ON YEDİNCİ BÖLÜM

2K 131 82
                                    



O zaman Let's go Let's gooo 😸

Lisa

Ne yapmaya çalıştığını bilmiyorum Jennie.
Amacın ne? Neden evimize gelip, Tzuyu'ya ilişkimiz hakkında sorular soruyorsun?
Benden nefret ettiğini söylerken ve bunu davranışlarına da yansıtırken neden birden masum Jennie'yi oynamaya başladın? Neden bana iyi davranıyorsun? Anlayamadığım nokta buydu.

Tzuyu'nun sorusu karşısında oldukça gerilmişti. Bana bakarak "hayatımda biri var mı bilmiyorum. Hayatımda olmasını istediğim biri var diyebilirim." Duygusallaşmıştı. İlk defa Jennie'yi bu halde görüyordum. İç çekerek devam etti. Gözlerini gözlerime kenetlemişti.
"Bu zamana kadar o kişiden nefret ettiğimi sanıyordum. Hatta ona kötü şeyler yaptım. Kötü davrandım. Ancak şimdi anlıyorum ki..."
Gözleri dolmaya başlamıştı. Ona inanmaz bakışlarımın altında gözyaşlarını kontrol etmeye çalışıyordu.
"... anlıyorum ki, ben onsuz yapamıyorum. Biliyorum beni hiçbir zaman affetmeyecek, ama ben bana bu duyguları ilk defa yaşatan kişiden vazgeçmeyi düşünmüyorum."

Şaşkınlık içindeyken, Tzuyu birden omzumdaki başını kaldırıp, gözleri dolmuş bir şekilde önce bana sonra Jennie'ye bakarak "Jennie, ağlatacaksın beni. Eğer anlattığın gibi onu seviyorsan bence de vazgeçmemelisin. İnsan bu duyguları kolay kolay yaşayamaz." Yanımdan kalkıp, Jennie'nin yanına oturarak, ona sarıldı.
"Üzülme, bahsettiğin kişi her kimse mutlaka senin sevgini anlayıp, karşılık verecektir."

Jennie, Tzuyu'nun kolları arasındayken bana bakıyordu. Bahsettiği kişi ben miydim? Hayır biliyorum bunları bana yaptı ancak, tek kötülük yaptığı ben olmayabilirim. Eğer bu sözleri benim için söylediyse, gerçekten komik. Jennie gibi bir şeytan aşktan ne anlayabilirdi.

Gözlerimi ondan kaçırarak, mutfağa yöneldim. Söylediklerine asla inanmadım. Evime gelip, sevgilimin karşısında, gözlerimin içine bakarak, bunları söylemesi gerçekten saygısızlıktı. Ki benim için söylediği bile şüpheli. Benim için mi söyledi peki? Neden umrumda olsun. Benim için veya bir başkası için. Banane.

Mutfakta durmuş, kendimi Jennie'nin sözlerini sorgularken bulmuştum. Bu kadar kafama takılmasının nedeni ne olabilir?
"Sevgilim, Jennie için misafir odasını hazırladım. Ona yardımcı olabilir misin? Benim yatmadan önce birkaç mail göndermem gerekiyor." Tanrım... ayağının iyi durumda olduğuna eminim. Neden hala numara yapıyor?

"Tamam hayatım, geliyorum." Mutfaktan seslenmiştim. Bir bardak suyu kafama dikerek bitirdim. Tezgaha bardağı istemsizce sert indirmiştim. Kendime gelerek, Jennie'ye yardımcı olmak için salona döndüm.
Hala topallıyordu, ya da numara yapıyordu.
Bir kolunu omzuma atarak belinden destek oldum. Merdivenleri çıkarken, yüzü boynuma çok yakın duruyordu. Nefesini hissettikçe geriliyordum. Odaya geldiğimizde, onu yavaşça yatağın kenarına oturttum.

"İyi geceler Jennie." diyerek, odadan çıkmak üzereydim ki "o sensin Lisa... bahsettiğim kişi sensin." Yerimde çakılarak, yavaşça arkamı döndüm. Söylediklerine inanmadığım için alaycı bir tonda "saçmalama Jennie, yat uyu. Yarın seni evine bırakırım." Birden ayaklanarak, üzerime yürüdü.
"Bana güvenmiyorsun biliyorum. Ama duygularım gerçek. Bunu sana kanıtlayacağım." Ellerini boynuma atmıştı.

Onu kendimden uzaklaştırarak "bizim aramızda öğretmen öğrenci ilişkisinden öte bir şey olamaz Jennie. Hem unutuyorsun, benim bir sevgilim var. Sana acıyıp evimize alan sevgilim." Tekrar üzerime doğru gelerek "onu sevmiyorsun Lisa. Kendini kandırma, o sadece bir alışkanlık. Seni heyecanlandırmıyor. Görüyorum, sana sarıldığı zaman, seni öptüğü zaman, içinde hiçbir kıvılcım oluşmuyor. Gözlerin parlamıyor. Bana baktığın gibi bakmıyorsun ona."

