[2.2] ikiden bir çıktı sıfır

1.1K 140 240
                                    

the band perry - if i die young



"Burada ne işin var?"

Kira beni itip içeri girdiğinde şaşkınca kapıda dikilmeye devam ettim. Hangisine şaşıracağımı bilemedim: Bu saatte kapımda belirmesine mi yoksa pencereden girmek yerine kapıyı çalmasına mı? Ben kendi kendime düşünürken koridorda durdu ve kollarını göğsünde bağladı. "İçeri geçecek miyiz yoksa kapıda dikilmeye devam mı edeceksin?" Şaşkınlığı üstümden atıp kapıyı kapattım ve peşinden gidip salona girdim. Kendini bir koltuğa bıraktığında "Pekala," dedim. "Beni korkutuyorsun Kira. Ne söyleyeceksen-"

"Derek ve sen," dedi sabırsızca. Az kalsın tükürüğümde boğulacaktım. Dehşet içinde yüzüne baktığımı fark edince gözlerini devirdi. "Hemen endişelenme ahmak. Diğerlerinin haberi yok. Cehennem Çukuru'ndan birileri sizi birlikte görmüş." Dişlerimi birbirine bastırıp başımı geriye yatırdım. Bunun olacağını bekliyordum zaten. Derek'le geçirdiğim güzel akşamın acısı bir şekilde çıkmalıydı. Ağırlığımı huzursuzca bir ayağımdan diğerine verdim. "Beni azarlamaya mı geldin?"

Kaşlarını kaldırdı. "Seni azarlamaya gelmiş olsaydım burnunu çoktan kırmış olurdum Stiles. Diğerleri öğrenmeden onlara söylemen için seni uyarmaya geldim." Kendimi tekli koltuğa bırakıp şakaklarımı ovdum. Başıma ağrılar giriyordu. Neyse ki bizimkiler Cehennem Çukuru'na uğramıyordu. Aksi takdirde hapı yutmuştum. Üzerimdeki bakışları hissederek "Söyleyeceğim!" diye çıkıştım. "Yalnızca cesaretimi toplamaya çalışıyorum."
Neredeyse kahkaha atacakmış gibi görünüyordu ama "Sanki milli savunma stratejisini açıklıyor şuna bak," derken sesi sertti. Beni yumruklamak istediğine emindim. "Alt tarafı karşılarına geçip Derek'le çıktığınızı söyleyeceksin. Hepsi bu!"

"Ah, hiç de o kadar kolay değil!" dedim. İtiraz ederken sesim çatladı. Boğazımı temizleyip ona baktım. Konuşmaya devam etmemi beklercesine yüzüme bakıyordu. "Bizim bir araya gelmemiz de hiç kolay değildi Kira. Böyle basit bir açıklama beni huzursuz ediyor."

Kira iç çekip arkasına yaslandı ve bakışları yorgun göründü. "Biliyorsun Stiles, bazen bazı şeylerin basit olması gerekir."

"Benim hayatımda mı? Hiç sanmıyorum."

Yüzünü buruşturdu. "Tanrı aşkına! Stiles onların tek istediği senin mutlu olduğunu bilmek. Bunca yıl acı çekmeni izlediler ve nihayet mutlu olduğunu bilmek onların da hakkı! Lanet çeneni kapatıp Geyikli Vadi'ye gel ve her şeyi açıkla. Hatta Derek'i de çağır. El ele tutuşup "Biz evleniyoruz." diye bağırırsınız." Kusacakmış gibi midemi tuttum. "Düşüncesi bile iğrenç."

"Haklısın sanırım." dedi ama gülmeyi ihmal etmedi. Saate baktım. Hava çoktan kararmıştı. İç çekip "Pekâlâ," dedim. Sonra da uyarıcı bakışlar attım. "Ama Derek gelmeyecek. O yanımdayken mantıklı düşünemiyorum." Dudaklarını büzdüğünü görünce dehşet içinde öne eğildim. Kira'nın Derek'i görmeye bu kadar hevesli olması şaşırtıcıydı. Bakışlarımı yakalayınca omuzlarını silkerek "Ne var?" dedi. "Grafitiyi onların da görmesi iyi olurdu." Kaşlarımı kaldırırken arkama yaslandım. Grafitiyi tamamen unutmuştum. Şüphelenmeden edemedim ama Kira ilk defa bir şey için heyecanlı görünüyordu. İç çekip telefonumu çıkarırken "Senden nefret ediyorum." diye homurdandım. Telefonla konuşmak için odadan çıkarken yüzüne yayılan zafer sırıtışını yakaladım.

Telefon uzunca bir süre çalınca kaşlarımı çattım. Nihayet Derek "Stiles?" dediğinde rahat bir nefes aldım. Hâlâ onu aramaya alışamamıştım. Biraz gergin bir şekilde "Hey," dedim. Neredeyse sesim titreyecekti. Hafifçe öksürdüm. "Geyikli Vadi'ye gelmek ister misin diye soracaktım. Kira grafitiyi sizin de görmenizi istiyor. Ve şey, bizimkilere ilişkimizi açıklayacağım. Anlaşılan birileri bizi görmüş, etrafta anlatıyorlar." Susup gergince koridordaki aynaya baktım. Bütün kaslarım kaskatı kesilmişti. Onunla konuşurken göğüs kafesimde yeni bir yangın başlıyordu. Bu duygu hiçbir zaman yok olmayacak gibiydi. Derek'le konuşurken hep ilk günkü heyecanı duyuyordum.

pumpkin and hell hole [sterek] b×bWhere stories live. Discover now