10.Bölüm❥

20.5K 1.7K 678
                                    

Her ağızda her telde fanilik dırıltısı, sonunda tek bir şarkı tabutun gıcırtısı. -Necip Fazıl Kısakürek

Bilinmeyen Numara: Annemizin karnında 9 ay bekliyorsak, 3 ay sonra bir yaşına girmez miyiz?

Bilinmeyen Numara: Biz havayı göremiyorsak, balıklar da suyu mu göremiyor?

Görüldü

Bilinmeyen Numara: Acaba cisimlere ilk isimlerini kim verdi?

Helen: Alkollü araç kullanmak yasaksa barların neden otoparkı var?

Bilinmeyen Numara: Limonlu gazozların içinde bir sürü suni tatlandırıcı varken bulaşık deterjanında neden gerçek limon suyu kullanılıyor?

Helen: Oturduğumuz evler yuvarlak değil, o zaman neden daire deniyor?

Bilinmeyen Numara: Yüzmek zayıflatıyorsa balinalar neyi yanlış yapıyorlar?

Helen: Kenan Işık daha ne kadar böyle yaşayacak?

Bilinmeyen Numara: Üzüm üzüme baka baka kararırsa ilk üzüm neye bakarak karardı?

Helen: Neden uçaklarda paraşüt yerine can yeleği var?

Bilinmeyen Numara: Üst kattan gürültü geldiğinde neden tavana bakılır?

Helen: Mekandan içeriye giren birisine neden "aa sen mi geldin?" diye sorulur?

Bilinmeyen Numara: Neden bozulan otobüsün yolcuları bizim otobüsümüze aktarıldığında onlara mültecilermiş gibi bakarız?

Helen: Neden her gördüğümüz haritada hemen Türkiye'yi bulamaya çalışırız?

Bilinmeyen Numara: Türk milleti olarak Dünya'da kaybolma kompleksimiz var da, ondan.

Helen: Ne zökdmxödq

Bilinmeyen Numara: Kafalar pırıl pırıl.

Bilinmeyen Numara: Helen lan,

Bilinmeyen Numara: Evlendiğimizde de böyle saçmalar mıyız?

Helen: Senin evlenmeyle derdin ne?

Helen: Hayır, daha tanımıyorum bile.

Bilinmeyen Numara: Tanışırız, rahat ol çiçeğim.

Helen: Seni daha önce gördüm mü?

Bilinmeyen Numara: Gördün.

Helen: Biraz kopya versen.

Bilinmeyen Numara: Vereyim.

Bilinmeyen Numara: 25 yaşındayım.

Bilinmeyen Numara: Futbolu, kitap okumayı, tarihi yerleri gezmeyi, kahve içmeyi severim.

Bilinmeyen Numara: Ha bir de seni de severim :)

Helen: Hiç yurtdışına çıktın mı?

Bilinmeyen Numara: İngiltere, İsveç, Norveç, Finlandiya  ve Brezilya'ya gittim.

Helen: Allah'ım nasip et.

Bilinmeyen Numara: Evlenelim de ben götürürüm seni istediğin yere.

Helen: Yine evlenmek dedi.

Helen: Gidiyorum ben.

Bilinmeyen Numara: Dur la, gel buraya.

Helen: Bu kadar bilgiyi niye verdin? Seni bulursam?

Bilinmeyen Numara: E bul, amacım bulunmamak değil. Sadece hoşuma gitti böyle. Ama çok uzamaz korkma.

Helen: Şimdi,

Helen: Ayda yılda bir kullandığım mantığını kullanacağım.

Helen: İlk futbolu dedin çünkü aklına ilk gelen o oldu, demek ki hayatında önemli bir yeri var. O zaman futbol takımındasındır.

Helen: Yedekleri falan da sayarsak yaklaşık yirmi kişi kalıyor.

Helen: İlk mesaj da beş yıldır okuyorum dedin. Üniversite son da olduğuna göre, ya diş hekimliği, ya eczacılık, ya veterinerlik okuyorsun.

Helen: Farklı şehirlerdeyiz dediğin için de Ürgüplü değilsin. Zaten okulda ben ve Aslı'dan başka Ürgüplü yok, bu gereksiz bilgiyi niye verdim, bilmiyorum.

Helen: 10 kişi falan var yani en fazla.

Bilinmeyen Numara: Oy benim küçük Sherlock'um büyümüş de, beni mi bulacakmış?

Bilinmeyen Numara: Ama güzel mantık yürüttün, doğru yolda ilerliyorsun.

Bilinmeyen Numara: Bir an önce bul da hemen evlenelim.

Bilinmeyen Numara: Let's go!

Bilinmeyen Numara: Don't stop!

İngilizce seviyemiz aynı vallahi.

Kullanıcı adımı Esra ama yıkık yapma fikri derhal kapıyı çarparak çık aklımdan!

Eğilerek yükselmenin adıdır, Namaz.

Hayırlı geceler 🌙

Kahve | TextingWhere stories live. Discover now