10.BÖLÜM

2.7K 183 79
                                    

Keyifli okumalar MD ailesi! 🤸🏻‍♀

👉🏻 İlk sahnemize yukarıdaki müzikle başlayabilirsiniz. "Tension And Tasking Strings-Austin Fray, Skip Armstrong"

Beliz, Tanju ve Adil Hoca arabadan indiklerinde polis görevlileri de önlerindeki araçtan Doruk ve Demir'i çıkartmışlardı. Doruk yanında iki memur ile birlikte karakolun kapısından girerken, Demir de vakit kaybetmeden takip etmişti. Tanju ve diğerleri de peşlerinden ilerlediğinde Beliz bir yandan da kulağındaki telefonla hastane avukatı ile görüşüyordu.

"Evet şu an karakola giriyoruz... çok vakit kaybetmeden gelin lütfen."

İçeriye girdiklerinde karşılaştıkları manzara durumun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne sererken polis memurları Ateş Bey'i zor tutuyorlardı.

"İşte bu! Bu adam beni bu hale getirdi! Şikayetçiyim hepsinden! Şikayetçiyim!"

"Ateş Bey sakin olun yoksa sizi de nezarethaneye atmak durumunda kalacağız!"

Ateş Bey kolundaki görevlilerden hışımla kurtulduğunda üzerindeki takım elbisenin ceketini düzeltti. Beyaz gömleğinde kan damlaları vardı ve burnu da oldukça şişmişti.

"Tamam! Bırakın beni sakinim ben..." 

Sakince önünde duran Doruk'a ilerledi. Baş parmağını kaldırdı. 

"Seni hapislerde çürüteceğim. Bak gör, bir daha gün yüzü göremeyeceksin."

Doruk yüzüne oldukça rahat bir sırıtış ekledi. 

"Hadi ya gerçekten mi? Dört değil on gözle bekliyorum o günleri."

Ateş Bey'in sinirden bedeni baştan aşağı titriyordu. Havadaki elini indirdi ve morarana kadar sıktı.

"Bekle sen... bekle."

Polis görevlileri Doruk'u oradan uzaklaştırırken Doruk oldukça keyifliydi.

"Çok bekletme aman diyeyim!"

Ateş Bey öfkeyle bağırdı ve yanındaki pankarta sertçe vurdu. Bunu gören polis memuru üzerine yürüdü.

"Hey sakin olun! Tıkacağım şimdi içeriye!"

Beliz, Tanju, Demir ve Adil Hoca onun yanından geçerlerken Tanju, Ateş Bey'in yüzüne oldukça ters bir şekilde bakmıştı. Her ne kadar Doruk'a kızsa da içinden bir ses olayların onun sandığından farklı geliştiğini söylüyordu.

Polisler Doruk'u koltuğa oturttuklarında karşısına da Demir geçmişti. Doruk'u sorgulayacak olan memur sandalyesine oturdu ve kendini masaya doğru çekti. Bu esnada diğerleri de ayakta olan biteni izliyorlardı.

"Doruk Özütürk... Berhayat Hastanesi genel cerrahi asistanı, orduda askeri doktor olarak da çalışmışsınız."

Doruk başını salladı. "Evet çalıştım."

Demir Doruk'un çehresine baktı. Dişlerini sıktığı yanağında oluşan tümsekten anlaşılıyordu. 

"Ama atılmışsınız Doruk Bey... nedeni ise tıbbi raporunuz ve göreve karşı gelme. Doğru mudur?"

Doruk başını önüne eğdi. Demir dışındaki herkes ona merakla bakıyorlardı çünkü bundan haberleri yoktu.

"Doğrudur..."

Polis memuru derin bir nefes aldı ve gözlerini bilgisayar ekranından çekti. Keskin bakışlarını Doruk'a yöneltti.

"Göreve karşı gelme... ilk defa yapmamışsınız anlaşılan."

Bizim MucizemizWhere stories live. Discover now