ON ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

2.4K 132 89
                                    



O zaman Let's go Let's gooo 😸

Jennie

Lisa ertesi gün de okula gelmemişti. Sonraki gün de ve ondan sonraki gün de.
3 gündür onu görememiştim. Telefonlarıma cevap vermemişti. Evlerine gitmeyi düşünmüştüm, ancak yapamadım. Çekindim. Bilmiyorum yaptığım şey sanırım sadece Lisa'yı değil, beni de etkilemişti.

"Jennie neyin var? Çok dalgın görünüyorsun." Jisoo sormuştu.
Ona doğru dönerek "ben bir şey yaptım Jisoo." dediğimde, neler yapabileceğimi bildiği için panikle gözleri büyümüştü.

"N-ne ne yaptın JenJen? Lütfen bana birini öldürmediğini söyle."
Yanaklarımı yemeye başlamıştım. Üstelik ayağımı sürekli sallıyordum.

"Tamam JenJen. Hazırım, gönder gelsin." Gözlerini sımsıkı kapatıp ne yaptığımı söylememi bekliyordu.

Derin nefesler alıp verdikten sonra konuştum "Lisa'yı benimle birlikte olmaya zorladım."
Gözleri açılıp, suratı düşmüştü.
"Senin yüzünden okula gelmiyor yani?"
Başımı önüme eğerek "evet." demiştim.

"Hmmmm. Bu nasıl oldu Jennie?"  Ona her şeyi baştan anlatmıştım. Artık kendi aklımla devam edersem Lisa'nın hayatını gerçekten mahvedecektim. Jisoo,  dışardan aklı havada görünse de gerçekten aklı başında olanımız oydu. Bilirsiniz Rose'nin sevgilisiyseniz, birazcık salak rolü yapmanız gerekebilir.

Jisoo heyecanla, olaylara büyük tepkiler vermeden beni dinlemişti.
"Eee Jisoo ne düşünüyorsun?"  Jisoo çenesini sıvazlayarak "bence siz birbirinizden hoşlanıyorsunuz Jennie."

Ne dediğini biliyor mu bu?

"Hayır Jisoo. Ondan nefret ediyorum diyorum sana. Bunu anlamanın nesi zor? Sana anlattım çünkü, beni tanıyorsun bazen çok ileri gidebiliyorum. Sadece o iyi bir öğretmen. Derslerine geri dönmesi için bir şeyler yapmak istedim. Ama teşekkür ederim, yardımına ihtiyacım kalmadı." Yanından kalkarak yukarı çıkmıştım.

Hah hoşlanıyormuşum. Yok yok bir de birbirimizden hoşlanıyormuşuz. O kadar şeyden sonra Lisa değil benden hoşlanmak, bundan sonra yüzüme baksa şanslıydım.
Ama ben seni deliğinden çıkartmasını bilirim Lisa.

Telefonumu çıkartarak bir mesaj yazdım.
Gönderip göndermemekte tereddüt etmeden gönder tuşuna basmıştım.

Şimdi de cevap verme de göreyim Lisa.

Lisa

Evde tek başıma acıklı filmler izleyip, dondurma yiyordum. Depresyona girdiğim kesindi. Tzuyu'ya gerçekten minnettarım. Benim için okuldaki işlerimi düzenlemişti. Filmi izlerken, birden telefonumun titrediğini hissetmiştim.

Bu Jennie'yse asla cevap vermeyeceğim. Filmi durdurarak, dondurma kutumu göğsüme bastırıp kenardaki telefonuma uzandım. Belki de önemli bir şeydir.

Telefonu elime alıp ekrana baktığımda, gördüğüm şeyle aklımı kaçırmaya hazırdım.
Bu olamazdı. İmkansız! Jennie bu kadar aptal olamazdı. Yerimde duramıyordum. Sinirle bütün salonda dolaşmaya başladım.

Ne yapacağım ben? Bu... bu çok fazla. Bittim ben. Hayatım bitti. Kariyerim bitti. Tzuyu bir daha yüzüme bakmayacak. Siktir! Siktir Jennie!

Onu aramalı mıyım? Mesaj mı yazsam? Belki yanına gitmeliyim. Tanrım! Bana yardım et. Söz veriyorum daha iyi bir inanan olacağım. Beni bu durumdan kurtar.

Kendi iç çekişmelerimi yaşadıktan sonra, sonunda Jennie'yi aramaya karar vermiştim.
Telefonu gergince kulağıma götürerek, açmasını bekledim.

