İKİNCİ BÖLÜM

3.6K 156 74
                                    


Ulan çok heyecanlandım🤭
Sürekli yazasım geliyor😸

O zaman Let's go Let's gooo.

Lisa

Dün geceki kız aklımı başımdan almıştı. Eğer onu tuvalette becermeseydim, çok pişman olacağımı bana göstermişti. Tanrım aklımdan çıkmıyor. O zevk alan suratını, kedi gözlerini düşündükçe sertleşiyorum.

"Günaydın sevgilim." Başımı yan tarafıma çevirdiğimde, Tzuyu'yu görmemle hayal kırıklığına uğramıştım. Ama yapacak bir şey yoktu. Üzerimdeki örtüyü kaldırarak, sertleşmiş penisimi ortaya çıkardım.

"Sana da günaydın." Sürpriiiiz Tzuyu, sırıtarak "artık bana bu şekilde mi günaydın diyorsun Lisa? Çok ateşlisin."

Üzgünüm Tzuyu ama senin için kalkmadı.
"Evet beğendin mi?" Dirseklerinin üzerinde durarak, saçlarını geriye doğru attı. Penisimin ucuna minik bir öpücük bırakarak "banyoda hallederiz." dedikten sonra koşarak banyoya girdi. Ben de arkasından.

İşimizi bitirip, kahvaltı masasına oturmuştuk.
"Sevgilim gazeteyi uzatır mısın lütfen?" Maillerime bakarken gözlüğümün üstünden bakarak, gazeteyi uzattım.

"Teşekkürler. Hazır mısın? Üniversitenin Rektörüyle konuştum. Bir sorun çıkmayacak ve seni işe alacak." Evet Tzuyu'nun çalıştığı üniversitede işe girecektim. Yar. Doç. Lalisa Manoban. Kulağa pek havalı gelmiyor ancak, profesör olmak için daha çok yollardan geçmem gerekiyordu.

Laptopumun kapağını kapatarak, gözlüğümü çıkardım.
"Hazırım hayatım. Bitirdiysen artık çıkalım mı?"

Tzuyu'yla 2 senelik bir ilişkimizi vardı. Farklı şehirlerde işe girdiğimiz için kısa süreli bir ayrılık yaşamıştık ama her şey tekrar yoluna girdi.

Evden çıkıp, arabama doğru yürüdük. Tzuyu alışkanlıktan olsa gerek, kendi arabasına yönelmişti. Farkına vardığında "ah, üzgünüm benim hatam." diyerek benim arabama bindi.

Yolculuk sırasında, Tzuyu sürekli konuşuyordu. Ama neden bahsettiğini algılayamıyordum. Dün geceki enfes güzellik aklımı esir almıştı. Onu tekrar görür müydüm? Peki görmek ister miydim? Kesinlikle evet.

Kırmızı ışıkta beklerken, direksiyonu sıktığımı farketmiştim. Hemen kendime çeki düzen vererek, Tzuyu'ya gülümsedim. Aynı şekilde karşılık vermişti.

Kampüse geldiğimizde, Tzuyu hemen Rektörün yanına gitmemiz gerektiğini söyleyerek beni çekiştirmeye başlamıştı. Tarzımı tamamlayan gözlüğümü takıp peşinden yürüdüm. Oldukça güzel bir kampüstü. Rektörün odasına geldiğimizde kapıyı çalarak içeri girdik.

Tzuyu oldukça saygılı bir şekilde "efendim, size bahsettiğim arkadaşım Lalisa Manoban. Tarih dersi için başvurmuştu." Rektör hatırlamış gibi yaparak "ah evet evet. Geçin buyrun oturun."

Rektör benden oldukça etkilenmişti. Hemen bugün başlamamı ve bana güvendiğini belirterek, evraklarımı işleme koydu.
Tzuyu, rektörün odasından çıkar çıkmaz. Boynuma atlayarak "çok mutluyum Lisa. Artık hiç ayrılmayacağız." Sarılışına karşılık verip "hayatım, okuldayız. Biraz daha resmi olmalıyız bence. En azından okul sınırları içerisinde." Tzuyu bana hak vererek hemen kendini toparlayıp, etrafına bakındı.

Bana tahsis edilmiş odaya geldiğimde, kendimi koltuğuma bırakır bırakmaz, yine o kız aklıma gelmişti. Bana ne oluyor? Ateşimi kontrol edip, suratıma fazla sert olmayan bir iki tokat attım.

Masamın üzerindeki bilgisayarda bir mail belirdi. Bu benim ders programımdı. Güzel, bir saat içinde bir dersim var. Bakalım öğrenciler beni gördüklerine sevinecekler mi? Belki de çok genç olduğum için beni ciddiye almazlar. Kendileri bilir... Dersimden kaldıkları zaman kapıma gelip ağlamak istiyorlarsa kendileri bilir.

ARAMIZDA KALSIN...G!P (JenLisa)Where stories live. Discover now