülümseme yerleştirdi ve elinde olmadan ufak bir kahkahayı dudaklarından saldı. 

"Hocam uyandı!"

Nazlı'nın arkasında duran Açelya ve Gülin oldukları yere çakılı kalırlarken, Gülin şaşkınlıkla elini ağzına götürdü. Açelya'nın öylece donan yüzü yavaşça Gülin'e döndüğünde yavaşça gülümsedi. 

Bizim MucizemizOnde as histórias ganham vida. Descobre agora