Lanet sürtük, böyle bir mesaj attıktan sonra bir de telefona cevap vermemek mi? Şimdi seni...
Dışardan gelen korna sesleri, ona edeceğim küfürleri kesmişti. Kim bu lanet olasıca? Evimizde bile rahat edemeyecek miyiz?

Kornaya basıp duran kişiyi görmek, en azından plakasını alıp, polise şikayet etmek için pencereden bakmıştım.
B-bu. Bu Jennie. Siktir! Çoktan kapıma gelmiş. Onunla konuşmalıyım. Mesajda yazdıklarını düzgünce sormalıyım.

Beni pencerede görmüş olmalı ki, kornaya basmayı bırakmıştı. Hızlıca saate bakmıştım. Tzuyu'nun gelmesine daha 2 saat vardı. Elimle işaret ederek, eve gelmesini söyledim.

Jennie kapıma geldiğinde onu hızla içeriye çekip, etrafı kolaçan ettim. Kimse yoktu.
Derin bir oh çekerek kapıyı kapattım.
Arkamı döndüğümde, Jennie'nin bana bakışlarıyla karşılaşmıştım. Değişik bakıyordu. Özlemiş gibi...

Kaşlarımı çatarak üzerine yürüdüm.
"Sen yine neyin peşindesin? Ne demek senden hamileyim Jennie?!! Sen... sen bu kadar aptal olamazsın. Korunmamış olamazsın. Bana doğruyu söyle?"

Jennie, üzgün bir ifadeyle bana bakıyordu. Neredeyse ağlamaya başlayacaktı. Çok sert çıktığımı düşünmeye başlamıştım. Ona doğru hamle yapacağım sırada, genişçe gülümseyerek "hamile değilim. Benimle görüşmen için yalan söyledim Lisa. Anlaşılan başarılı oldum."

"Şimdi seni..." kolundan tutmuştum. Ama vazgeçip bıraktım. Ve ondan uzaklaştım.
"Jennie bu yaptığın, gerçekten ayıp. Birliktelik yaşadığın birine, önce senden hamileyim diyip, sonrada yalan söyledim diyemezsin. Lütfen artık biraz olgunlaş. Sana yakışmıyor bu hareketler."

Beni ilgiyle dinliyor gibiydi. Ama ona asla güvenemezdim.
"Haklısın Lisa. Artık başına bela olmayacağım. Söz veriyorum. Okula geri dönmeni istiyorum."

Ona inanmaz bakışlarla "ne yani, artık beni tehdit etmeyecek misin Jennie?" Gözlerini kapatarak başını iki yana salladı "hayır tehdit yok. Sen öğretmensin ben de öğrenci. İlişkimiz bundan ibaret olacak Lisa."

Çok inandırıcı duruyordu. Ama ona güvenemeyeceğimi bana defalarca göstermişti.
"Sana neden inanayım Jennie?" Telefonunu cebinden çıkartarak bana doğru adımladı.
"Sana benimle ilgili bir koz vereceğim Lisa. Böylelikle, senin de elinde bana ait bir şey olacak." Mantıklıydı. Ama bana nasıl bir koz verebilirdi ki?

Telefonu suratıma hizaladığında "Jennieeeee! Lanet olsun! B-bu resmen porno!"
Evet kendini okşadığı bir video göstermişti. Çırılçıplaktı. Kıkırdayarak "hadi ama Lisa, bu kadar utangaç olma. Sana gönderiyorum."

Telefonundaki bazı tuşlara basarak, videoyu bana göndermişti. İşi bittikten sonra "o zaman ben artık gidiyorum. Yarın sınavımız var unutmayın hocam. Okulda görüşürüz." diyerek kapıdan çıkıp gitmişti.

Ne yani şimdi ben kurtuldum mu? Jennie artık beni rahat mı bıraktı? Tanrım teşekkür ederim. Beni hala sevdiğini biliyordum.

Telefonuma gelen videoyu bir kez daha göz atmak için oynatmıştım. Muhteşem görünüyordu. Jennie'yi daha önce hiç çıplak görmemiştim. Hep ayaküstü yerlerde oluyordu.
Her neyse bundan sonra böyle bir derdim olmayacak. Artık özgürüm.

Yaşasın özgürlük! Yaşasın... lanet olsun, şimdi sırası mı? Başımı aşağıya doğru eğmiş penisime bakıyordum. Jennie'nin videosuna tepki veriyordu.

Bu kız gerçekten hayatımı ele geçirdi. İstesem de istemesem de.

Bakalım ne kadar dayanabilecekler😸

Yeni yıla nasıl giriyorsunuz arkadaşlar? Umarım hepiniz evdesinizdir.😸












.

ARAMIZDA KALSIN...G!P (JenLisa)Where stories live. Discover now