ARAMIZDA KALSIN...G!P (JenLisa)

OTUZUNCU BÖLÜM

Arkadaşlar, kendime biraz izin verdim. Bu aralar pek havamda değilim. Bölümler sık gelmeyebilir. Anlayış göstereceğinizi düşünüyorum. ❤️

O zaman Let's go Let's gooo 😸

Lisa

Bugün yeni evime taşınacaktım. Sipariş ettiğim eşyalarım gelmişti. İtiraf etmeliyim, Jennie olmasaydı, bu eve taşınmazdım. Benim için gerçekten büyüktü. Hatta iki kişi için bile büyüktü. Jennie'nin verdiğim kararlarda bu kadar etkisinin olması beni korkutuyordu.

Yeni evimin bulunduğu muhit oldukça saygın ve ailelerin ikamet ettiği bir bölgedeydi. Haliyle bekar hayatını insanların gözüne sokmamak gerekiyordu. Hareketlerime dikkat etmek zorundaydım. Nakliyecilerin yardımıyla eşyaları içeri taşımıştım. Yaram hala tam iyileşmediği için ekstra bir ödemeyle onların yardımını almıştım. Teşekkür edip, nakliyecileri uğurladıktan sonra, nefeslenmek için henüz ambalajı açılmamış koltuğa kendimi bıraktım.

Saniyesinde telefonuma bir mesaj gelmişti.

<Yeni ev hediyeni almak ister misin Lisa?>

Jennie, güne hızlı başlamıştı. Hiçbir fırsatı kaçırmıyordu.
Ona ne cevap yazacağımı bilmiyordum.
Düşünürken birden kapı çalmıştı.
Telefonu kenara bırakıp, kapıyı açmak için yerimden kalktım.

Kapıyı açtığımda, gördüğüm kişi beni şaşırtmıştı. Elinde bir kalıp kekle karşımda benim kadar şaşkındı.
"Tanrım, Jess senin burada ne işin var?"

"Aman tanrım Lisa! Sokağa yeni taşınan kişinin sen olduğunu bilmiyordum. Seni özledim. Gel buraya bana kocaman sarıl."

Elindeki keki umursamadan beni kendine çekip sarılmıştı. Jessica üniversite zamanlarından, birkaç ay takıldığım bir kızdı.
"İçeri gel Jess, seninle karşılaşmayı beklemiyordum." İçeri geçip keki boş olan masanın üzerine bıraktı.
"Üzgünüm henüz tam olarak yerleşmedim. İstersen şuraya oturabilirsin." diyerek ambalajlı koltukları gösterdim.

Hemen oturarak "kim bilebilirdi ki, Lalisa Manoban'la komşu olacağımızı. İyi görünüyorsun Lisa. Gerçi sen her zaman iyi görünürsün. Hatırlıyorum da benimle gittiğin bir partide beni bırakıp tanıştığın kızla sevgili olmuştun."
Ahh eskileri açmaya hemen başlamıştı. Boğazımı temizleyerek gülümsedim.
"Hadi ama Jess. Eski davaları ortaya dökmeyeceksin değil mi? Tzuyu'yla artık beraber değilim."
Bunu duyduğunda gözleri parlamıştı ama hemen toparlanarak "ah Lisa sen bilmiyorsundur. Ben evlendim." Parmağındaki kocaman elmaslı yüzüğü bana uzatmıştı.

"Çok sevindim Jess, umarım mutlu olursun. Ve üzgünüm sana karşı iyi davranmadım. O partide seni terketmek gerçekten kaba bir davranıştı." Dudağını büzerek "seninle bir geleceğimizin olacağını düşünmüştüm Lisa. Ama seni affediyorum." Ne geleceğinden bahsediyordu ki? Jess ve ben birbirimize uyumlu değildik. Onunla sadece iyi sakso çektiği için birkaç ay geçirmiştim.

Eskilerden konuşurken, Jessica'nın gitmesi için dua eder hale gelmiştim. İşlerim vardı ve sürekli konudan konuya atlıyordu. Kapım ikinci kez çaldığında, gelen kişinin Jennie olduğundan emindim.
Jessica'nın yüzünden ona cevap yazmayı unutmuştum. Panikle kapıya koşup açtığımda, karşımda sinirlenmiş bir Jennie bulmuştum.
"Seni merak ettim Lisa. En azından istemediğini söyleyebilirdin."
Onu içeri almak istemediğimi belli ediyordum. Kapıyı yarım yamalak açmıştım. Bu hareketime daha da sinirlenerek "ne oldu? Misafirin mi var?"

