24.BÖLÜM

2.3K 220 145
                                    

Keyifli okumalar MD ailesi! 🍂

👉🏻 İlk sahnemize yukarıdaki müzikle başlayabilirsiniz. "Redolent-Ian Livingstone, Stephen Root"

Ali'nin kesik kesik almaya çalıştığı nefesler herkesi meraklandırırken, bakışlarını elindeki fotoğraf karesinden çekmeyerek konuştu.

"Hayır..."

Nazlı'nın gözbebekleri korkuyla titredi. 

"Ali ne-"

Ali başını iki yana salladı. 

"Hayır, hayır bu gerçek değil... gerçek değil hayır..."

Nazlı'nın bakışları Ali'nin elindeki fotoğrafa kaydı. Ön yüzünü göremese de arka tarafındaki kızıl lekelerden ne olduğunu çıkardığında anında ayağa kalktı. 

"Ali, sen onu nereden-"

Ali geri geri gitti. Elleri titriyordu ve başında tarifi imkansız bir acı vardı. Güçlükle fısıldadı.

"Susun..."

Vuslat ve Selim'in ne olduğunu anlamaya çalışan şaşkın bakışları Ali'de gezerken, Adil Hoca ve diğerleri de ayağa kalkmışlardı.

"Ali, oğlum sakin ol bak biz buna izin vermeyeceğiz tamam mı? İzin vermeyeceğiz."

Ferman kaşlarını çattı ve Ali'ye odaklıyken başını iki yana salladı. 

"Hocam sorunun o olduğunu zannetmiyorum..."

Adil Hoca Ferman'a döndü.

"Ne?"

Ali'nin kafasının içinde çok büyük bir gürültü ve karmaşa hakimdi. Bazı cümleler duyuyordu ama hala kesik kesikti. 

"Keşke seni sevmeseydim..."

"Bu kadar kalpsiz olamazsın..."

"Herkes her şeyden vaz geçmez, herkes herkesten vaz geçer..."

Gözlerini kapattı ve elini kalbine dayadı. Kafasındaki sesler hiç durmadan devam ediyorlardı.

"Ben böyle bir ilişki istemedim!"

"Ben de vaz geçiyorum Ali, benden bu kadar..."

Ali oldukça yüksek bir şekilde bağırdığında salonda bulunan herkes yerinden sıçramıştı.

"SUSUN! SUSUN! SUSUN!"

Adil Hoca ve Ferman anında Ali'nin yanına koşarken, Nazlı da ellerini havaya kaldırmış Ali'ye yaklaşmaya çalışıyordu. 

"Ali, Ali sakin ol lütfen sakin ol... bak her şeyi açıklayacağım lütfe-"

Ali oldukça büyük bir krizin eşiğindeydi.

"SUS! SUS!"

Elindeki fotoğraf yere düşerken ellerini kaldırdı ve kulaklarını kapamaya çalışırken başına vurmaya başladı. 

"Lütfen susun! Susun!"

Adil Hoca Ali'ye biraz daha yaklaştı.

"Ali ne oluyor?! Oğlum ne oluyor?!"

Ferman da aynı şekilde panikle konuşmaya çalıştı.

"Ali? Ali bize ne olduğunu anlat hadi!"

Ali başına daha sert darbeler indirirken Nazlı ağlamaya başladı.

"Hatırlıyorsun değil mi?"

Ekip de Ali'ye yaklaşırken herkes Nazlı'nın bu sözüyle olduğu yerde kaldı. Nazlı hıçkırığını engelleyemedi.

Bizim MucizemizUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum