(m)ON BİRİNCİ BÖLÜM

4.5K 139 76
                                    

Sumutumsu bir bölüm 😸

Taslakta bir bölüm daha var. Oy sınırını geçerseniz. Hemen salınmaya hazır.❤️

O zaman Let's go Let's gooo.

Lisa

Eve vardığımda Tzuyu'nun benim için çok endişelendiğini kapıdan girer girmez boynuma atlamasından anlamıştım. Neredeyse dondurmalar ezilecekti. Onu sakinleştirdikten sonra, Jennie'nin beni zorla yanına getirtmesinden önce yaptığım işe geri döndüm.
Yani sınav sorularını hazırlamaya.

"Sevgilim, ben yatıyorum. Dayanamayacağım. Sen de kendini çok zorlama bitiremezsen yarın devam edersin." Ekrandan başımı kaldırıp, merdivenlerden çıkmak üzere olan Tzuyu'ya baktım.
"Merak etme, az kaldı zaten. Birazdan yanına gelirim." Havadan bir öpücük atarak, odamıza çıktı.

Tzuyu gidince, sınav hazırlamayı bırakmıştım. Dolaba koyduğum dondurmamı alarak, tekrar yerime geçtim. Jennie'nin bu geceki davranışı aklımı kurcalıyordu. Neden sadece saçlarını okşamam için beni gecenin bir saati zorla yanına çağırmıştı? Bunun anlamı ne? Benden nefret ettiğini söylüyor. Üstelik hayatımı mahvetmeyi kendine amaç edinmiş. Ancak, bu nefret ettiğin kişiden istenecek şey mi?

Nefret ettiğiniz kişiyle sevişir misiniz? Ya da nefret ettiğiniz kişiden saçlarınızı okşamasını ister misiniz? Jennie'nin sonrasında ne yapacağını kestirmek gerçekten zor.

Bu düşünceleri kafamdan atmaya çalışıp, tekrar sınav sorularını hazırlamaya döndüm.
Zor olmayacak ama aynı zamanda belirli bir bilgi birikimi gerektiren sorular hazırlamıştım.
Öğrencilerimi zorlamak değil, dersimden nefret ettirmeden, hem öğrenip hem de başarıya ulaşmalarını sağlamak istiyordum.

Eveeeet. Bunu kaydettik mi, tamamdır.
Sınav soruları hazır. Ah gerçekten fazla yorulmuştum. İyi bir uykuya ihtiyacım var.
Tzuyu'nun yanına çıkıp, ona sarılarak uyumayı planlıyordum. Saat sabahın dördüne gelmiş.

Odaya girdiğimde, Tzuyu'nun çıplak bir şekilde yatakta yattığını görmemle, küçük çaplı bir elektriklenme hissetmiştim. Tzuyu geldiğimi anlayıp gözlerini aralamıştı.
"Geldin mi sevgilim. Seni bekliyordum."

Yutkunarak kapıda dikilmeye devam ettim.
"Onu görüyorum hayatım. Hatta bayağı iyi görüyorum." Üzerini fazla örtmeyen örtüyü iyice açarak, bana poz vermeye başlamıştı. Yatağın yanındaki komodinin üzerindeki saate bir bakış attığımda, baktığım yere dönüp "söz veriyorum kısa sürecek Lisa. Lütfen sana ihtiyacım var. Buraya gel." Elini bana uzatmıştı.

Yorgun hissediyordum ama onu reddetmem doğru olmazdı. Sonuçta o benim sevgilimdi. Uzattığı eline doğru yürüyerek tuttum ve yatağın kenarına oturdum.
Tzuyu doğrularak, üzerimdeki t-shirtü çıkarmıştı. Boynuma ve göğüslerimin arasına birer öpücük kondurduktan sonra şortumun içine elini atmıştı. Penisimi avuçlayarak okşadı. Sertleşmemi sağlamaya çalışıyordu. Ancak, pek hareketlenecek gibi değildi.

Bir süre uğraştıktan sonra, kaşları çatılmaya başlamıştı.
"Sorun ne Lisa? Benimle sevişmek istemiyor musun?" Panikle ayağa kalkarak "hayır, hayır. Hayatım yorgun ve uykusuz olduğum için olmalı. Üzgünüm. Seni rahatlatmamı ister misin?"

Anlayışlı bir şekilde "ah haklısın kendini çok zorladın bugün. Sorun değil, hadi uyuyalım ve gücünü topla." Bana ne oluyor? Gerçekten artık kaldıramıyor muyum? Lanet olsun.
Tzuyu üzerini giyinmemişti. T-shirtümü geri giyerek yatakta yanına yattım. Arkasından sarılarak çıplak sırtına ve omzuna öpücükler bıraktım. Kulağına fısıldayarak "gerçekten üzgünüm. Bunu telafi edeceğim." dedikten sonra ışığı kapatarak, uyumaya çalıştım.

ARAMIZDA KALSIN...G!P (JenLisa)Where stories live. Discover now