"Yeter Jennie! Sana Tzuyu'ya olan aşkımı kanıtlamak zorunda değilim. Uslu ol ve beni rahat bırak."
Hızla kapıdan çıkıp odama geçmiştim.
Neler saçmalıyor bu? Yine bir oyun peşinde, bundan eminim. Ama hayır, bu defa onun tuzağına düşmeyeceğim.

Yatağıma girip, Tzuyu'yu beklemeye başlamıştım. Geldiğindeyse neden yaptığımı bilmiyorum ama uyumuş numarası yaptım.
Işığı söndürerek, yanıma uzanmıştı. Gerçekten artık ondan etkilenmiyordum. Jennie bu konuda haklıydı. Ama onu hala seviyorum. Beraber geçirdiğimiz günler, hayatımın en güzel zamanlarıydı. Ne olursa olsun hep beni görmüştü gözü. 8 ay öncesine kadar...

Aldığı iş teklifi yüzünden, başka bir şehre taşınması gerekmişti. Onunla gelemeyeceğimi ve kariyerim için burada kalmam gerektiğini söylediğimde, çıldırmış ve benim için her şeyi yaptığını, artık benimde bazı fedakarlıklar yapmam gerektiğini söylemişti. Böylece 8 ay önce ayrılmıştık. Taki iki hafta öncesine kadar. Neden barışmıştım ki onunla?

Evet, eski üniversiteme istifayı bastığım ve yeni bir işe ihtiyacım olduğu için.

Aslında birkaç üniversiteden daha teklif almıştım. Ancak, pek adı duyulmuş yerler değildi ve yaşadığım şehre çok uzaklardı. Tzuyu'nun çalıştığı üniversite hem özel, hem de adını duyurmuş bir üniversiteydi. Kariyerim için oldukça iyi bir karardı. Peki ya aşk hayatım için?

Yaptığım şey doğru muydu? Tzuyu'ya aşık olmadığım halde, onunla tekrar başlamak, doğru muydu? Onu seviyorum, ama aşık değilim. Jennie'nin söylediği gibi artık beni heyecanlandırmıyor. Ama ona değer veriyorum.

Peki ya Jennie? Söylediklerinde ciddi miydi? Gerçekten bana karşı bir şeyler hissediyor mu? Saçmalama Lisa, hissetse ne olacak? O senin öğrencin. Bunu kafana sok artık! O öğrenci sen de onun öğretmenisin. Hem sen Jennie'ye karşı bir şey hissetmiyorsun. Tam tersine sana yaptıklarından sonra, ondan nefret ediyorsun. Belki de onu sınıfta bırakmalısın. Haketti! Hayır hayır bunu yapamazsın. Ona olan öfkeni, sınav kağıdına yansıtmamalısın.

Kendi kendime yaşadığım içimdeki kavga, başucumdaki suyun yokluğuyla son bulmuştu.
Her gece suyumu başucuma koyardım. Ama Jennie'nin yüzünden bu gece unutmuştum.
Tzuyu'yu kontrol ettiğimde uyuduğunu anlamıştım. İstemeyerek de olsa yatağımdan kalktım. Sessiz olmaya çalışarak, mutfağa indim.

Buzdolabının kapağını açıp, bir şişe su ararken, arkamdan gelen sesle irkildim.
"Sen de mi uyuyamadın?"
"Siktir! Jennie? Burada ne işin var, yatağında olmalıydın." Gözlerinde teslimiyet vardı. Bana önceki gibi vahşi bakmıyordu.
"Uyuyamadım ve su içmek için kalktım Lisa."
Elimdeki şişeye bakarak, yutkundu.
Şişeyi ona uzatarak "al ve yatağına dön Jennie."

Şişeyi alıp kapağını açtı ve birkaç yudum içtikten sonra, bana geri uzattı.
"Yanında götürebilirsin. Böylece gece gece evimde dolaşmazsın." Kırılmış bir ifadeyle "neden böyle yapıyorsun Lisa? Seni sevdiğimi itiraf ettim. Neden bana inanmıyorsun?"

Neden inanmadığım gayet açık değil miydi? Yaptıklarından sonra, ona inanabileceğimi nasıl düşünmüştü?

"Jennie, sana inanmam için hiçbir sebep yok. Üstelik, inansam bile seninle benim aramda bir şey olamaz. Bunu anla artık."
Gözleri bir anda parlamıştı. Birden beni tezgahla arasında sıkıştırıp, bedenini bedenime yasladı.

Yüzlerimiz arasında bir karış mesafe varken "emin misin Lisa? Kalp atışların... gözlerin... titreyen dudakların, öyle söylemiyor."



Sonraki bölüm smut geliyor 😸












.

ARAMIZDA KALSIN...G!P (JenLisa)Where stories live. Discover now