"Jennie lütfen daha sonra konuşalım. Şu an iyi bir zaman değil." Tam beni aşıp kapıdan gireceği sırada, Jessica arkamda belirip "kim geldi Lisa?" diye sorduğunda, Jennie şok içinde bir adım geri gitti.
Jess, gülümseyerek "ah Jennie, sen de mi mahallemize yeni taşınan Lisa'yı ziyarete geldin?" Jennie düşmanca bakışlar atıyordu.
"S-senin burada ne işin var Jessica?"

Jessica şefkatli bakışlarla "Jennie, bana böyle davranma. Baban çok üzülüyor. Bizi daha sık ziyaret etmelisin." Bu ne demek şimdi? Jennie'nin babası ne alaka? Jessica omzuma dokunarak "evet Lisa, Jennie'nin babasıyla evliyim." Bana imalı bir bakış atmıştı. Sanki aramızdaki eski muhabbeti gizlememi istiyordu. Boğazımı temizleyerek "anlıyorum. Jennie de benim öğrencim. Sanırım bana yardımcı olmak için geldi. Öyle değil mi Jennie?"

Jennie kendini toparlamaya çalışarak "e-evet hocam. Yaralısınız, yardıma ihtiyacınız olacağını düşündüm." Ona göz kırparak "içeri gel Jennie. Jess yani Jessica hanım da gitmek üzereydi." Jessica başını sallayarak "ah evet mahallemize hoşgeldin keki yapmıştım. Verdiğime göre artık gidebilirim. Bu arada Jennie, baban gerçekten üzülüyor. Bir akşam yemeğe gelmeye ne dersin? Hem Lisa da gelebilir. Eminim baban öğretmeninle bu kadar yakın olmanıza sevinecektir."

Jennie memnuniyetsiz bakışlar atarak "gereksiz samimiyetine ihtiyacım yok Jessica. Ben babamla aramdaki meseleyle ilgilenirim. Benimle yakınlık kurmaya çalışma lütfen."
Jessica üzülmüş gibi yaparak bana döndü "tekrar mahallemize hoşgeldiniz Bayan Manoban. Umarım bundan sonra daha sık görüşebiliriz." Bana elini uzatmıştı. Jennie'ye gözümün ucuyla bakarak uzattığı elini sıktım.
"Umarım Bayan Kim." Elimi okşayarak, geri çekilmişti.

Jessica'yı uğurladıktan sonra, kapıyı kapatıp, hemen Jennie'ye döndüm.
"Jennie, bu yaptığın çok tehlikeli. Neden birden çıkıp geliyorsun?" Kollarını karnında bağlayıp, gözlerini kıstı "bakıyorum da hemen adapte olmuşsun Lisa. O kadına dikkat et. Onun etrafında olmasını istemiyorum."
Yavaşça yanına oturdum. Elini tutarak "gördün işte hoşgeldin demek için gelmiş. Ne yapsaydım Jennie?"

Biraz yumuşamaya başlamıştı. Yönünü iyice bana dönüp, kollarını serbest bıraktı.
"Beni öpebilirsin mesela." Artık işin rengi değişiyordu. Kızgın bakışlar yerini, seksi bakışlara bırakmıştı.
Jennie'nin burnuna bir öpücük bırakıp "yok öyle çalışmadan, öpücük falan. Evimi yerleştirmeme yardım edeceksin. Biliyorsun ben yaralı bir insanım." Gözlerini devirerek, dudağının kenarını ısırdı.
"Peki yerleştirmene yardım edeceğim. Ancak, her şey bitince öpücükten fazlasını vermek zorunda kalacaksın Lisa."

Ayağa kalkarak, merdivenlere yöneldim.
"Performansını beğenirsem, bunu düşünebilirim Jennie." Merdivenlerin yarısını çıkıp ona döndüm. Koktuktan kalkıp, parmaklarını kütletti.
"O zaman ilk olarak yatak odasından başlamaya ne dersin Lisa?"

Kaos yaratmakta üstüme yoktur😸

.