ELLİ SEKİZİNCİ BÖLÜM

1.1K 114 63
                                    




O zaman Let's go Let's gooo 😸

Başkan

"Gir."
Kapıdan heyecanla giren asistanımdı.
"Efendim Jennie Kim hakkında her şeyi topladık." Elindeki dosyayı önüme koyup geri çekildi. "Tamam çıkabilirsin."
Söylediğimi duymamış gibi hala olduğu yerde duruyordu. Parmaklarıyla oynadığını görünce "ne var? Duymadın mı çıkabilirsin dedim."

Derin bir nefes alıp cesaretini toplamıştı.
"Bay Başkan, efendim Jennie Kim 1 hafta önce hastaneye gitti. Şeyy yanında Bay Kim de vardı." Bıkkınca nefes verdim.
"Ee?" Asistanımın bu kadar kendine güvensiz olması beni çıldırtıyordu.
"Jennie Kim hamile!" Söyledikten sonra gözlerini sımsıkı kapatmıştı. Oturduğum yerden hızla kalkarak bağırdım. "Ne demek Jennie Kim hamile? Sen... sen bundan emin misin?"

Titrek bir şekilde "E-evet efendim. Zor da olsa hastaneden bilgi sızdırmayı başardık."
Bu haber... bu bebek... Lisa'dan olabilir mi? Yani kızımın bir çocuğu mu olacak? Alçak Kim!
Senin yüzünden kızım sevdiği kadından ve çocuğundan vazgeçmek zorunda kaldı. Bunun hesabını vereceksin!

"Tamam çıkabilirsin. Teşekkürler."
Asistanım çıktıktan sonra önüme bıraktığı dosyayı incelemeye başladım. Jennie'nin 1 hafta boyunca gittiği yerler listelenmişti. Oldukça dikkat çekiciydi. Gittiği her yer benim programımın olduğu yerlerdi. Bu kız beni mi takip ediyor? Ama neden? Öğrenmiş olabilir mi? Lisa'nın benim kızım olduğunu... öğrenmiş olabilir mi?

Dosyayı her ayrıntısına kadar inceledikten sonra bugünkü son katılmam gereken kongreye gitmek için hazırlandım. Bir planım vardı. Eğer Jennie yine benim peşimden gelirse, bir şekilde onunla yalnız kalıp, derdinin ne olduğunu öğreneceğim. Eğer düşündüğüm gibiyse ona her şeyi anlatacağım. Yeter artık bu sırla daha fazla yaşayamıyorum. Kızımın bu sırrın altında ezilmesine daha fazla izin veremem.

Jennie

Bir saat sonra Başkan'ın bir kongreye katılacağını biliyordum. Günlerdir yaptığım gibi yine orada olacaktım. Sürekli etrafında korumaları ve halktan insanlar olduğu için bir türlü denk getirip onunla baş başa kalamamıştım. Bunun zor olacağını zaten tahmin etmiştim. Ama yavaş yavaş direncim kırılıyordu. Sonuçta ben hamile bir kadınım. Eskisi gibi hızlı bir tempoya sahip değilim. Bebeğim şimdiden annesini zorlamaya başladı.

Bugün kendimi pek iyi hissetmiyordum. Sabah bulantılarım oldukça artmıştı. Ama yine de o kongreye gitmeliydim. Hazırlanıp evden çıkarken, Jessica'nın iğrenç bakışlarına aldırmadan arabama atladım. Jisoo ve Rose günlerdir onlarla buluşmadığım için bana serzenişte bulunuyordu. Ama onlara neyle uğraştığımı söyleyemezdim. Bu kendi kendime çözmem gereken bir meseleydi.

Kongre binasına geldiğimde kalabalığı görünce kusma isteğim artmıştı. Bu insanlar çıldırmış olmalı. Sanki bir idol gelmiş gibi Başkan'a sevgilerini sunmak için büyük bir kalabalık oluşmuştu. Sanırım Başkan iyi bir insan. Halk bu kadar sevgi gösteriyorsa, kesinlikle iyi olmalıydı. Öte yandan babam başkan olsaydı durum bunun tam tersi olabilirdi. İlk günden insanların ona oy verdiğine pişman olacaklarını garanti edebilirdim.

Arabamda kalabalığın yatışmasını beklerken, başkanı getiren araba binanın önünde durdu.
Adamları hemen etrafı kontrol altına alırken arabadan başkan çıktı. Meraklı gözlerle etrafına bakınıyordu. Sanki birini ya da bir şeyi arıyor gibiydi. Ceketini düzelterek binaya giriş yaptı.
Hadi bakalım Jennie gitme zamanın geldi. Yan koltuktan çantamı alarak yatışmış olan kalabalığı fırsat bilip binaya girdim.

Başkan'ın konuşma yapacağı salona ulaştığımda güneş gözlüğümü takıp arka sıralarda bir yere oturdum.
Konuşma boyunca Başkan'ın arayış içindeki gözlerini fark etmiştim. Birden gelen kusma isteğimle ve karnımda hissettiğim kasılmayla dayanamayıp aceleyle salondan çıkmak istemiştim. Ağzımdan kaçan acı bir inlemeyle bütün gözler üstümde toplanınca, umursamadan orayı terk ettim. Koca binada bir tuvalet ararken, görevli bir kadın yanıma yaklaştı. "İyi misiniz hanımefendi?"

Başımı sağa sola sallayıp "hayır değilim. Hemen tuvalete gitmem lazım." Kadın karnımı tuttuğumu fark edip, bana destek olarak tuvalete yönlendirmeye başladı.
Tuvaletin önüne geldiğimizde "teşekkür ederim. Gerisini ben halledebilirim."
Kadının cevabını beklemeden tuvalete girdim. Kusma isteğim geçmişti. Ama karnımdaki kasılmalar hala devam ediyordu. Neler oluyor? Doktor bebeğimin gayet iyi olduğunu söylemişti. Bu da ne oluyor şimdi?

Yediğim bir şey dokunmuş olmalı. Evet sabah kahvaltıda farklı bir çay içmiştim. Babam Jessica'nın benim ve bebeğim için bu karışımı özel olarak getirttiğini söylemişti. Aramızdaki gerginlik devam etmesin diye kabul etmiştim.
Tanrım gittikçe daha fazla kasılıyorum. Canım yanıyor. Bebeğim... umarım iyisindir.
Hastane... evet hastaneye gitmeliyim.

Tuvaletten çıkıp çıkışa doğru ilerlerken başım dönmeye başlamıştı. Dengemi kaybedip düşmeden önce son gördüğüm şey Başkan'ın endişeli suratıydı.

Eheheh biraz heyecanlı olsun.😸





.

ARAMIZDA KALSIN...G!P (JenLisa)Where stories live. Discover now